46 • ve inkar etmiyorum

352 28 7
                                    

Bölüm Şarkısı: Zayn - Fool For You
Multimedya: Briella






46.Bölüm




Gece yarısı nefes nefese gözlerimi açtım. Üzerimden yorganı atıp elimle anlımı tuttum. Çok korkunç bir kabus görmüştüm. Ayaklarımı çıplak zemine koyduğumda soğuktan dolayı irkildim. Balkonumun kapısı açık kalmıştı ve rüzgar esiyordu. Ayağa kalkıp adımladım. Balkonun kapısını kapatacaktım ki arkamda birinin varlığını hissettim. Korkuyla çığlık atacakken bir el ağzımı sıkıca kapatıp beni kendine çekti.

"Korkma." Bu Chris'in sesiydi. Onun burada ne işi vardı? Nasıl girmişti odama? Tek eli ile ağzımı tutmuştu. Diğer eli ise çıplak belime sarılıydı. Yüzümü yüzüne çevirdiğinde bedeninide bana bastırdı. Derin bir nefes alıp verdim. Az önce hissettiğim korkudan dolayı ellerim titriyordu.

Bahçenin ışığı odayı aydınlatıyordu. Dudakları tek çizgi halindeydi. Kolları belimi tutuyor, gözleri yüzümü inceliyordu. Ellerini ağzımdan çekip bana biraz daha yaklaştığında içki ile karışık parfüm kokusu burnumu doldurdu. Üzerimde iç çamaşırlarımla olduğumu hatırladığımda belimdeki ellerini itmeye çalıştım fakat bırakmadı. "Odama nasıl girdin?"

"Balkondan."dedi sakince. Sesi yine umursamaz çıkmıştı.

"Ne işin var peki burada? Bu saatte?"diye sordum. Elini belimden çekmeye çalıştıkça daha sıkı tutuyordu. Diğer eliyle omuzlarımdaki saçlarımı geriye itti.

"Benimle oyun oynuyorsun!"dedi yüzüme eğilerek. Mavi gözlerindeki bakışlar oldukça keskindi. Günler sonra onu bu kadar yakınımda hissetmek hem beni sevindiriyor hem de korkutuyordu.

"Ne oyunundan bahsediyorsun?"diye sordum kaşlarımı çatarak. Söylediği şeyi anlamamıştım. Derin bir nefes aldığında nefesini yüzümde hissettim. Bana yakın olması başımı döndürdü. Karnıma kramplar giriyordu. Annem ve babam uyanıp bizi bu halde görürse çok kötü şeyler olabilirdi. Bu umursamazlığı beni deli ediyordu.

"Onunla birlikte misiniz?"diye sordu. Ona dik dik baktım. Nate'den bahsettiğini hemen anlamıştım. Parmak uçları yanaklarımda gezinirken kalbim hızlanmaya başladı.

"Seni ilgilendirmez!"dedim sertçe. Onunla tabi ki birlikte değildim sadece arkadaşımdı. Ama neden durduk yere onu sorup duruyordu? Hemde gecenin bir yarısı odama gizlice girerek. Bu adam kafayı yemişti.

"Seni düşünmekten uyuyamıyorum. Bu gece de onlardan birisi sadece. Gözlerimi her kapattığımda aklıma geliyorsun. Bana parıltıyla bakan mavi gözlerin, dudakların, saçların, kokun, her şeyin."dedi yüzüme fısıldayarak. Kalbim can çekişen bir kuş gibi çırpınmaya başladı. Çıplak belimdeki elini hareket ettirip parmaklarını tenime sürttüğünde nefesim kesildi.

"İçki içmişsin."diyebildim sadece. Doğrusu buydu. Sarhoş olduğu için bunları söylüyordu ve sabah hatırlamayacaktı bile.

"Sana deli oluyorum!"dedi. Dudaklarını dudaklarıma hafifçe bastırdı. Beni öpmeye başlarken ellerimi göğsüne koydum. Ona sarıldığımda ya da elimi kalbinin üzerine koyduğumda normal ritimde atan kalbi şu an ellerimin için de öyle hızlı atıyordu ki inanması güçtü. Dudakları dudaklarımdan ayrılmazken bütün duyguları aynı anda yaşıyordum sanki. Onu kendimden uzaklaştırdığımda bana baktı.

