TATİL

154 9 5
                                    

~Defne'den~
Uzun zamandan beri beklediğimiz şey sonunda gerçekleşti. Ailelerimizi ikna ettik ve TATİLE GİDİYORUZ. Tatil için Alp'in 3 katlı
yazlığına gidiyoruz .. Bavulumu hazırladım. Deniz çoktan hazırdı. Biz arabalarla yola koyulduk. Eşofman ile bol bir t-shirt giydim. Saçlarımı öylesine bir topuz yaptım. Arabalara binerken Gökhan bana "Tipe bak." dedi ve gülmeye başladı. Ona tip tip baktım."Ben bununla aynı arabada gitmem." dedim. Ve Su ve Alp'in arabasına bindim. Trip atcam. Arabanın camına bir mal vurdu. Baktım. Tabii ki de bu mal Gökhan'dı. Mal mal sırıtıyordu. Ona dil çıkardım. Gökyüzüne baktı ve sırıttı. Camı açmamı işaret etti. Camı açtım. "Gerçekten bu sebepten dolayı araba mı değiştiriyorsun?" dedi. Bıkmış gibi bir hâli vardı. "Sadece daha çok gülmeme neden oluyorsun." dedim. Şaka gibi ya. "İyi işte ne güzel. Demek bir işe yarıyorum. Beraber gidelim seni daha çok güldürecekim." dedi. Ona bir kez daha dil çıkardım. Yine güldü. Off. Ama çok tatlı oluyordu. Ne diyorum ben ya. Salak Defne. Kendine gel. Ama tam yanağından öpmelik değil mi? Seninle dalga geçiyor o mal! İcimden kendimle kavga ederken Gökhan'ın sözlerini duyan Su ve Alp sırıttı. "Kes ve git." dedim. "Mola verdiğimiz de konuşacakız." dedi. Her zaman yaptığı şeyi yapıp gitti. Yani yine öyle tatlı tatlı sırıttı. Sonunda Alp ve Su  da geldi ve yola çıktık. "Siz çıkıyor musunuz?" diyen Su ile düşüncelerimden ayrıldım. "Hayır. Tabii ki de asla. Saçmalama. Onunla mı. O malla mı. Ha ha ha hiç gülüceğim yoktu. O beyinsiz ile mi. Never. No."dedim. Ama icimde ki Defne " he bok bok. Onu sevmiyorsun. Sadece her dakika onu düşünüyorsun.". İçimden ona sövdükten sonra kulaklıkığım ile müzik dinlemeye başladım. Bir türlü şarkı beğenmiyordum. En sonunda sevdiğim şarkılardan biri olan Teoman - Gemiler  açıp son ses dinlemeye başladım. Böylelikle Alp ve Su'yun o saçma ve gereksiz sorularına mağruz kalmamiş olacaktım.

~Gökhan'dan~
Yola çıktığımızdan beri Deniz ve Kayra benim Defne'yi sevdiğimi söylüyor. Hayır. Sevmiyorum. Belki biraz seviyor olabilirim. Off. Tamam. İtiraf ediyorum. Defne'yi seviyorum. Ama o beni sevmiyor bence. Sonuçta kızın başına o kadar iş açtım. Nefret ediyor olabilir. Ama niye nefret etsin ki. Nefret etmesin. "Senden nefret etmiyor." dedi Deniz. Ayrıca gülüyordu. "Sesli düşünüyordun gerizekalı." dedi Kayra. Benimle dalga geçiyordu. Dalicam sonunda o olacak. Onları dinlemektense müzik dinlemek daha mantıklıydı. MaNga - Işıkları Söndürseler Bile dinlemeye başladım. Mola yerine geldik. Dediğim gibi Defne'nin yanına gittim. Kolundan tutup arabadan çıkardım. Kafe gibi küçük bir yer vardı. Oraya gittik. Deniz,Kayra, Alp ve Su bir masada otururken ben Defne'yi alıp arkalarda onların göremeyeceği bir yere oturduk. İki tane ekmek içi ve iki tane de kola söyledim. Bizimkilerde öyle yapmıştı. Siparişlerimiz hemen geldi. Yemeğimizi yedik. "Defne gerçekten küstün mü?" diye sordum. "Bana kaba davranmadan önce küsmemiştim." dedi. Off küsme yaa. "Özür dilerim." dedim. Onunla küs kalmaya dayanamıyorum. Bir şey demeden kalktı ve gitti. Onun peşinden koşarak gittim. Bizinkiler bana tip tip bakıyordu. "Defne! Dur!" diye bağırsamda daha da hızlanıyordu. Sonunda arabaya bindi. Kapıyı açıp içeri girmeye çalıştım. İçeri girdim. "Bak işte bu yüzden. Bu yüzden seninle küstüm. Senin bu inadın yüzünden! Senin o inadin her şeyin içine ediyor tamam mı! Duymak istediğin bu muydu ! İNATÇININ TEKİSİN TAMAM MI! SENDEN DE O İNADİNDA NEFRET EDİYORUM!" dedi. Kapıyı kapatıp gittim. Nefret ediyor işte nefret ediyor. Kime aşık olsam kim beni gerçekten sevdiki?! Kimse! Nefret ediyor. Benden nefret ediyor. Bizimkiler geldi. Kayra ne oldu diye sordu. "Eben oldu tamam mı! Eben oldu!" diye bağırdım. Sinirlerim zaten bozuktu. Sonra olayı anlattım. "Nefret ediyorum sen den dedi. Senden de o inatindanda nefret ediyorum dedi. Hani benden nefret etmiyordu. Deniz bi şey söyle! Hani benden nefret etmiyordu!" dedim. Otele gelene kadar sinirli olduğum için konuşmadık.
     
        Yavaş yavaş yerleşmeye başladık. Defne hala arabadaydı. Ve çantam onun yanındaydı. İçimde ki acıyı belli etmemek için soğuk bir ifade ile çantayı aldım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ve bu beni deli ediyordu. "Niye ağlıyorsun." dedim. Cevap vermedi. Yüzüme bakamıyordu. "Zaten bende hata var. Niye benden nefret edenlerle muhattap oluyorsam." dedim ve kapıyı sertçe kapattım. Ben odama doğru giderken Alp ile karşılaştım. "Ne yapiyo arabada." diye sordu. "Ağlıyor." diye cevap verdim. Zaten akşam olmuştu. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Çantama attığım biralardan bir tanesi açtım. Uyumamı kolaylaştır diye düşündüm. Ama hiç bir boka yaramadı. Kafam bayaaa güzeldi. Telefonum çaldı. Arayan Kayra'ydı "Ne yapiyorsun Gökhan." dedi. "Hiiiiiççç" diye cevap verdim. İçtiğimi anlamış olacak ki "Geliyorum" dedi. Az sonra kapı çaldı. Belki Defne'dir. Bok Defne'dir. Zar zor ayağa kalktım. Her şeyi çift görmeye başlamıştım. Kapıyı zar zor buldum. Eğer tutunnassam düşebilirdim. Kapıyı açtım. Karşımda Kayra'yı buldum. Bir an dengemi kaybeder gibi oldum. Kayra kolumdan tuttu. Beni yatağın yanına oturttu. "Kayraaaa!" dedim. Daha doğrusu bağırdım. "Seni duyabilirim." dedi. Dil de papuç kadar. Bira şişesini gösterdim. Verdi. Büyük bir yudum aldım. "Biliyormusun benden nefret ediyoo!" dedim. "BENDEN NEFRET EDİYOOORRR."

Bizim TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin