Bölüm 27

478 18 9
                                    

Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar.....:)




Abi dediğin insana rezil olmak mı, yoksa sevdiğin kızı bir daha göremeyeceğini düşünmek
mi daha kötüydü? Eren in aklından ikisi de geçiyordu ama karar veremiyordu. Çünkü iki tarafı da boklu bir çubuktu bu düşündüğü. Mert onun sahip olmadığı abisiydi her zaman. Onun yeri ben de ayrı derdi hep. Hatta büyürken rol model olarak onu benimsemişti. Karşısın da gözleri gözlerin de kendisine bakarken ne söylemesi gerektiğini bilemedi. Tek düşündüğü orada o kadar insan varken bu konuyu konuşmak istememesiydi.

"Abi" dedi Eren. "Nolur beni dinlemeden yargılama" gözleri yaşarmıştı. Mert in karşısın da bütün mahalleye rezil oluşunu görmek kahretmişti Eren i. Onun yanı sıra arkasındaki dört erkeğin de Mert ten bir farkları yoktu. İbrahim, Fikret, Ercan ve Ali.  

"Bu konuyu konuşacağız Eren" sakin ve kırgın söylediği sözler omuzlarına tonlarca yük yüklemişti Eren in.

"Nasıl istersen abi" dedi genç çocuk.

Mert tekrardan Birol a doğru döndü. Yanın da getirdiği serserilere baktı. Bir mahalle dolusu adama üç beş kişiydi.

"Gençler siz gidin isterseniz. Bakın burada eğer bir kavga çıkarsa ki çıkacak sizin bi alakanız yokken kaçın kurtarın kendinizi. Benim şuan hesabın sadece bu dallamayla" dedi Mert Birol u gösterip. Birol arkasındaki arkadaşlarına döndü. Gitmeyeceklerini biliyordu. O sıra da mahalleye beş altı tane siyah son model arabalar girdi. Birol onları görünce sırıtmaya başladı.

"İstersen bir de bunlara sor" dedi arabadan inen adamları gösterip. Hepsi takım giymiş hiçte tekin olmayan adamlardı.

"Koçum burası bizim mekan. Sen kimin mekanın da kime hava yapıyorsun" soru sormamıştı Mert. Amacı patronun kim olduğunu göstermekti.

"Bana ve bu adamlara mekan fark etmez. Bize her yer aynıdır" dedi Birol un yanında getirdiği kişilerden biri.

"Bebeğim sen olayı çok yanlış anlıyorsun ya. Mert sizinle laf dalaşına girmiyor. Sizi tatlı tatlı uyarıyor. Git diyor size ama sizin kafa kalın galiba bir türlü anlamadınız" Ercan biran önce şunları artık döverler mi severler mi bilemedi ama gitmelerini istiyordu. Çünkü Eren in ne haltlar karıştırdığını çok merak etmişti.

"Birol bey geç kalmadık değil mi?" Dedi arabadan inenlerden biri.

"Yok geç kalmadınız. Biz de şimdi arkadaşa buranın patronu kim onu gösteriyorduk" Birol un söylediği sözden sonra adam önün de bekleyenlere baktı. Mahallenin gençlerini tek tek süzüyordu. Gözü Mert e geldiğin de gözleri açıldı.

"Mert" dedi şaşkınlıkla. Mert Birol a kitlendiği için kimseyi gözü görmemişti. Adamın seslenmesinden sonra baktı yüzüne.

"Cevat" dedi o da şaşkınlıkla.

"Mertim nasılsın kardeşim" diyip sarıldı adam Mert e.

"İyiyim kardeşim asıl sen nasılsın? İki senedir hiç ulaşamadım sana" iki adam birbirlerine sarılıp hal hatır sorarken herkes onları izliyordu.

"Cevat ne yapıyorsun sen?" Birol Mert le kucaklaşmasına sinir olmuştu.

"Kardeşimle karşılaşmışım Birol bey valla hal hatır sormadan geçmem" dedi Cevat.

"Sen tanıyor musun bu adamı?" Birol çok şaşırmıştı.

"Sadece ben değil ki babanız da tanıyor Mert i" elini sırtına koyup "Az yardım etmedi bize bu koç" dedi. "Babanız da çok sever Mert i"

Seviyorum İşteDär berättelser lever. Upptäck nu