3 • borç gibi

2.9K 135 32
                                    

Bölüm Şarkısı: Paramore - Ain't It Fun
Multimedya: Briella






3.Bölüm






Telefonumu elime alıp durmadan çalan alarmımı kapattım ve yataktan kalktım. Saat dokuzdu. Her gün bu saatte kalkıyordum. Odamdaki banyoma girip ellerimi ve yüzümü yıkadım. Dağılan saçlarımı elimle düzelttim. Tekrar odama girip spor kıyafetlerimi giydim. Kulaklığımı ve telefonumu elime alıp odadan çıktım.

Merdivenlerden inip arka bahçeye çıktım. Babam havuz başındaki masada kahvaltı yapıyordu. Yanımdan ev yardımcımız Natalie geçerken bana selam verdi. "Günaydın Bayan Stark."dedi gülümseyerek.

"Günaydın Natalie."dedim gülümseyerek. Önünde durduğumda gözlerini bana çevirdi. "Bana Bayan Stark değil Briella demelisin."dedim gülümseyip ona sımsıkı sarılarak. İki yanağına öpücük kondurduğumda kıkırdadı. Babamın hafif öksürük sesini duyunca kendini toparladı.

"Peki, Bayan Stark."dediğinde kaşlarımı çattım. "Briella."diyerek düzelttim yeniden. Ondan ayrılıp masaya yürüdüm ve babamın yanına oturdum. "Günaydın baba."dedim gülümseyerek. Masaya oturup kulaklığımı ve telefonumu yanıma koydum.

"Yardımcılarımızda bu kadar yakın olmanı istemiyorum."dediğinde ona baktım. "Kaç yıldır bizimle çalışıyor sence de yakın olmam normal değil mi? Ayrıca onun elinde büyüdüm sayılır sende bunun farkındasın."dedim kahvaltımı yapmaya başlarken.

"Sevmek farklı, iş farklı."dedi ciddi bir şekilde. Ofladığımda bana kaşlarını çattı ama kendimi düzeltmedim. Kahvaltımı yapmaya başlarken "Annem uyuyor değil mi?"diye sordum bildiğim halde. Çünkü o bu saatte kalkmazdı.

"Biliyorsan neden soruyorsun hayatım?"dediğinde şaşkınca ona baktım.

"Bugün aşırı gerginsin. Neden?"dedim fakat soruma cevap vermedi. Elindeki telefona bakarken ben ise ona bakıyordum. Ona öylece bakarken bir süredir aklımda olan bir şeyi söyledim.

"Ayrı eve çıkmak istiyorum."dedim bir anda. Annem bu konuda sorun çıkarmazdı fakat babam çıkartacağı için önce ondan izin almam gerekiyordu. Kafasını yavaşça telefondan kaldırıp bana baktı. "Bu da nereden çıktı şimdi?"diye sordu kaşlarını çatarak.

"Bütün arkadaşlarım ailesinden ayrı yaşıyor. Benim de kendime ait bir evim olsun istiyorum."dedim gülümseyerek.

"Hayır. Yaşın küçük ve tehlikeli."dediğinde bu sefer kaşlarını çatan ben olmuştum.

"Neden tehlikeli olsun? On sekiz yaşındayım yani reşit biriyim. Sence yaşım küçük mü?"diye sordum kaşlarımı çatıp.

"Benim için küçük."dediğinde derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. "Her şeyime karışmaya başladın baba. Araba kullanmama bile karışıyorsun sanki hediye eden sen değilmişsin gibi. Ne olduğunu söylemek ister misin?"diye sordum nazik ve sakin bir ses tonuyla. Ama o söylediklerime kızmış gibi görünüyordu.

Dün aramız gayet iyiyken bugün gergindik. Genelde hep ben alttan alıyordum fakat artık alttan almak falan istemiyorum. Büyüdüğümü kabul edemiyordu ya da etmek istemiyordu ama kabullenmesi gerekiyordu. Babam sert bir adamdı fakat bana karşı her zaman uysal yaklaşıyordu. Beni çok seviyordu bunun farkındaydım. Bende onu çok seviyordum zaten ama artık kısıtlamaları beni sıkmaya başladı.

"Briella!"dedi bağırarak. O sırada annem sabahlığını giymiş yanımıza gelmişti. "Neler oluyor?"dedi babamın diğer yanına oturarak. Aramızdaki gerginliği anlamış olmalı ki kaşlarını çatıp önce babama sonra bana baktı. Gözlerim doldu. Telefonumu ve kulaklığımı alıp masadan kalktım. Arkama bakmadan koşmaya başladım. Babamın tekrar sesini duydum. "Briella!"

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin