76 • göl evi

188 20 10
                                    

Bölüm Şarkısı: Ed Sheeran - 2step
Multimedya: Chris






76.Bölüm






Gözlerimi açtığımda yatakta olduğumu fark ettim. En son arabada olduğumu hatırlıyordum. Başımı yastıktan kaldırıp etrafı inceledim. Yatağın hemen karşısı boydan boya camdı ve manzara göle bakıyordu. Camın hemen önünde ise iki tane gri renk koltuk vardı. Üzerimdeki kahverengi battaniyeyi atıp yataktan kalktım. Odada biraz turlayıp eşyaları inceledim. Duvarda asılı duran aynadan kendime bakıp saçlarımı düzelttim. Kapıyı açıp biraz ileride gördüğüm merdivenleri yavaş adımlarla indim. Büyük bir salona girer girmez karşımda kocaman bir televizyon gördüm. Kitaplarla dolu bir kitaplık, oyun konsolu ve cdleri, çeşit çeşit filmler ve müzik plakları vardı. Kısacası vakit geçirmek için her şey vardı ve ben daha şimdiden burayı sevmiştim. Başka bir odadan sesler geldiğinde oraya yöneldim. Burası mutfaktı. Chris sesimi duyduğunda bana baktı ama aynı zamanda boş durmuyor, tezgahın üzerine paketli yemekleri koyuyordu.

 Chris sesimi duyduğunda bana baktı ama aynı zamanda boş durmuyor, tezgahın üzerine paketli yemekleri koyuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerini değiştirmiş, kahverengi gömlek giymişti. Yanına doğru yürüyüp getirdiği yemekleri inceledim. "Bunları nereden aldın?"dedim parmaklarımın ucuyla hazır yemekleri göstererek.

"Buraya gelmeden önce bir restorana uğradık, ama sen o sırada uyuyordun."dedi gülümseyerek. Hemen arkamızdaki yemek masasına oturdum. Chris, masaya bardak ve tabakları koyarken etrafı inceledim. Doğa ile iç içe güzel bir göl eviydi ve ben şimdiden burayı sevmiştim. "Artık burada mı kalkacağız?"diye sordum merakla. Dolu tabağı önüme koyduğunda yemeğe baktım. Chris'de kendine dolu bir tabak alıp masaya, tam karşıma oturdu. "Sadece bir süreliğine."

"Sonra nereye gideceğiz peki?"

"Yanımda sen olduktan sonra gittiğim yerin hiçbir önemi yok."dedi ve masadan uzanıp dudaklarıma öpücük kondurdu. Dudaklarımı öptüğümde gülümsedim. Her seferinde kalbime dokunmayı başarıyordu. "Benim için de öyle."dedim. Yemeğimden bir lokma alıp ağzıma attım. Görünüşü gibi tadı da lezzetliydi. Birlikte yemeğimizi sessizce yerken arada kafamı kaldırıp ona bakıyordum. Ağzına attığı her lokmada bana bakıyordu. Bana öyle bakıyordu ki kendimi rüyada gibi hissettim. "Artık ölene kadar bu suratı göreceksin! Umarım sıkılmazsın."dedi kaşlarını kaldırarak. Bu sefer ben masadan uzanıp onun dudaklarına eğildim. "Sıkılmam."deyip dudaklarıma öpücük kondurdum. Mavi gözlerinin içi gülümsedi.














Yemeğimizi yedikten birlikte dışarıya çıktık. Evin konumu şehir merkezinden biraz uzaktı ve ıssızdı. Virginia'ya ya daha önce gelmediğim için Chris bana şehir merkezini gezdirmişti. Akşam olduğunda markete gitmek için arabaya bindik çünkü evin buzdolabı bomboştu. Markete geldiğimizde Chris yiyecek bir şeyler alırken, gözlerim kıyafetlerin satıldığı bölüme kaydı. Buraya gelirken yanıma hiç kıyafet almamıştım. Eğer burada uzun süre kalacaksak bir şeyler almam gerekiyordu. Bir şey söylemeden yanından ayrılıp kıyafetlerin olduğu bölüme geldiğimde kendime ve ona birkaç parça kıyafet aldım. Market arabasıyla yanıma geldiğinde dolu olan elime aldırmadan ona döndüm. "Yanıma hiçbir şey almamıştım."dedim açıklama gereği duyup. Bana bakıp gülümsedi ve kafasını salladı.

THE COINCIDENCE / chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin