"Hayır Parliment!"

Start from the beginning
                                    

"Gökçe beni çıldırtma istersen." Dediğinde Gökçe omuzlarını silkti. Aras, Murat'ın karşısına geçti.

"Bak kardeşim. Murat'tı değil mi?" dediğinde ortaya atladım.

"Hayır Parliament." Dediğimde kınayan bakışlar yediğim doğrudur. O sıra da Gökçe,

"Bir saniye Aras. Murat sana ne? Sen benim neyimsin de karışıyorsun?" dediğinde Murat bir şey demedi. Sinirli olduğu belliydi. Bir şey demeden salona geçip oturdu. Aras, Gökçe'nin kafasına vurdu.

"Vur dedik öldür demedik. Bir erkeğe öyle denmez. Ne yapacağım ben sizinle bilmiyorum ki?" diyerek içeriye gitti Aras.

"Çok mu ağır konuştum?" dedi Gökçe.

"Yani bence mantıklı olanı söyledin. O senin neyin?" dediğimde dudaklarını büzdü.

"Bilmiyorum." Dedi ve içeriye gitti. Bende içeriye girdim. Buğra ters ters Aras'a bakıyordu. Buna Berk'te dahil.

"Sarı çıyanım!" dedi ve kollarını sardı.

"Aynısını bana da yaptı. Organlarına sahip çık." Dedi Gökçe gülerek. Bende sarıdım Berk'e. Aras'a kötü bakışlarını atıp Gökçe'yle aramıza oturdu.

"Berk, sen beni dışla tamam mı?"diye geldi Gece. Berk ayağa kalkıp Gece'ye sarıldı.

"En çok seni seviyorum aşkım biliyorsun." Dediğinde Gece kıkırdadı ve sarıldı. Aras gözlerini devirirken Tunç öldürücü bakışlar atıyordu. Gökhan Abim geldi.

"Gençler bizim Kastamonu'ya gitmemiz gerekiyor. Bugün buradasınız." Dediğinde herkes onayladı. Daha sonra hazırlanıp çıktılar. Biz de kahvaltı masasına oturduk.

"Gökçe, Fuat numaranı aldı haberin olsun." Dediğinde Gökçe gözlerini büyüttü.

"Ne demek numaranı aldı? Kim verdi?" dediğinde Aras sırıttı.

"Ben." Dediğinde Gökçe bir şey demedi. Fuat'a olan bir şeyi kalmamıştı artık. Murat sertçe çatalını masaya bıraktı.

"Fuat kim?" dediğinde Gökçe bir şey demedi.

"Eski bir arkadaş işte. Önemli değil." Dedim Gökçe yerine. Biraz abartıyordu sanki.

"Eski bir arkadaş değil ya Göksu. Sevdiğim çocuktu." Dedi umursamadan kahvaltısına devam ederken. Murat bir şey demedi. Muhtemelen Gökçe'nin tavırlarını çözmeye çalışıyordu.

"Oha en sevdiğim abim takip etmiş!" diye çığlık attı Gece. Hepimizin kafası ona döndüğünde o sevinç dansı yapıyordu. Tunç bir şey demedi. Muhtemelen 'abi' dediği için.

Daha sonra Tunç'ta telefonunu eline aldı. Bir şeylere bakarken kaşlarını çattı.

"Fotoğrafına reblog?" derken sesi bir hayli sinirliydi.

"Evet, reblog." Dediğinde kaşları iyice çatıldı. Ya bu çocuk şimdi iyi çocuk ya bu sinirlenince benim gülesim geliyor. Ama şimdi gülersem muhtemelen ağzıma burnuma kürekle dalacaklar. Gökçe kepçeyle dalar orası ayrı mesele.

"Başka bir erkeğin fotoğrafına?" dedi Tunç sorarcasına. Gece kafasını salladı.

"Gece başka erkeğine başlatma istersen." Dedi çatalını sertçe masaya bırakırken.

"Abi diyorum abi." Dedi Gece de. Sussana çocuk sinirleniyor.

"BAŞLATMA LAN ABİNE?! ÇABUK ÇIKARIYORSUN TAKİPTEN GECE?!" diye bağırdığında zıplamıştık.

"ÇIKARMIYORUM TAKİPTEN TUNÇ!" dedi ve yerine oturdu Gece. Kahvaltısını ederken Tunç'ta uğraşmayı kesip kahvaltısına devam etti. Hepimiz sessizce kahvaltımızı ederken Gökçe kulağıma eğildi ve,

3GWhere stories live. Discover now