Mert içinde tarif edemediği karmaşık duygularla yürüyerek Özkan ın yanına gitti.
Özkan bilgisayarın başında oturmuş bişeylere gülüyordu. Mert internetteki komik şeylere güldüğünü sanmıştı.
"Hayırdır başımıza ikinci Ercan mı olacaksın?"
"Ne alaka lan?"
"Ercan bütün gün böyle saçma sapan şeylere gülüp duruyor ya oğlum. Onu diyorum"
"Yok benim güldüğüm şey farklı. Gelde gör neye güldüğümü"
Mert tezgahın arkasından dolanıp arkadaşının oturduğu masaya yöneldi. Yanına gittiğinde boş olan sandaliyeye bıraktı kendini yorgunlukla.
Özkan bir videoyu başa sarmakla uğraşıyordu. Mert göstereceği şeyi açmasını bekledi.
"Bak şimdi" Özkan ın yönlendirmesiyle ekrana baktı.
Açılan video kendi düğünüydü. Herkes halay çekiyordu. Gözüne Ercan takılınca Mert ondan bahsettiğini sanıp gülmeye başladı.
"Bu mu lan dediğin şey?"
"O değil"
"Ee ne o zaman?"
"İzle"
Özkan bir yere gelince videoyu ağır çekime almıştı. Mert pür dikkat izlediği videoda çok yakından tanıdığı birinin yine çok yakından tanıdığı bir kızı öptüğünü görmüştü.
Gözleri yuvalarından çıkacak kadar açılan Mert aynı derecede ağzınıda açmıştı.
Özkan arkadaşının şaşıran haline kahkahalarla gülüyordu. Mert bakışlarını Özkan a çevirip bakmaya devam etti.
"Bu doğru mu?"
"Malesef kardeşim"
Mert sinirle ayağı kalkıp gitmeye yeltenmişti ki Özkan ın durdurmasıyla olduğu yerde durdu.
"Mert nereye?"
"Eve. Bunun hesabını sormaya"
Sanki biraz olaylı bir bölüm olacağa benziyor.
Ne dersiniz?????
YOU ARE READING
Seviyorum İşte
General Fiction"Anne kardeş bildiğim birinin kardeşine nasıl koca olmamı bekliyorsun?" dedi Mert ama annesi onu dinliyor gibi durmuyordu. "En kısa zamanda hazırla kendini. Gidip İpek i sana isteyeceğiz" "Hayır diyorum anlamıyor musun?" "Mert annenle düzgün konuş"...