Bölüm 15

1.6K 36 18
                                    

Ercan kapıda ayakkabısını çıkarıp içeri girmişti. Mert onu içeri buyur edecekti ama Ercan kapıyı kapatıp Mert e yaklaştı.

"Noluyor lan?" Mert üstüne gelen arkadaşının ne yaptığını merak etmişti. Ercan dedektif edasıyla etrafı kontrol etti önce.

"Mert" Mert te onun gibi yapıp baktı sağına soluna. Ama bişey göremedi. Hem Ercan ne arıyordu ki??

"Ne?" Ercan hala etrafa bakıyordu. Mert gözlerini devirip baktı arkadaşına. "Söylesene lan niye seslendin bana?"

"İbo nun yanından geliyorum. Kavga etmişsiniz? Noluyor hayırdır?" Mert yine o konunun açılmasına canı sıkılmıştı. Kardeşiyle küsmüştü ve İbrahim in kalbini ciddi anlamda kırmıştı bu sefer.

"Anlattı mı sana olanları?"

"Ayak üstü konuştuk. Bişey anlatmadı. Sadece seninle tartıştığını söylemek zorunda kaldı. Çünkü ben fark ettim bir haller olduğunu. Sordum kavga ettik dedi ama evde anası babası vardı o yüzden konuşamadı"

"Allah Allah sen. Çok şaşırttın beni" Ercan küçümser bir ifadeyle baktı arkadaşına. Bişeyleri anlamış olmasıyla dalga geçiyordu.

"Hayatım seni bir şaşırtırım aklın hayalin şaşar" Mert gülümseyerek baktı.

"Tamam tamam kızma. Hadi geç içeri de biraz laflarız"

"Ee bu mevzuu ne olacak?"

"Sonra konuşuruz. Bu konuyu senden başkası bilmiyorum. Çaktırma"

"Tamam"

İkili salon yerine mutfağa yöneldiler. Ercan çayın yeni demlenmiş olduğunu duyunca hemen doldurdu bir bardak. Mert te kendine almıştı. İçeridekiler zaten içiyorlardı.

Ercan elinde çayıyla içeri girince bütün erkekler üstüne atladılar.

"Ooo Ercan gelmiiiş" diye sarılmaya kalkınca elindeki çay neredeyse üstüne dökülüyordu.

"Durun lan götverenler. Laan çayı üstüme dökeceksiniz. Eren başlatma sarılmana şimdi. İsmet biraz önce bakkalda karşılaşmadık mı seninle? Hüseyin neremi tutuyon lan? Ali puştluk yapma valla tikimi bahane edip dalarım sana. Fikret sen uzak dur. Duydum başından geçenleri huylandım senden"

"Ne ara duydun lan? Ben biraz önce anlattım" Ercan Eren e bakıp

"Benim haberci güvercinlerim var" dediği için Fikret Eren i kovalamaya başlamıştı.

"Ben o güvercini takla attıra attıra dövmez miyim şimdi?"

"Abi vallaha orada olanları bana rapor et dedi. Hatta tehdit etti. Yemin ederim kötü bişey olsun diye söylemedim. Kendimi korudum" Eren kaçarken kızların olduğu tarafa kaçınca Yeliz in sandaliyesinin arkasına saklanmak zorunda kalmıştı.

"Neyden korudun lan kendini? Ercan neyle tehdit ettin bunu?"

"Aşağı marketteki kasiyer kız yok mu şişko olan?" Ercan gülmekten bişey demiyince Eren kendini savunmaya geçti.

"Yook. Var mı? Ben görmedim"

"Ben de görmüyorum ama o beni görüyormuş. Ercan abide bunu öğrenmiş. Ne istiyorsa onunla tehdit ediyor. Yapmazsam gidip kıza benim ondan hoşlandığımı söyleyecek ve başıma salacakmış" Yeliz duyduklarıyla bir kötü olmuştu. Ona karşı bişeyler hissetmediğini söylüyordu ama aslında içten içe hoşlanıyordu. Eren çok yakışıklı biri olduğu için onu seven fazlaydı mahallede. Kızlar sürekli peşindeydi lisedeyken. Aralarında üç yaş olduğu için aynı lise de iki sene beraber okumuşlardı. Orada bunu fazlasıyla görmüştü Yeliz.

Seviyorum İşteWhere stories live. Discover now