Bölüm 21

856 33 14
                                    

Arkadaşlar lütfen kusura bakmayın bir aydır yayınlayamadım. Bu aralar sorunlarım var ve anca yazabildim. Bir de beklediğinize deyecek bir bölüm olsun istedim. O yüzden bol sürprizli olması için elimden geleni yaptım.

Neyse uzatmadan bölüme geçelim.

İyi okumalar......

Bu dünya neden sevenlere karşı? Birini sevmek onu yanında istemek çok mu kötü birşey? Sevmek nasıl olursa olsun hep ızdırap çekmek mi? Doğru düzgün sevip kavuşmak insanı hep zorlamak zorunda mı?

Fikret in düşünceleri sadece bunlarla doluydu. Şimdiye kadar annesine karşı gelmiş biri değildi ve şu aldığı karşılık ciddi anlamda canını sıkıyordu. Yaren i sevmeseydi Aslı yla evlilik fikrine nasıl bakardı bilmiyordu. Belki de kabul ederdi. Kalbinde Yaren varken bunun cevabını vermek gerçekten çok zorluyordu genç delikanlıyı.

"Hoş geldin Aslı" yüzündeki ifadeyi bozmuyor annesine ve Aslı ya bu işin olur yanının olmadığını göstermeye çalışıyordu. Eğer şimdi bunu yapmazsa kendi kendilerine gelin güvey olma ihtimalleri haddinden fazla yüksekti.

"Hoşbuldum Fikret abi" duyduklarıyla yüzü düşen kız ne yapacağını bilememişti. Şuan Yaren i eline verseler parçalara ayırabilirdi. Sevdiği adamı elinden almaya çalışan kim olsa gözü görmeyecek kadar seviyordu Fikret i ve yıllardır bekliyordu onunla evlenmeyi.

"Ne abisi kızım? İnsan evleneceği kişiye abi der mi?" Annesi bu yaptığını ayıplar bir halde bakıyordu Fikret e. Fikret duyduğu sözler karşısında duruşunu ve yüzündeki ifadeyi değiştirdi hemen.

"Anne rica ediyorum olmayacak şeylerle kafanızı doldurmayın" ne kadar sinirli olsa da yine de saygısından bişey kaybetmemeye çalışıyordu. İsmet kapıda durmuş abisinin çırpınışlarına şahit oluyordu anca. Elinden bişey gelmezdi. Çünkü bir tarafta canından çok sevdiği annesi, diğer tarafta herşeyi abisi vardı. Kime ne dese diğeri kırılacaktı.

"Ben şimdiye kadar hiç boş konuşmadım oğlum. Bu iş olacak diyorsam olacak. O kadar" Aslı olanlardan dolayı kötü olmuş izlenimi vermeye çalışıyordu. Gözleri dolmuş dudakları bükülmüş bir halde halının desenlerini inceliyordu. Amacı halasını kandırmaktan başka bişey değildi sinsi.

"Halacım ben gidiyorum. Duramam daha fazla burada" annesi ağzını açamadan Fikret hemen lafa atlamıştı.

"Bence de en iyisi o olur. İsmet seni evine kadar bıraksın. Götürürsün değil mi İsmet?" Kardeşine baktı yalvaran gözlerle. İsmet hemen olaya dahil oldu.

"Tabiki götürürüm" dediği an annesinin sinirli bakışlarına maruz kaldı. O kadar yoğun bakıyordu ki İsmet bir an ışın saçarak kendisini imha edeceğini sandı.

"Senin derslerin var git onlara çalış" kardeşinin iki arada kaldığını görünce içi el vermedi Fikret in. Gözleriyle annesini dinlemesini söyledi.

"Tamam anne" diyerek çıktı çocuk odadan. Ama aklı abisinda kalmıştı. Böylesi bir zor durum da yanlız bırakmak İsmet in harcı değildi ama dediğim gibi annesine karşı gelmek istemiyordu ikisi de.

"Gideceksen götüreyim seni evine. Geç oldu uyuyacağım daha" arkasını dönüp odasına doğru yürümeye başladı. Üstündekileri çıkarmak istiyordu Fikret.

Çünkü bunları sevdiği kız için giymişti. Ona hazırlanmış onun için bu kadar özenmişti kendisine. Aklına Yaren gelince yüzünde oluşan gülümsemeye kendi bile şaşırmıştı. Bütün bedeni kendisinden habersiz tepki veriyordu Yaren i aklına getirdikçe. Özellikle kalbinden midesine vuran acı hem mutlu ediyor hem de canını yakıyordu.

Seviyorum İşteDove le storie prendono vita. Scoprilo ora