Bölüm 17

1.8K 36 5
                                    

Selim ve Tülay

Bundan sonra çiftlerimizi böyle koymaya çalışacağım. Çünkü en azından ne kadar yakışıp yakışmadığını görürüz hep beraber.

Bu arada Selim kim ya?? diye soruyor olabilirsiniz. Evet haklısınız ama bölüm ilerleyince anlayacaksınız ;)

İyi okumalar.


Öğle saatine gelirken karı-koca hala uyuyorlardı. Bütün gece uyumamanın verdiği yorgunluk ve uykusuzlukla bugün yataktan çıkmaya gönülleri el vermiyordu. Zaten daha uyanmamışlardı. Arada kalkıp geri uyuyorlardı.

"Aloo" Mert çalan telefonuna uykulu bir sesle cevap vermişti. İpek kocasının sesini duyunca oda yatakta gerilecekti ama vücuduna özellikle de kasıklarına giren ağrıyla geri toparlandı. Bütün gece haşatı çıkmıştı kocası yüzünden.

"Mert oğlum kalktınız mı?"  Selma teyze neşeli sesiyle oğluyla konuşuyordu.

"Hayır anne"

"Eşşek saat öğlen olmuş hala ne uykusu bu?" Sesi biraz kızgın çıkmıştı. Ama sadece biraz.

"İlk gecenin uykusu anne" dedikten sonra gülmesi karısından yediği çimdikle yarım kaldı.

"Yapma kız" sessizce söylediği sözler yalandan kızgınlıkla çıkmıştı ağzından. Artık hiç kızamıyordu karısına.

"Sen iyice arsızlaştın. Hadi kalkın kahvaltı yapında buraya gelin. Dayın seni çağırıyor" annesinin emreden ses tonu canını sıkmıştı. Evlilik konusunda da bu ses tonunu kullanmıştı ve hep kavga etmişlerdi.

"Yok gelmem bugün. Yada akşam belki söz vermiyorum" umursamaz sözleri birazcık kızgın olan kadını daha çok kızdırdı.

"Mert saçmalama"

"Anne biraz rahat bırakır mısın karımla zaman geçirmek istiyorum"

"Bak gelirsem oraya zaman geçiririm seninle ha. Çabuk kalk gel"

"Hayır anne gelmeyeceğim. Yorgunum hem. Dün İzmir de sabahtan başladık çalışmaya hiç durmadan, sonrada buraya geldik. Bir de burda sabaha kad..."

"Mert sus artık" İpek dayanamamıştı. Kayınvalidesine dün yaptıklarını anlatacaktı bıraksalardı kocası. Ağzını kapatarak zorla susturdu. Sessizce uyarıda bulunması yetmiyordu bugün ağzı bozulan kocasına. Mert ellerinden kurtulunca intikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu gösteriyordu annesine ve karısına.

"Siz benimle uğraşırken iyiyidi de ben söyleyince mi kötü oldu?"

Bu sözü hem telefondaki annesine hemde yanında çıplak yatan karısınaydı. İpek dudaklarını büküp baktı kocasına.

"Anladım ben. Sen merak etme. Şuan karın yanında onu oradan beni de telefondan sıkıştırıyorsun değil mi?" Selma teyze kaçın kurası hemen anladı olanları.

"Evet"

"Bir saate burada olacaksınız"son sözdü bu.

"Hayır anne olmayacağız" bu da Mert ten gelen son sözdü.

Telefonu annesinin yüzüne kapatıp yataktan kalkmaya çalışan karısına baktı. Yerdeki eşyalarını arıyordu giymek için. Sırtı dönüktü kocasına ve Mert hayran hayran bakıyordu karısına.

Seviyorum İşteWhere stories live. Discover now