21 • yemek

1.5K 96 39
                                    

Bölüm Şarkısı: Shawn Mendes - Higher
Multimedya: Briella'nın giydikleri








21.Bölüm





"Ne?"dedi Ryan aniden ayağa kalkarak. "Ne demek bana aşık?"

"Beni duydun Ryan. Bence tekrar sorup sinirlerimi daha fazla bozma!"dedi. Ashley, Ryan'ın yerdeki sigara paketini ve çakmağını aldı. Pencerenin yanına yaklaşıp içinden bir dal çıkarıp içmeye başladı. Ryan kafasını bana çevirdiğinde "Doğru."diyebildim sadece.

"Bundan benim niye haberim yok?"diye sordu kaşlarını çatarak.

"Haberin olsa ne olacak? Tek yaptığın kız becermek!"dedi Ashley sigarasından derin bir nefes çekerek. "Ne zamandır?"diye sordu elleriyle sakallarını okşayarak. "Fark eder mi ki?"diye sordum.

"Ben..bilmiyorum."dedi Ryan. Bu duruma şaşırmış görünüyordu. Kim olsa şaşırırdı çünkü o en yakın arkadaşlarımızdan biriydi.

Onlara aldırmadan Ryan'ın mutfağına girdim. Çekmeceleri açıp çöp torbası aradım. Bulduğumda elime bir tane çöp torbası aldım. İçeriye girdiğimde Ashley'e baktım. "Yardım edecek misin?"dedim etrafı göstererek.

"Elimi bile kıpırdatmam! Bokunda boğulsun pislik.."dedi umursamazca Ryan'a bakarak.

"Sen gidip duş al, bizde buraları toparlayalım."dedim. Ryan hiçbir şey demeden salondan çıktığında yerdeki boş bira şişelerini çöp torbasına atmaya başladım. Ashley'e kısa bir bakış attığımda hala pencerenin önünde oturmuş sigara içtiğini gördüm.

"Demek o yüzden üzeri dağınıktı.."dedi Ashley kaşlarını çatarak. Ben etrafı sessizce toplarken o kendi kendine konuşuyordu. Eve o gece geldiğinde berbat haldeydi. Ryan'dan böyle bir şey beklemiyordu çünkü kimse sevdiği adamın bu pislik yanını görmek istemezdi. Üstelik Grace'in her günü acı doluydu. Her gün Ryan'ın yanında başka bir kız görüyordu. Bu onun için zaten zorken bir de üstüne bu durum eklendiğinde daha da kötü hissettiğine emindim. "Ne düşünüyorsun?"diye sordu pencerenin önünden kalkıp bana yardım etmeye başlarken.

"Grace'i."dedim. Kısa bir süre içinde salonu toparlamıştık. Çöp torbasını dış kapının önüne koyup cebimdeki saatte baktım. Nate ile buluşmama daha zaman vardı. Ryan üzeri giyinik bir şekilde salona girdiğinde biraz daha iyi giyiniyordu. "Siz gidin isterseniz. Ben iyiyim."dedi Ryan sıkıntılı bir şekilde.

"Sana söylediklerimi sakın ona söylemeyeceksin duydun mu beni?"dedi Ash sertçe. Kafasını salladığında bana döndü.

"Hadi Brie!"dedi çantasını yine eline alarak. Bende çantamı aldım ve ona üzgün suratımla el salladım. Ryan'ın evinden çıktığımızda Ashley arabasına doğru yürüyordu. Benim gelmediğimi görünce bana dönüp baktı.

"Ben biraz yürümek istiyorum."dediğimde yanıma yaklaştı.

"Neden ağlıyordun?"diye sordu gözlerime bakarak. Chris'i öptüğüm an yeniden gözlerimin önünde belirdi. Ve bana söylediği sert ve duygusuz sözler.

"Çok yoruldum. Yirmi tur kolay değil."dedim gülümseyerek. Birkaç saniye yüzüme baktı ve sonra gülümsedi. "O zaman akşam görüşürüz."dedi. Yürümeye başlayacaktı ki onu durdurdum. "Bu akşam ben gelmeyeceğim. Nate ile yemeğe çıkacağım ona söz verdim."dedim.

"Bir dakika..Nate mi? Hani şu seksi olan ama güvenmediğim çocuk. Siz ne alaka?"diye sordu gülümseyerek. "Araba yarışında onunla partnerdim. Benimle bir akşam yemek yer misin diye sordu ve bende kabul ettim."dediğimde muzipçe sırıttı.

"Demek açılmaya başlıyorsun!" Ona gözlerimi devirdim. Her şeyi abartmayı o kadar çok seviyordu ki..

"Sadece yemek."dedim geri geri gitmeye başlarken. "Sonra konuşuruz."dedim ona el sallayarak. O da bana el salladı. Gülümseyerek yürümeye başladım. Aklıma sürekli Chris'i öptüğüm gerçeği geldikçe yüzümdeki gülümseme soluyor ve yerini dolu gözlere bırakıyordu.









THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin