NE DEMEK KANKA YA?

SENSİN KANKA.

YA ALLAH BENİM BELAMI VERECEK YEMİN EDİYORUM. BAK ŞU AN GERİ DE DÖNEMİYORUM. YANİ TAMAM BU BELKİ BİRAZ İNATTAN KAYNAKLANIYOR OLABİLİR AMA...

"Gidelim o zaman," dediğimde kafasını salladı. Aşağıya indiğimiz de Berk kapıda bekliyordu.

"Barıştınız mı çifte kumrular?" dedi Berk şen şakrak. Buğra gelip kolunu omzuma attı ve,

"Çifte kumru değiliz Berk. Kankam o benim," dediğinde Buğra'ya yumruk atma isteğime engel olamadım. Ya insan bir itiraz eder değil mi? İnsan bir der sarışınım ben sensiz yapamam. Ama nerede bizim öküzde. Ejderhalıktan öküzlüğe düştü mübarek.

Sessiz bir yolculuktan sonra bizim eve gelince onlara veda edip arabadan indim. Bu topuklularda ağrıtıyor ayağımı be. Bu ne? Zili çaldığımda kapıyı Gece açtı. Eve girdim ve topuklu ayakkabılarımı fırlattım. Evet resmen fırlattım.

"Ne oluyor kız? Ne bu sinir?" dediğinde çantamı kucağına fırlattım ve içeriye girdim. İçeri de dayım, annem ve teyzem oturmuş konuşuyordu. Babam, amcam falan yoktu. Abiler de yoktu. Gidip hepsini tek tek öptüm.

"Nasılsın cadı?" dedi dayım. Gülümsedim.

"İyiyim dayı, sen?" dediğim de o da kafasını salladı. Daha sonra Gece'yle izin isteyip yukarıya çıktık. Merdivenlere takılınca,

"Seninde Allah belanı versin adi merdiven," dedim ve yukarıya çıkmaya devam ettim. Daha sonra Gökçe'nin eksikliğini fark ederek Gece'ye döndüm.

"Gökçe nerede?" dediğimde odasını işaret etti.

"Uyumuş olamaz bu saatte," dediğim de kaşlarını çattı.

"Uykum var falan dedi. Telefonla konuşurken de bir anda kapattı. Bende anlamadım," dediğin de Gökçe'nin odasına girdim. Işıkları kapalı yatıyordu. Dürtükledim ama cevap vermedi. Tam odadan çıkarken Gökçe'den gelen hıçkırık sesini duyunca hemen yanına gittim. Yorganı kafasından çektiğimde kıpkırmızı şişmiş gözlerle bir Gökçe hayal etmiyordum açıkçası.

Oturma pozisyonuna gelip boynuma sarılarak ağlaması bir oldu. Ulan ne oldu bu kıza? Her şey güzel gidiyordu.

"Göksu canım çok yanıyor," dedi hıçkırıklarının arasından. Yemin ediyorum o an benimde ağlayasım geldi ama kendimi tuttum.

"Canımın içi ne oldu?" dedi Gece de gelip bize sarılırken. Gökçe omzumdan kalktı ve,

"Murat..." dedi ve biraz durdu. Daha sonra da gözyaşlarını sildi.

"Gökçe kepçe güzelim benim git şu elini yüzünü bir yıka, sakinleş. Ondan sonra konuşalım. Sakin sakin bir anlat ne olduğunu," dedim. Kafasını salladı ve yataktan çıktı.

"Araları da iyiydi ne oldu acaba ya?" dedi Gece. Bende kafamı salladım.

"Bilmiyorum ama gidip Murat'ın ağzını yüzünü dağıtabilirim," dedim. Kafasını sallayarak onayladı.

"Beraber," dediğinde güldük. Gökçe elini yüzünü kurulayıp geldi. Yatağının üstüne oturduktan sonra camı işaret etti.

"Karşı camdan Murat'ın odası görünüyor değil mi?" dediğinde kafamızı salladık. Daha sonra devam etti,

"Gece'yle konuşuyorduk işte. Karşıya baktığımda sarışın bir kız vardı. Üstünde de bornoz vardı. Sonra da Murat gülerek içeriye girdi falan... Daha ne?" dediğinde şaşkınlıkla ağzım açıldı. Yok canım Murat yapmaz öyle bir şey. Değil mi? Yok ya yapmaz.

3GNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