~Defne'den~
"Geldiğimden beri ağlıyorsun. Yeter artık.". Deniz böyle dedikçe daha çok ağlıyordum. Zaten becerdiğim tek şey ağlamaktı. "Ben ondan nefret etmiyorum."dedim hıçkırıklarım arasından. Deniz telefondan birini arayacak sanırım "Kimi arıyorsun?"diye sordum. "Kayra'yı." dedi. "Neden?"diye sordum. "Gökhan'ın yanında orda durum nasıl diye öğrenmek için." diye cevapladı. "Hopörlere alsana." dedim beni kırmadı. Telefon biraz çaldı sonra Kayra açtı.

  "Orda durum nasıl Kayra?"
  "Sadece içiyor,ağlıyor,sövüyor ve cam çerçeve indiriyor."
  "Gerçekten ağlıyor mu?"
  "Hemde tahmin bile edemeyeceğin kadar. Peki orda durum nasıl Deniz?"
  "Sadece ağlıyor." dedi. Telefonu Gökhan aldı
  " Deniizzz!" içtiği konuşmasından belli oluyordu.
  "Efendim."
  "BENDEN NEFRET EDİYORMUŞ!! BENDEN DE İNATİMDANDA NEFRET EDİYORMUŞ!! Sende nefret etsene benden! Hadi söyle yüzüme!" diye bağırdı. Daha fazla ağlamaya başladım. Artık hıçkırıklarıma hakim olamıyordum.
"Ben senden nefret etmiyorum. Defne'de nefret etmiyo. Biz seni seviyoruz."
"KANDIRMA BENİ! NEFRET EDİYOR BENDEN! KİMSEDEN NEFRET ETMEDİĞİ KADAR BENDEN NEFRET EDİYOR!!!". Bundan sonra ben daha fazla ağlamaya başladım. Ellerimle yere vurmaya başladım. Ağlıyordum. Hemde hiç ağlamadığım kadar.
  "Ağlıyo mu?"
  "Evet"
  "Söyle ona ağlamasın tamam mı. Onun suçu yok. Benim suçum var."
  "Senin niye suçun var?"
  "İnatçıyım çünkü." dedi.
  "Öyle deme."
  "YİNEDE NEFRET EDİYO BENDEN. BENDEN VE İNADIMDAN!!" dedi ve kapattı. Ben daha fazla ağlamaya başladım. Daha kötü oluyordum. "İçtiği için. Yoksa..." dedi. Sonunu getiremedi. "Yanına gitcem ben." dedim. Hala ağlıyordum. "Hayır. Sabah git." dedi. Deniz gitti. Ben hala ağlıyordum. Onun kalbimi kırdım. Hemde çok fena. Ama ben ondan nefret etmiyorum ki. Ben onu... Ben onu seviyorum.

~Kayra'dan~
"Abi yeter." dedim. Artık hiçbir şeyi anlayamıyordu."Hadi artık uyu." dedim. "Uyuyamıyorum. O yokken uyuyamıyorum. Ona sarılmadan uyuyamıyorum."dedi. "Git sen Kayra." dedi. Psikopatlik yapmayacağına söz verdikten sonra gittim. Geç oldu ama Defne'nin uyumadığını bildiğim için onun yanına gittim. Kapıyı çaldım. Ve kapıyı bir zombi açtı. "Ben ondan nefret etmiyorum Kayra." dedi. Çok kötü görünüyordu. Ona sarıldım. O da bana sarıldı. "Sen niye uyumuyorsun?" diye sordum. "Uyuyamıyorum. Ona dediğim sözler aklımdan çıkmıyor. Ayrıca alıştım. Olmassa olmuyo." dedi. Cidden! Defne'de aşık! Oh ne güzel. "Kayra. Çok mu kötü?" diye sordu. Ne cevap versem bilemedim. Ona yalan söylemek istemiyordum. "Eeee... Evet." dedim. Ve daha fazla ağlamaya başladı. Ona daha sıkı sarıldım. "Barışırsınız kardeşim. Merak etme barışırsınız." dedim. Ağladı. Sadece ağladı. Ağlaması azaldığında bende gittim.

~Defne'den~
Kayra gitti. Ama ben korkuyorum. Ya benimle barışmassa. O yokken kendimi güvende hissedemiyorum. Bir yanım yok gibi. Ben hangi ara aşık oldum.

        Sabah aynaya bile bakmadan direk Gökhan'ın yanına gittim. Utanıyordum. Ama yinede yapmalıydım. Kapıyı açtı. Gözleri uykusuzluktan mosmor olmuş tu ve saçları karışmıştı. Tek eksik t-shirtiydi. Bu haliyle bile ilgi çekiciydi. Beni görünce gözleri parladı."Konuşabilirmiyiz." dedim. "Ahh. Evet." dedi. Duvara yaslandım. "Gökhan özür dilerim. Ben senden nefret etmiyorum. Senin inadını seviyorum. Beni seni her şeyinle seviyorum. Çok alıngan davrandım özür dilerim." dedim. "Sana kaba davrandığım için özür dilerim." dedi. "Barıştık o zaman?!" dedim sevinçle. "Evet" dedi. Gidip ona sarıldım. Sımsıkı. O da bana sımsıkı sarıldı. Yanağından öptüm. O da benim dudağımın kenarından öptü. "Benim uykum var." dedi. "O zaman gidim ben uyu sen." dedim. "Sen yokkem uyuyamıyorum gel şuraya gerizekalı. " dedi. Yanına gidip yattım. Benim de uykum vardı. "Tekrar özür dilerim." dedim. Bana daha da sıkı sarıldı. Demekki bu hoşuna gitti. "Kes de uyu." dedi. " Yalnız bir eksik var." dedim. "Neymiş o." dedi. "T-shirtin." dedim. " Ne güzel işte bol bol kesersin baklavalarımı." dedi. "Egonu seviyorum." dedim. " Bende egomu seviyorum. Beni tamamlayan iki şeyden biri." dedi. "İkincisi neyki?"diye sordum. "Egocuğumla benim aramda." dedi. Ona sarıldım. O da bana sarıldı. Sarılmak. Tüm bunlardan sonra ilaç gibi gelmişti.

~Gökhan'dan~
Defne'yi affetim. O da beni affetti. Ne olursa olsun onu affederim zaten. Küs kalamıyorum. Ona sarılınca her şeyi unuttum. O varken rahat edebiliyordum.

~Deniz'den~
İlk gün ortamı keşfe çıktık. Alp, Su,Kayra ve ben. Kayra ile ellerimizi sımsıkı tutuyorduk. Çünkü etrafta yakışıklı erkekler ve güzel kızlar vardı. "Kayra o kızlardan birine bakarsan senin o gözlerini oyarım." dedim. Eline elimden aldı. Beni kendine yaklaştırdı ve kolunu omzuma attı. Böyle daha samimiydik. Alp ve Su önümüzde el ele ilerliyorlar ve aynı zamanda gülüyorlardı. Güneş batmaya başladığında Kayra ile sahile indik. "Çok güzel bir manzara." dedim. "Senin gibi."dedi. Romantik aşkım benim. Kayra Alp ve Su düşüncelerini söyleyebiliyor. Gökhan ben ve Defne bazı şeyleri içimizde yaşıyoruz. Kayra'ya bakıp güldüm. O da bana tatlı tatlı sırıttı. Bu  şekilde çok tatlı oluyordu. Birbirimize yavaş yavaş yaklaşmaya başladık ve sonunda dudaklarımız birbiriyle kavuştu. "Kayra." dedim. "Söyle aşkım." dedi. "Seni tahmin bile edemeyeceğin kadar çok seviyorum." dedim. "Bende seni." dedi. Ve Kayra'nın zoruyla dudaklarımız tekrar kavuştu. Biraz daha oturup sonra kalktık. Defne'nin yanına gittik. Ama o odasında yoktu. Ben bir an panik oldum. Şimdi bunlar barışmamışsa Defne psikopata bağlar. Kayra'nın önerisi ile Gökhan'ın odasına gittik. Defne ve Gökhan sarmaş dolaş uyuyorlardı. Defne'nin saçları kendi yüzünü ve Gökhan'nın yüzünü kapatmıştı. Gökhan kollarını Defne'nin beline bağlamış , Defne ise kollarını Gökhan'ın omzunda birleştirmişti. Çok mutlu görünüyorlardı. Gökhan bir ara hareket etti. Uyanacak zannettim bu nedenle odadan çıktık. Tabii bundan önce onların fotolarını çektim. Ama çok tatlı görünüyorlardı. Bizde Su ve Alp'ın yanına gittik. Onlarda romantizm yaşıyorlardı. Alp Su'yun arkasına geçmiş. Kollarını Su'yun önünde birleştirmişti. Su ise o kollara sımsıkı sarılmıştı. Onlarında fotolarını çektikten sonra bizde odamıza gittik. Ev çok güzel döşenmişti. Kayra ile odamıza çıktık. Bizimde uykumuz gelmişti. Uyuduk

