Senin Olan Şey Benimdir

2.8K 160 13
                                    

Hem geç hem de güç olan DK Versiyon 2'nin yeni bölümü yayında. Hikayenin sevenlerine iftiharla sunulur. 

Unutmadan Tutsak Bedenler e uğramayı da unutmayalım ki onun da okunma sayısı arşa çıksın! Bizce bunu başarabiliriz ne dersiniz :D 

Yani sıradaki istasyon TUTSAK BEDENLER- OLEYYYY

Yani sıradaki istasyon TUTSAK BEDENLER- OLEYYYY

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.


Elinde bir türlü yakmaya fırsat bulamadığı sigarası ile öylece dikiliyordu balkonda. Arkadaşı Erhan mesaj atıp durmuştu. Üstelik her birinin bir öncekinden daha da sinir bozucu olduğunu inkâr edemezdi. Son mesajı gibi mesela... 

"Konuş onunla, nasıl hissettiğini söyle ona."

 Yüzde yüz doğru ama yapması imkânsıza yakın bir taktik. Bu mesajın ardından telefonunu cebine attı ve diğer cebindeki çakmağını çıkardı. Bir dal sigarayı ağzına yerleştirdikten sonra da nihayet yaktı. Büyük bir açlıkla içine çekti. Ardından da kederle dışarı üfledi dumanını. Keşke tüm ihtiyaçlarını bu denli kolay, bu denli tasasız gerçekleştirebilseydi. Derin bir iç çekiş takip etti bu düşüncesini. Akabinde yeni bir duman üfleme seansı. Tam o sırada bu sigaranın ona yar olmayacağını gösteren bir şey oldu. Balkon kapısı açıldı ve dışarı Tuba çıktı. Acı çekmeden bir sigara bile içemeyecekti anlaşılan. Artık hep böyle mi olacaktı hayatı. El alışkanlığı ile kıza da bir sigara uzattı. Lakin Tuba başını sallayarak reddetti onu. "

Ah! Tabi ya bebek!" diye geçirdi içinden. Bu sinir bozucu detayı nasıl da unutmuştu. Hadi ama kimi kandırıyordu ki! Tuba'yı gizlice dinlediği o günden beri bir türlü kafasından atamıyordu o tüm planlarının içine sıçan minik şeyi. Günler geçmişti üstünden. Ama hala ilk duyduğu andaki büyük şokla boğuşuyordu. Üstelik Tuba hala bunu ona söylememişti. Eh tabi bunun kızgınlığı da vardı biraz. Gözleri o an kendisinden bu sırrı saklayan kıza takıldı. Her zamanki gibi nefes kesiciydi. Altın sarısı saçları, özgür bırakıldıklarından güzel beyaz yüzünü çevreliyordu. Birkaç ay önce kestirmiş olmasına rağmen yine göğüslerine dek uzanmaya başlamışlardı. İster istemez kısa kollu tişörtünün geniş yakasından görünen dekoltesine kaydı gözü ve anın sıcaklığı karşısında çaresizce yutkundu. 

 Tuba ise ara ara gülümseyerek bir şeyler anlatmaya başlamıştı bile. Gayet normalmiş gibi görünüyordu. Onu bu kadar iyi tanıyan biri olmasaydı, basbayağı yerdi bu her şey yolunda numarasını. Ama onu tanıyordu. Bir sorun olduğunda meydana çıkan sahte gülümsemesini tanıyordu. Gözlerine ulaşmadan sönüyordu bu gülüş. Yine böyleydi işte. Gülümserken gülmüyordu mavi gözleri. Bu onun moralini daha da bozmuştu. Bunu anlamayacağını, onu kandırabileceğini nasıl düşünmüştü. Elindeki sigarayı öfkeyle sehpanın üzerindeki kül tablasına bastırdı. Kız onun bu hamlesini de bir gülüş ile savuşturunca daha fazla kendisini tutamadı. 

"Hamile olduğunu biliyorum."

Tuba'nın buzdan bir heykel gibi donup kalmasını seyretti. En güzel melodileri andıran sesi, küçük kahkaha tınıları hepsi gitmiş yerine kocaman bir sessizlik yerleşmişti. Üstelik az önceki sahte mutluluk oyununa katılmayan gözleri şimdi dolu doluydu. Ona sonsuzluk gibi gelen bir sürenin sonunda Tuba'nın sesi işitildi. 

DAVETSİZ KONUK #Wattys2021(TEKİRDAĞ SERİSİ) DÜZENLENİYORDove le storie prendono vita. Scoprilo ora