Mahallemizin yakışıklıları. Siz nasıl bulduğunuz deyin bakim bana:)
İpek sabah uyandığından beri evde suratı asık bir şekilde dolaşıyordu. Evdekiler onun bu suratsız halinden sıkılıp hepsi bir tarafa kaçılmışlardı.
İpek evde yanlız kalınca mahalledeki arkadaşlarını arayıp eve davet etmişti.
"Hoşgeldiniz kızlar" İpek in çağırması üzerine kızlar da hem moralini düzeltiriz hem de nişanla alakalı konuşuruz diye gelmişlerdi.
"Hoş bulduk" kızlar içeri geçerken Tülay İpek in halini görünce onu mutfağa çekti.
"Kızım bu halin ne?"
"Ben iyi değilim Tülay. Hiç iyi değilim" yeniden ağlamaya başlamıştı İpek. Dün gece Mert in söyledikleri kalbinin en derinlerini acıtmıştı.
Tülay a sıkı sıkı sarılıp içi dışına çıkana kadar ağladı. Tülay mutfak kapısına gelen kızlara sus işareti yapıp içeri geri gönderdi.
"Anlatmak ister misin kuzu?"
"Anlatsam ne olacak. Hiç bir şey değişmedikten sonra yıllarca konuşsak ne anlamı var. Mert beni hiç bir zaman sevmeyecek. İstemeyecek"
Tülay arkadaşını teselli etmek için söyleyecek bir şey bulamıyordu. Şuan yapabildiği tek şey İpek e sarılıp susmasını beklemekti.
İpek bir süre sonra ağlamaya kesmiş yerini iç çekişlere bırakmıştı. Tülay dan ayrıldığında kaşları çatık bir halde yere bakıyordu.
Tülay İpek in ağladığı omzuna bakıp
"İpek Allahın cezası. Salya sümük herşeyi bulaştırmış. Çabuk bana bir tişört ver" İpek arkadaşının omzuna bakınca ağzından ufak ufak kahkahalar kaçmaya başladı.
Tülay ona sinirle bakıp İpek in odasına doğru gitti. Aslında sinirli değildi. Bu söylediğiyle ve hareketleriyle İpek i güldüreceğini bildiği için yapmıştı. Ama sümüklü tişörtle de kalacak değildi.
İpek ten aldığı tişörtü giyip salona geçtiler. Salondaki kızlar İpek e üzgün üzgün bakıyorlardı. İpek kızlara bakıp
"Böyle yaparsanız beni daha çok üzersiniz ama" diyince hepsi kendilerine çeki düzen verdiler.
"Kızım dün akşam çektiğimiz resimleri instagram hesabıma attım. Bizim okuldaki bütün yakışıklı çocuklar beğenmiş" Sude konuyu değiştirince herkes ortamı yumuşatmak için lafa atladı.
"Kız içinde beğendiğin o çocukta var mı?" Buket in sorusuna Sude hemen kasıla kasılı cevap verdi.
"Olmaz mı? Hem de çok güzel çıkmışsın diye de yorum yazmış. Ay yerim yaaaa"
"Sen yiyesin diye mi yaptı anası babası o çocuğu?" Tülay şakadan kızmıştı.
"Tabiki benim için yaptılar"
Kızlar Sude nin lafına gülmeye başladılar. Tuğba ayağı kalkıp salona doğru yüksek sesle konuşmuştu.
"Loooww deyin bakim çay mı istiyonuz kahve mi?" Tuğba Ercan ın kız kardeşiydi. Hiç benzemeselerde kardeşlerdi işte. Sanki ana baba ayrı gibi duruyorlardı. Ercan la tek benzerlikleri espri yetenekleriydi.
Eğer bağırmasaydı o kalabalıkta sesini duyuramayacağını gayet iyi biliyordu. Kızların hepsi bir ağızdan
"Kaaahhhhvvee" diye bağırınca oda mutfağa yöneldi.
YOU ARE READING
Seviyorum İşte
General Fiction"Anne kardeş bildiğim birinin kardeşine nasıl koca olmamı bekliyorsun?" dedi Mert ama annesi onu dinliyor gibi durmuyordu. "En kısa zamanda hazırla kendini. Gidip İpek i sana isteyeceğiz" "Hayır diyorum anlamıyor musun?" "Mert annenle düzgün konuş"...