"Bence gitsen iyi olur Chris."dedim. Bedenimi ondan uzaklaştırdığımda her tarafım titriyordu. Bana söyledikleri çok güzeldi ama sarhoştu. Yatağıma yeniden yattığımda ayakta öylece durmuş bana bakıyordu. Ona arkamı dönüp yorganı omuzlara kadar çektim. Birkaç dakika hiçbir ses çıkarmadı. Tam gittiğini sanmıştım ki yatağımda bir ağırlık oldu.

Yanıma yattığında gözlerimi kapattım. "Asıl sen benimle oynama!"dedim ağlamaklı çıkan sesimle. Beni kendine döndürürken gözlerimi kapattım. Kolunu belime sardığında yüzümde nefesini hissettim. Gözlerimi açtığımda yüzüne çok yakındım. Dudaklarımdan hiçbir kelime çıkmıyordu, çıkamıyordu. Dudaklarını dudaklarıma hafifçe sürtüp "Bende sana.."dedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Benden geriye çekildiğinde kendimi boşlukta hissettim. Ayağa kalkıp balkona yürüdü. Geldiği gibi giderken öylece arkasından bakıyordum. Kalbim deli gibi çarparken nefes alamayacağımı hissettim.











Gözlerimi açtığımda bir süre tavana baktım. Yataktan kalkıp, banyoya girdim. Ellerimi ve yüzümü yıkadım. Dağılan saçlarımı tokayla topladım. Üzerimi spor kıyafetlerimi giydim. Gözlerim balkonuma kaydığında kapısının açık olduğunu gördüm. Elime telefonumu ve kulaklığımı alıp odamdan çıktım. Merdivenleri inip mutfağa girdim. Su matarama su doldurup kapağını sıkıca kapattım. Dış kapıya yürürken kalbim hızlanmaya başladı.

Dış kapıdan çıktığımda birbirine karışmış kulaklığımı çözmek için durdum. "Günaydın."
Kafamı kaldırmadım çünkü o olduğunu biliyordum.  Kendimi garip hissediyorum. Ona nasıl davranmam gerektiğini, ne konuşmam gerektiğini bilmiyordum.

"Günaydın."dedim kısık çıkan sesimle. Heyecandan titreyen ellerimle karışan kablolarını açmaya çalışıyordum. "Ver bana!"dedi elini uzatarak. Ona uzattığımda aldı. Yavaş adımlarla yürümeye başladığımda kafam hala yere eğikti. "Al!"dedi bana uzatarak. Çözdüğü kulaklığımı elimden alırken kafamı kaldırıp ona baktım.

"Teşekkürler."dedim hafif tebessüm ederek. Kulaklığımı kulağıma taktım. Bir müzik açıp yürümeye başladım. O da yanımda yürüyordu. Arada ona kaçamak bakışlar atsam da o hiç oralı olmuyordu. Evden iyice uzaklaştığımızda ona döndüm. Durduğumu görünce o da durdu.

"Bana söylediklerini hatırlıyor musun? Yani....dün geceyi?"

"Dün gece derken? Seni gece görmedim ki."dedi. Kaşlarımı çattım. Yoksa rüya mı görmüştüm?Gerçek olsa bile sarhoştu. Hatırlamayacağını zaten biliyordum. Öyleyse neden sorup kendimi rezil etmiştim ki? Lanet olsun!

"Özür dilerim..sanırım yanlış anladım."dedim ince sesimle. Gözlerim dolmaya başlarken bir anda önüme geçip durdu. Kafamı kaldırıp ona baktığımda ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Bir anda bana gülümsediğinde kaşlarımı çattım. "Endişelenme. Hepsini hatırlıyorum."dedi gülümseyerek. "Ve inkar etmiyorum."

"Nasıl yani?"diye sordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasıl yani?"diye sordum. Bana bir adım daha yaklaştığında gözlerimin içine baktı. Tek elini yanağıma koydu. "Seni seviyorum."

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin