EGO

153 8 0
                                    

~Defne'den~
Tatilimizin 2. Haftası. Sürekli Gökhan ile uyuyorum.Sabah Gökhan'ın kollarında uyandım. Benim için çok endişeleniyormuş. Kahvaltımızı yaptıktan sonra havuza gitmeye karar verdik. Gökhan işsizlik yapıp deniz yatağını şişirdi. Amaç neyse. "Gökhan deniz yatağını şişirmende ki amaç ne?" diye sordu Su. Sanki aklımdan geçenleri okudu. "Havuzda güneşlenmek ve baklavalarımı göstermek." dedi. Egoya bak. "Gökhan gördüğüm en egoist kişisin." dedi Alp. Bu iki sevgili kesin akıl okumayı biliyor. "Ve şu an egosunu daha da şişirdin." dedi Su. Aynı şeyi düşünüyorum. "Ben gelmesem." dedim. "Geliyosun." dedi Deniz. Emir vericiydi. "Ama öyle mayo falan sevmiyorum."dedim. "Bencede. Mal meydanda." dedi Gökhan. "Bikini giyceksin." dedi Deniz. "Gelmicem."dedim. "Geliceksin!" diye bağırdılar hep birlikte. "Ve ben sana bikini giydiricem."dedi Deniz ve beni odama çıkardı. Siyah bacak kısmı olmayan sırt dekolteli mayomu verdi. Üzerinede içini belli etmeyen kırmızı plaj elbisesi. Ya cidden bana göre değil bunlar. "İki dakikan var. Bak acıdım mayo giydiriyorum. ve iki dakikan başladı." dedi ve odadan çıktı. İstemeyerek Deniz'in verdiklerini giydim. Aşağıya indim. Gökhan bana şaşırarak baktı. "Deniz bence mayo da giymemeliydi. Hatta kapalı kadınlar tayt üstüne uzun t-shirt giyiyo ya onlardan giysin. Sen de yok mu onlardan. Onlardan giysin neden bunlardan giyiyo?!" dedi Gökhan Deniz'e. Deniz onu takmadan "Gelirken kapıyı kapat!"dedi. "Bende bunları giymek istemiyorum. Ama zorluyo napim." dedim. "Bugün baya adam dövcez gibime geliyo." dedi. "Bence bir çok kızın ağzı burnu dağılcak." dedim. Sonra güldü. Bende güldüm. Belime girdi ve havuza gittik. Bizimkiler çoktan havuzu istila etmişti. Gökhan havuza atladı. Ve havuzda ki tüm su dışarı  çıktı. Sudan kafasını kaldırdığında çok iyi bir şey yapmış gibi sırıttı. Ama çok tatlıydı. Sonra Gökhan bebek gibi deniz yatağına bindi. O sırada 3 tane kız gelip bizimkilere yavşadılar. Deniz yatağını bırakıp kızlara yavşayan Gökhan'a tip tip baktım. Bari kızlar güzel olsa. Bir iğrençler bir iğrençler. Alp ve Kayra da Gökhan'ın yanına gidip kızlara yavşamaya başladı. O sırada 3 tane kaslı erkek gelip bize yavşamaya başladı. Biri yanıma gelip oturdu ve benimle tanışmaya çalıştı. Havuzun kenarında oturuyordum.Yanımda ki bir şeyler diyordu ama ben ona odaklanmamıştım. Şu an aklımda ki tek şey Gökhan'dı. Kızlar gittiler. Giderken Su bi tanesinin kulağına bir şey fısıldadı ve kız daha da hızlandı. Kayra ve Alp gelip o erkekleri ordan kovdular. Ama beni fark etmediler. Gökhan havuzun bir tarafına geçmiş beni izliyordu. Adına bile dikkat etmediğim kişi eliyle çenemden tutup yüzümü ona çevirip "Bir sıkıntın mı var güzelim." dedi. GÜZELİM dedi. Bana sadece Gökhan 'güzelim' diyebilir. Hemen kafamı öne eğdim. Gökhan aşırı sinirlenmiştir. Eminim. "Hayır. Bir sorunum yok." dedim. Gökhan yüzerek yanıma geldi. " Sorunu yokmuş şimdi uza." dedi. " Hayırdır sana ne oluyo." dedi. Cidden bu adam kaşınıyo. "Seni ilgilendirir mi?" dedi Gökhan sakin bir sesle. Ve bu sakin ses hiç de iyiye alamet değil. "İlgilendirir." dedi. Vay vay vay. "Her yavşadağın kızla böylemisin." dedi sessizce. "Peki sen kimi oluyorsun?" dedi Gökhan. Orta da göt gibi kaldı adam. "Şimdi uzamanı tavsiye ediyorum yoksa sonu kötü olur. Bir daha bu kızlara baktığını onlarla konuştuğunu görim senin ebeni sikerim." dedi ve adam sonra gitti. "Böylelerine dikkat et. Sana bir şey dedi mi. Sana bir şey yaptı mı?" diye sordu. Vay vay vay. Korkumacı Gökhan. "Bi şeyler zırvalıyordu ama dikkat etmedim. Çenemi tutup yüzüne çevirip ' Bir sıkıntın mı var güzelim?' dedi. Sonra zaten sen geldin." dedim. "Senin çenenden tutup yüzünü ona çevirdi. Ve...O sana güzelim mi dedi ?!" dedi. Sakin olmaya çalışıyordu ama her zaman ki gibi beceremedi. "Evet." dedim korkarak. "Eminsin dimi" dedi. "Evet" dedim. " Sen burda bekle ben iki dakka ebesini sikip geliyorum." dedi. Onu tutum. Neden bu kadar sinirlenmişti ki? " Gitme." dedim. O da gitmedi. Benim yüzümden kavga etmesini istemiyordum. Havuzda bizimkiler biribilerini ıslatıyorlardı. Beni fark etmediler. Gökhan beni ellerimden tutup havuza sokmaya çalıştı. "Hadi sen de gel." diye davet etti beni. "Bunlarla olmaz." dedim. "Hadi ama Defne. Bişey olmaz." dedi. Onu ikna edecek şeyler bulmalıyım. Buldum. " Eğer havuzda kötü olursam." dedim. Yüzü düştü. Keşke demeseydim. İki dakika bizimkilerin yanına gitti. Cool bir şekikde su yüzeyine çıktı. Kafasını salladı ve beni ıslattı. " Bizimkilerle konuştum. Ve bunun bir bahane olduğuna karar verdik. Zaten bir şey olursa. Yanındayım. Yüzmeyi biliyormuşsun. Artık bahanen kalmadı. Şimdi. Çıkar şu elbiseyi." dedi. İstemeyerek çıkardım ve suya indim. İstemsizce yüzüm kızardı. "Onlarınki daha açık. Senin sadece sırtın. Ayrıca saçların kapatıyor. "dedi. Koskoca havuzda sadece biz vardık. "Hadi yarış yapalım." dedi Su. Oh nooo...  "Ama şöyle olsun : önce erkekler yapsın , sonra kızlar yapsın. Onların birincileri kapışsın." dedi Kayra. Önce erkekler yaptı. Gökhan kazandı ama salise farkı. Sıra bizdeydi. Yüzmede iyi değiliz. Ama Deniz ve ben yüzme kursuna gitmiştik. Voleybolda 3ümüzde süperiz. Ye yo. Ben kazandım. Ama çok yoruldum. Su baştan bırakmıştı. Deniz benden daha kısa. Boy farkından dolayı. Ama Deniz çok iyi kapışıyo. Ne yani şimdi Gökhan ile mi yapcam. Kazanan belli. Gökhan kazandı. Ama aramızda pek bi fark yoktu. Şimdi ise iki iki yapıyoruz. Su vs. Deniz. Deniz kazandı. Su vs. Ben. Ben kazandım.Şimdi ise Deniz ile yapacaktım. Çok yorulmuştum. Alp vs. Kayra yapıyordu. Gökhan yanıma geldi. " İyi yarıştın. Yoruldun mu?" dedi. Evet yorulmuştum. Ama eğer yoruldum dersem eğlencenin içine edebilirdim. Yinede evet dedim. Yarışı Alp kazandı. Salise farkıyla. Şimdi Kayra ve Gökhan yapıyordu. Gökhan baya hızlıydı. Ve Gökhan kazandı. Alp ve Gökhan yaptı. Gökhan kazandı. Şimdi sıra Deniz ile bana geldi. Ama ben kendimi kötü hissediyordum. Olabildiğince hızlı yüzdüm ama Deniz kazandı. Kendimi kötü hissediyordum. Yenildiğim için değil. Onlar daire oluşturmuşlar bir kenarda konuşuyorlardı. Nefes almakta zorlanıyordum. Havuzdan çıkmak istiyordum ama kendimi bu kadar güçlü hissetmiyordum. Yaptığım tek şey havuzun başka bir tarafına geçip nefes almaya çalışmak oldu. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Yanıma Gökhan geldi. "Defne iyi misin?" dedi. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Yaptığım tek şey nefes almaya çalışmaktı. "Defne eve gidiyoruz." dedi Gökhan. Benim yüzümden her işini yarım bırakıyordu. "Hayır. İyiyim." dedim. "Emin misin? Eğer kötüysen seni eve götürebilirim." dedi. "İyiyim." dedim. Kendimi daha iyi hissediyordum. "Yanımdan ayrılmayacaksın." dedi. Ve beraber bizimkilerin yanına gittik. "Yarın da voleybol ve basketbol maçı yapalım." dedi Su. "Voleybolda en iyiniz kim? Gelsin teke tek atalım." dedi Gökhan bana bakıp sırıtarak. "Hepimiz çok iyiyiz." dedim. "Ama muhakkak en iyiniz vardır." dedi Kayra. "Yarın anlarız." dedim bıkkın bir sesle. "Aklıma bir fikir geldi. Size yavşayan kızlarla yapalım." dedi Su. "Onlar çok iyiymiş. Bana öyle dediler. Sonra rezil olmayın." dedi Gökhan. "Benim marşetlerim ve parmak paslarım, Su'yun marşetleri ve parmak pasları ve Defne'nin öldürücü smaçları ve blogları oldukça bok yenerler" dedi Deniz. "Basketbolda bize yavşayanlar çok iyiymiş siz de onlarla kapışırsınız." dedi Su. Saat 17: 30 du. Sonunda havuzdan çıkıp eve gelmeye karar verdik. Havuzdan çıkarken bir an başım döndü. Gökhan hemen yanıma geldi. "Defne iyi olduğundan emin olduğunu düşünmüyorum." dedi. "İyiyim." dedim. Eve gelince hemen duş aldım. Saçlarımı kuruttum. Alttan Deniz çağırdı. Ama bakmadım. Gökhan odama geldi. "Defne kaldır kıçını. Hadi yemek yicez" dedi. Orta parmağımı kaldırdım. "Defne kalk belki aç olduğun için başın dönmüştür. Sonra spor sahasına gitcez. Yarın maçın var. Deniz bana maçtan önceki günler evde ne var ne yoksa yediğini ve sürekli antrenman yaptığını söyledi. Ve voleybolu çok seviyormuşsun. Defne kalk." dedi. Ama kalkmadım. "Beni zora kullandırma." dedi. "Kalkmicammmm." dedim. Ve uçuyorum. Çırpınıyordum. "Böyle yaparak eline hiç bir şey geçmez. Sadece beni yorarsın." dedi. Ve ona inat çırpındım. " Yere indir beniii!!!" diye bağırdım. Mutfağa geldiğimizde yere indirdi. Yemeğimi yedikten sonra hazırlanmaya gittim. Siyah Nike eşofmanımı , beyaz nike t- shirtimi ve siyah hırkamı belime bağladım. Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yaptım.Su şisemi yanıma aldım.Parfümümü sıktım. Nike spor ayakkabılarımı giydim. Biz onları beklerken Su ile kapının önünde paslaşmaya başladık. Su bana smaç basmam için topu havaya attı. Gökhan zıplayıp topu yakaladı. "Ya ona ne kadar güzel smaç basılırdı. Kız ne kadar güzel kaldırmıştı topu Pislik." dedim. Güldü. Diğerleride geldi ve spor sahasına gittik. Gökhan malı bizim koçumuzmuş. Sıra tek olcakmışız , en güçlü bulduğu ile teke tek yapcakmış. Önce Su tek ben de Deniz ile oldum. Su benim smaçlarımı karşılayamadì. Servisleri güzeldi. Topa koşmadı.Ama çok güzel parmak pas attì. Sonra Deniz tek kaldı. Bende Su ile kaldım. Servisleri güzeldi. Marşetleri çok güzeldi. Parmak pasları iyi ama smaç yok. Sonra ben tek kaldım. Benim her şeyim iyi fln. Gökhan geldi. Ve eksiklerimizi söyledi. Benim parmak pasım güçsüzmüş. Sanki o pro. Sanki o milli takımda oynuyo. Benimle teke tek yapmak istedi. Çok güçlü smaçları var. Hele bir tanesini karşılarken kolum koptu. Hakkını vermek lazım çok güzel oynuyo. Teniste biliyormuş. Su ve ben de biliyorum havası kime. Biraz daha çalıştıktan sonra eve gittik. Yatağa uzandım. Gökhan geldi yanıma. "Bugün baya iyiydin. Havuzdan sonra geçti demi?" diye sordu. "Evet" dedim. "Ben biraz dışarı çıkcam Denizle. Kötü olursan ara beni. Görüşürüz."dedi ve yanağımdan öptü.

  ~Deniz'den~
Gökhan'ın isteği üzerine sahilde buluştuk. "Bi şey mi oldu?" diye sordum. "Hemde iki tane. 1. Şerefsiz iti hapishaneye atmamışlar. Yine ertelenmiş." dedi. Öyle babamın olmasını istemezdim." "Kardeşimin durumu baya kötüymüş. O piç okul çıkışında yine rahatsız etmeye başlamış. Benim yerimi soruyormuş ama kardeşim demiyormuş. O da daha fazla baskı uyguluyormuş." dedi. Ne kadar kötü yaa. "Bana mesaj atıyo. Numaramı değiştirsemde buluyor." dedi. "Peki seninle ne zoru var ?" diye sordum. Cidden bir baba bu kadar kötü olabilir mi?! "Ona dava açtım diye." dedi. "Eğer yeri söylersen nolur?" diye sordum. "Büyük ihtimalle öldürür."dedi. Tüylerim diken diken oldu. " Ama büyük ihtimalle tutuklanacak. Tutuklanana kadar da kardeşimi rahat bırakmaz. "dedi. "Geçer geçer. Dua edelimde tutuklansın. Ne zaman duruşma?" diye sordum. "Yarın saat 9:00" dedi. "Ya bi de şey var." dedi. "Ne var?"dedim. "Defne. Bugün havuzdayken nefes alamadı. Çok kötüydü. Havuzdan çıkarken başı döndü. Ve en kötüsüde bu nedenle aktivitelerini kısıtlıyor. Yine olursa korkusu var içinde. Onu görmezden gelemiyo. Ona iyi bir şeyler yapmak istiyorum." dedi. Ayyy ne kadarda iyi kalpli. "Yarın çıkma teklifi et. O da seni seviyo. Hem mutlu olur" dedim. " Tamam." dedi. Sonra gittik.

Bizim TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin