Deli Kızın Türküsü-Bölüm 9

13.7K 878 12
                                    

Elif Biçem

Sahneyi özlemişim, üniversite ve sonrasında 2 yıl boyunca bu grupla birlikteydik ki biz, Ankara grubu olarak çok iyiydik. Bilenler bilir Ankara'nın rock grupları iyi olur. Daha sonra grup İstanbul'a gidip orada müzik yapmaya karar verince ben evlilik planları yapan şaşkın bir kadın olarak ayrıldım ve kaldım Ankara'da. Ama özlemişim, çok özlemişim mikrofonu, insanların hayran bakışlarını her şeyi çok özlemişim. Şarkıyı söylerken bir ara gözümü açmam ile Yiğit'i görmem bir oldu. Anlasın şarkının sözlerinden bile anlasın özgürlüğümü, ulaşılmazlığımı anlasın istedim ama o sanki daha bir kabullendi beni. Ve ben sıkıldım artık, 29 yaşında kadınım ben ya liseli ergen değil, ne sanıyor ki bu adam höt deyince geri adım atacağımı mı ya da seviyorum deyince şapşal şapşal gözünün içine bakacağımı mı, ilk görüşte kapıldığı aşkına inanacağımı mı? Hayatta öğrendiğim ve emin olduğum bir şey var ise o da güvenin tek kullanımlık olduğudur ve ben bir insan sayesinde, insanoğluna olan güvenimi tek gecede yitirdim. Hem çok sıkıldım da artık iplerin başkasının elinde olmasına, beni herşeyi kabullenecek vur kafasına al ekmeğini elinden sanmalarından sıkıldım. Bu sıkıntımı da herkes görecek bu gece, özellikle de Yiğit. Şarkıyı bitirince gruptakilerle vedalaşıp, sahneden inmek için merdivenlere yöneldim. Merdivenlerin orada eskiden tanıdığım ve bu barın sahibi Hakan'ı görmem ile boynuna sarılmam bir oldu. 'Hayırsızsın kızım sen hiç gelme gitme zaten,adliyenin resmiyetinde boğuldun iyice sen' deyince kahkaha atarak onu da kendimle birlikte çekiştirip 'Hadi gel bir şeyler içelim, söz bundan sonra affettireceğim kendimi' deyip bara yönelmişken bileğimden sert bir elin tutması ile durduruldum. Dönünce sinirli kaşları çatık Yiğit'i karşımda görmem bir oldu. Bu adamın en belirgin tepkisi kaş çatmak galiba ve böyle giderse bir kaç yıla kalmaz o bozulan güzel yüzü için estetik operasyon geçirmek zorunda kalacak zavallıcık! 'Ne var Yiğit ve senin burada ne işin var?' sert üslüpla ona dönünce belli ki böyle bir tepki beklemiyordu daha fazla çatılamaz sandığım kaşlarını biraz daha çatıp ' Önce sahneden gözlerimin içine baka baka şarkı söyle sonra da başka bir adamın kolunda git öyle mi?' demesi ile benim kahkaha atmam bir oldu. ' Yiğit, birincisi gözümde lensim yok şu anda sen bile net değilsin ki sahneden seni görmem imkansız sadece tesadüf olmuş sana bakmam, ama senin de ergen gibi buna anlam yüklemen ayrı bir komik olmuş, ikincisi sana ne? Kimle gidersem giderim sana ne? Ev arkadaşlığımız da senin üzerimde olduğunu zannettiğin hakimiyetinde şu an itibariyle bitti, anladın mı beni? Benim hissizliğimden kendine pay çıkarma, benim tepkisizliğimden kabule varma! Yok öyle bir şey sen bende yoksun ve hiç bir zaman da olmayacaksın! Aşk saçmalığı ile çıkma karşıma, sakın. Duydun mu beni' bağırmam ile Yiğit bir adım geri çekildi, gevşeyen elini elimden çekip, Hakan' a dönüp 'Hadi açığı kapatmamız lazım' diyerek koluna tekrardan girip arkama bakmadan bara gittik. Hakan'ı özlemişim baya, eskiler yeniler derken konu konuyu açtı ve eski dostlarımla, özellikle aralarda da gruptakilerle bolca sohbet edip arayı kapatmaya çalıştık. Grubun bel kemiği davulcumuz Serdar'ın, kapanışı benim yapmam ısrarlarına daha fazla dayanamayarak aradan geçen iki saatten sonra şimdi yine sahnedeyim. Ve başladım içimdekileri dökmeye plansız programsız 'Merhabalar izniniz olursa bugün kapanışı ben yapmak istiyorum. Şimdi biliyorum kim bu diyorsunuz. Aslında bu aralar baya ünlü biriyim ben, medyanın oyuncağı duruyor karşınızda' keyifsiz bir kahkaha atarak devam ettim konuşmama ' Ben keşke şu anda karşınızda sadece bu grubun eski solisti olarak bulunuyor olsaydım ama ne yazık ki sadece o sıfatla bulunamıyorum. Beni kesin duymuşsunuzdur. Hani şu avukat, kendisi gibi avukat olan eşini öldürdü, onun yüzünden intihar etti haberleri manşetleri var ya ha oradaki avukatım işte ben. Orada ki kötü kadın, orada ki katilim. Karşınızdayım, kendimi size aklayayım, temize çıkarayım kendimi değil derdim. İzin verirseniz ben bugün yasımı bitirmek istiyorum, izniniz olursa ben bugün beni hiç sevmediğini öğrendiğim bir adamın ömrümü elimden alan bencilliğine ağıt yakmak istiyorum. İzin verirseniz ben bugün biraz ağlamak istiyorum' sessizlikle insanların bana bakmasından güç alarak şarkıma başladım. Bu şiirin ve şarkının anlam bulabilmesi için yitip gitmeniz gerekiyormuş, ben yittim ve başladım Sezen Aksu'nun seslendirdiği, Gülten Akın'ın Deli Kızın Türküsü şiirinden uyarlanan şarkıyı ağlaya ağlaya söylemeye. (Medyadaki şarkı ile çok güzel olacağını düşünüyorum)

Yiğit Cevahir

Tam iki saat boyunca bir defa bile bakmadı arkasına, arkadaşları, gelen gidenlerle muhabbet etti ve içti ama hiç bakmadı arkasına. Dilara'da yanına gitti. Cem ile ben ise Vip bölümüne geçerek bir masaya oturup kendimizi içkiye vurup Elif ve Dilara'yı izledik. Sonra Elif yine sahneye çıktı ve beni gücüne bir kez daha hayran bırakarak başladı konuşmasına, veda etti ölülerine, kendisinin ve bebeğinin katiline, yaşamak istediğini tescilledi sözleri ile. Ben izledim sadece güzelliğini ve yine hayran kaldım sahip olduğu güce. Sonra da başladı şarkıya. Şarkıyı duymamla sanki farklı bir şey yapabiliyormuşum gibi Elif'in çekim alanına girmem bir oldu. Çok sevdiğim şairin, Sezen Aksu tarafından şarkıya çevrilmiş şaheserini Elif'ten dinlemek ne büyük ayrıcalıkmış, ne büyük şans. Elif sarhoştu belli oluyordu hareketlerinden bu nedenle gruptaki arkadaşları ona bir tabure vererek oturmasını sağladılar ve Elif gözyaşları durmaksızın akarken başladı yeniden doğmaya doğurmaya... Söyledi Elif, bitirdi her şeyi, önce yitirdi sonra başladı her şeye yeniden. Bir kere bile açmadı gözlerini bir kere bile bakmadı bana. Olsun umurumda değil, döndü bize döndü Elif artık. Elif kendisini yine kendi iyileştirdi. Elif söylerken şarkıyı ben şiirin sözlerini mırıldandım onunla birlikte. O farkında olmasa da benimle başladı Elif, farkında olmasa da yitirdi eskiyi ve benimle başladı her şeye şimdi. Sözler dudaklarımda dökülürken salonda ki herkes gibi gözümden akan yaşlara engel olamadım.

DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ

Sana büyük caddelerin birinde rastlasam

Elimi uzatsam tutsam götürsem

Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak

Anlasan

Elimi uzatsam tutamasam

Olanca sevgimi yalnızlığımı

Düşünsem hayır düşünmesem

Senin hiç haberin olmasa

Senin hiç haberin olmaz ki

Başlar biter kendi kendine o türkü

Yağmur yağar akasyalar ıslanır

Bulutlar uçuşur geceleyin

Ben yağmura deli buluta deli

Bir büyük oyun yaşamak dediğin

Beni ya sevmeli ya öldürmeli

Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa

Böcekler gibi başlamalı yeniden

Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta

Yan garipliğine yürek yan

Gitti giden

Gülten AKIN


GÜCENİKWhere stories live. Discover now