~Gökhan'dan~
Yüzümü gıdıklayan yumuşak saçlarla uyandım. Saçları yüzümden geri ittim. Bunu yaparken Defne'nin de yüzü açıldı. Biraz sonra o da uyandı. "Günaydın güzelim." diyip yanağından öptùm. Yüzü biraz kötü görünüyordu. Gözlerini sımsıkı kapattı. "İyi misin?" diye sordum. Cevap vermedi. Işığı açtım. "Defne bak bana. İyi misin?!" dedim. Kafasını evet anlamında salladı. "Bi elini yüzünü yıkayalım. " dedim ve onu kaldırdım. Bir eliyle kalbini tutuyordu , diğer eliyle de benden destek alıyordu. Gerçekten kötüydü. Eğer tutmasam düşerdi. Düzgün yürüyemiyordu ve neredeyse nefes alamıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Sonunda tuvaletin önüne geldik. Bana verdiği desteği duvara verdi. Bende bu sırada ışığı açıyordum. Ama bir elim Defne'nin elindeydi. Yine bir kere daha böyle olmuştu. Ama bu daha kötüydü. Birden bayıldı. Refleks olarak "Defne!" diye bağırdım. Ev birden hareketlendi. Deniz ve Kayra koşarak geldi. Yüzüne küçük küçük vurmaya başladım ama nafile. "Defne!Defne!Aç gözlerini güzelim."diye çağırıyordum ama uyanmadı. Bende panik olmuştum. Kayra Defne'yi odasına götürdü. Su ve Alp de geldi. Deniz, Defne'nin yüzünü ıslatıyordu. Sonunda Defne uyandı. Ona sıkı sıkı sarıldım. "İyi misin?" diye sordu Alp. "Evet" diye cevap verdi. "Bizi çok korkuttun." dedi Su. "Defne eğer bir daha böyle olursa doktora gidicez" dedi Deniz. "Deniz haklı." dedim. Kayra'ya artık gidin bakışı attım. Benim zeki arkadaşım bunu anladı ve "Biz artık gidelim. Defne'de biraz dinlensin. Hadi kaldırın kıçınızı." dedi. Hep birlikte gittiler. "Defne ne oluyo da böyle birden bire bayılıyorsun. Ya yine bayılırsan ve biz orda olmazsak..." dedim. "Bilmiyorum. Kalbim bi hızlanıyor sonra sıkışıyor. Halsizleşiyorum. Gözüm kararıyor. Sonra bayılıyorum." dedi. "Tamam. Geçti. Sen uyu şimdi."dedim. Ardından kapıya doğru ilerledim. "Gitme. Beni yalnız bırakma." dedi ve geri döndüm. Yanına yerleştim. "Kötü olursan bana söyle." dedim. Kafasını tamam anlamında salladı. Uykuya daldığından emin olduktan sonra t-shirtümü giydim anahtarı , sigara ,çakmak ve telefonumu alıp dışarı çıktım. Sahile indim. Kimse yoktu. Alplerin maddi durumu baya iyiydi. Yazlıkları 3 katlıydı. Site gibiydi. Ortada havuz vardı. 5 dakika yürüme mesafesiyle sahil vardı. Evde zaten 4 tane yatak odası vardı ve burda ki yatakların hepsi çift kişilikti. Sigara içtiğimi Kayra hariç kimse bilmiyordu. Bir tane sigara yaktım. "Deneyebilirmiyim?" Defne'nin sesiyle irkildim. "Hayır. Git dinlen sen." dedim. Bu belaya o da başlamasın. Zaten sadece Defne sigara içmiyo. "Ya iyiyim ben. Lütfen Gökhannn." dedi. "Tamam." dedim ve ne yapması gerektiğini gösterdim. İlk çekişte yüzü çok komik oldu. Ama sonra o da alıştı. 2 yıldır sigara içiyormuş kadar pro içmeye başladı. Elimizdekiler bitince eve gittik. Önce Defne duş aldı. Bende bu sırada telefonumla oyun oynadım. Ardından Defne duştan çıktı ben duşa girdim. Bu sırada Defne saçını kurutuyordu. İçeriden gelen sesten anladım. Sonra tekrar uyuduk.
    

Bizim TayfaWhere stories live. Discover now