13 • çakma sarışın

Start from the beginning
                                    

"Hadi ya! Açıkcası ne zaman göndereceksin diye aylardır gün sayıyordum. Sevmemiştim piçi..."dedi Ryan. Grace geldiğinde yanıma oturdu. Onu bu sefer ben kolumun altına aldım. "Yanındayken pek keyif alırmış gibi görünüyordun."dediğimde bana döndü.

"Yavşak olmak suç değil."dedi gülerek. Hepimiz ona güldüğümüzde Ryan, Grace'e baktı. "Bana kırılmadın değil mi?"diye sordu. Grace kafasını iki yana salladı. "Yaptığın bir şey yok neden kırılayım ki?"

"Tamam o zaman."dedi gülümseyerek. Kafenin çalışanı olan Bill gelip önümüzdeki boş tabakları aldı. Bir mesaj sesi kulaklarımızı doldurdu. Ryan cebindeki telefonu çıkarıp mesaja baktı ve sırıtttı. Ayağa kalktığında "Nereye?"diye sordu Ashley.

"Eğlenceye."

"Bende geliyorum."dedi. Hemen yanındaki sandalyenin üzerinde duran siyah ceketini giydi. Ashley'de masadan kalktığında Ryan bize baktı.

"Sizde gelmek ister misiniz?"sordu.

"Hayır."dedi Grace benden önce. Ryan kafasını salladı. "O zaman bizde size gidelim."dedim Grace'e bakarak. Hep birlikte masadan kalktığımızda Ryan bizden önce hesabımızı ödedi. Çok centilmen!

"Akşam gelecek misin?"diye sordu Grace, Ashley'e bakarak.

"Belli olmaz."dedi. Kafeden çıktığımızda birbirimize sarıldık. Ryan ve Ashley, Ryan'ın arabasına doğru yürürken, Grace ve bende, benim arabama doğru yürüdük. Hemen yanıma bindiğinde ona baktım. Somurtuyordu. "Hadi ama! Sorun ne?"diye sorduğumda omuz silkti.

"Hiçbir sorun yok."dediğinde üstelemedim. Bir sorun olsaydı eğer bana anlatacağını biliyorum. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.








Grace'in evine geldiğimizde karanlık çökmüştü. Ben mutfakta yemek hazırlamaya başlarken, o duş almaya gitmişti. Yemeği hazırlayıp tabakları sofraya koyduğumda her şey tamamdı. Grace'i yemeğe çağırmak adına odasına girdiğimde onu ağlarken görmek beni şaşırtmıştı. Banyodan yeni çıkmış, bornozuyla yatağa oturmuş ağlıyordu. "Neden ağlıyorsun Grace?"diye sordum yanına oturup. Elinde tuttuğu telefonu bana doğru çevirdiğinde kaşlarımı çatıp telefonu elime aldım. Ashley mesaj atmıştı. Mesaj bir videoydu.

Videoyu oynattığımda müzik sesi kulaklarımı doldurdu. Ashley kamerayı kendine doğru çevirip, 'bu eğlenceyi kaçırdınız' dedi sırıtarak. Şu ana kadar garip durum görememiştim. Çünkü Ashley bize her zaman böyle videolar atardı.

"Bunda ağlanacak birşey yok ki Grace yoksa gitmedik diye mi ağlıyorsun?"dedim gülerek. Onu güldürmeye çalışıyordum ama başarılı olamadım.

"Daha dikkatli bak."dedi. Videoya daha dikkatli baktığımda arkada Ryan'ın başka bir kızla öpüştüğünü gördüm. Acaba? Yoksa? Ryan? Grace?

"Evet, Ryan'ı seviyorum."dedi ağlamasına devam ederken. Videoyu kapatıp telefonu yatağın yanındaki sehpanın üzerine koydum. Açıkcası şok oldum. Hiç böyle bir şey beklemiyordum.

"Ne zamandır?"diye sordum. Kolunu omuzuna atarak onu kendime çekip sarıldım. "Uzun zamandır."dediğinde kaşlarımı çattım. Bizden neden saklıyordu ki? Güvenmediği için mi? Buna üzülmüştüm.

"Neden söylemedin Grace? Biz senin en yakın arkadaşlarınız. Yani ben ve Ashley. En azından birimize söyleseydin."dedim sitemle.

"İşte bu yüzden söylemedim. O en yakın arkadaşlarımdan biri... Hiç mantıklı değil, hatta aptalca ve bende aptalın tekiyim!"dedi ve sustu. Söze karıştım.

"Bunun mantıkla ilgisi yok. Duygularla alakası var. Duyguların mantığı olur mu?"dedim. Ve devam ettim. "Olmaz çünkü kime karşı bir şey hissedeceğimizi mantığımız değil duygularımız belirler. Bence bu tutku meselesi mantık değil."

"Beni yargılamayacak mısın yani?"diye sordu kafasını omuzumdan kaldırıp gözlerime bakarak.

"Hayır neden yargılayayım ki?"dedim gülümseyerek. "Ama çok şaşırdığım ve çok kızdığım bir gerçek. Neden şaşırdım; çünkü böyle bir şey beklemiyordum. Neden kızdım; çünkü bize söylemedin."

"Özür dilerim sadece korktum. İlk başta sadece hoşlanma sanıyordum ve bunun için bile kendime kızıyordum ama onu diğer kızlarla görmeye başladığımda... Duygularımı bastırmayı başardım ama artık dayanamıyorum Briella. Onu başkalarıyla her gördüğümde canım yanıyor."dedi gözlerinden yaşlar akarken. Kollarımı omuzuna dolayıp ona sımsıkı sarıldım. Benden ayrılıp gözlerini sildi.

"Ryan'a söylemeyi ne zaman düşünüyorsun peki? Ya da şöyle sorayım söyleyecek misin?"

"Hayır yapamam, söyleyemem. Ryan beni sadece arkadaş olarak görüyor eğer söylersem bu seferde arkadaşlığımız bozulur."dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Ama bu sefer sen acı çekeceksin."

"Bilmiyorum."dedi. En yakın arkadaşımdan biri aşık olmuştu ve şimdi de acısını çekiyordu. Aşkın ve acısının nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum ama ona yardım edecektim.

THE COINCIDENCE / chris evansWhere stories live. Discover now