DAVETSİZ KONUK #Wattys2021(TEKİRDAĞ SERİSİ) DÜZENLENİYOR

Misafir Ol Gel Bana(!)

Merhaba arkadaşlar, artık @sedefsezer167'den@sedefsezer71 hesabına taşındım. Takip etmek isteyenleri yeni hesabım ve "Güz Yanığı" isimli yeni hikâyeme bekliyorum. İyi okumalar. Yorumlarınızı eksik etmezseniz çok seviniriz.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Genç adam duyduğu bu cümle ile bakışlarını dikkatle izlediği spor programından kurtararak cümlenin sahibine çevirdi. Göz menziline diğer adamın gözlerindeki öfke girmişti o an. Bu yüzden de ne yaptığını anlamamış bir şekilde etrafına bakındı. Bir yere zarar mı vermişti ya da yere bir şey mi dökmüştü acaba? Yok, hayır. Etrafta tek bir bozukluk, yerde de tek bir kırıntı yoktu. Adamın dediğine bir mana yükleyemeyen şaşkın bakışlarını tekrar ona yöneltti. Muhatabı da adamın gözlerindeki soru işaretlerini fark etmiş olacak ki bir açıklama yapma gereği duymuştu

"Sırf Seher'in kuzenisin diye bu evde olman eşyalarımın yerini değiştirebileceğin, düzenimi bozabileceğin anlamına gelmiyor. Ha aklında öyle bir düşünce varsa vazgeç. Çünkü burası benim evim ve burada benim kurallarım geçerli!"

Deniz hala konunun ne olduğunu anlayamamıştı. Az önce parmağını sallayarak - amiyane tabirle- ayağını denk almasını söyleyen adama

"Neyden bahsediyorsun ?" diye sordu.

Oğuz tahammülsüz bir şekilde Deniz'e başka bir sert bakış daha fırlattıktan sonra

"Sence burada bir yanlışlık yok mu?" dedi.

Deniz, oturduğu bej rengindeki konforlu koltuktan kalkarak genç adamın az önce parmağıyla işaret ettiği ahşap kitaplıkta intizamla dizilmiş olan kitaplara baktı ama beyninde aynı sorular cirit atmaya devam ediyordu hala. Her şey yerli yerindeydi işte. Hatta bu evdeki en derli toplu şey şu an karşısında gördüğü üç adet kitaplıktı. Bu adamın derdi neydi ki? Bu soru ile gözlerini raftan alarak adamın öfke ile parlayan gözlerine dikti.

"Ne varmış rafta?"

Oğuz bu soru karşısında "Ya Sabır!" çektikten ve ona kadar saydıktan sonra derin bir nefes almıştı. Deniz ise onun bu halini görünce birlikte yaşadıkları süre boyunca Oğuz'un davranışlarından derlediği "Bir Züppe'nin Gariplikleri" adlı makalesine bir paragraf oluşturabilecek yeni bir madde daha ekleme fırsatı bulmuştu.

"Farkında mısın bilmiyorum ama Son Yargı, Ortak Kaderler' den önde duruyor!"

Deniz, karşısındaki gizli psikopatın bu sözleriyle kafasında oluşturduğu makaleyi dosyasına geri koyup dosyayı da beynindeki koca boşluğa yerleştirdi.

"Yani?"

Deniz'in istemsizce sorduğu bu soru Oğuz'u daha da sinirlendirmişti.

"Kitapların alfabetik sıraya göre dizili olduğunu bir aptal bile anlayabilir ve aldığı kitabı yerine koymayı becerebilir. Senin için zor olduğunu tahmin edebiliyorum fakat zekâ seviyeni bir aptalınkine kadar çıkarabilirsen her şey ikimiz için de daha kolay olur."

Bu muydu yani? Tek sorun iki lanet kitabın yerlerini karıştırmış olması mıydı? Yakında kaşının üzerinde gözü var diye kendisini bu evden kovarsa hiç şaşırmayacaktı. Bakışlarını tekrar rafa çevirince bir şey fark etti: Kitaplar önce yazar isimlerine göre sıralanmış ardından da her yazarın kitapları kendi içlerinde alfabetik sıraya göre tasnif edilmişlerdi.

Bingo! Doğru tespit yapmıştı: Adam tam bir manyaktı ve bu manyak belki de Cennet Parçası'nın geleceği olacaktı. Ne zaman bu adamı görse Seher'i hatırlamak zorunda mıydı? Sadece Oğuz değil gördüğü herkes ona Seher'i hatırlatıyordu aslında.