"Senin ruhun aptal sarışın!"

Zacznij od początku
                                    

"Bu kadar iyi oynaman şaşırtıcı biraz." dedi Murat gülerek.

"Neden ki?" dedi Gökçe. Sesi çok masum çıkmıştı. Neresi masum şimdi bunun?

"Kızsın. Yani kızlar da oynuyor ama, genel olarak bir iki kızla oynadım bu zamana kadar onlar da oynayamıyordu. Daha oyunun terimlerini bile bilmeden öylesine giriyorlar. Sanırım çocuk tavlamak için," dediğin de Gökçe güldü.

"Ben abilerimden dolayı öğrendim. İlgimi çekince oynamaya başladım. Öyle salak salak amaçlarım yoktu, sırf çocuk tavlamak için profillerine LOL  yazan 'kızlardan' nefret ediyorum." dediğinde Murat güldü ve telefonunu çıkardı.

"Telefonunu versene bir gün oynarız." dedi göz kırpıp. Daha sonra telefonlarını falan aldılar. Ben de böyle yanlarında salak salak oturuyorum tabii. 

"Murat sen muavinlik yapmıyor muydun? Bizim otobüste ki muavin." dedim göz kırparken. O da tabii gülerek Gökçe'ye baktı. Ya soruyu ben sordum. Neyse eniştedir sonuçta.

"Babam ufak bir  ceza verdi işte. Daha sonra vazgeçti." dedi gülerken. Kafamı salladım bende. Daha sonra bende Tunç'la Gece'ye döndüm. Ya ben niye bunlara dönüyorum. Buğra sen bana dönsene aşkım.

"Ya yazdıklarını ve seni beğenmesem takip etmezdim açıkçası." dedi Tunç. Gece kızardı. 

"Ya oraya aklımdan geçenleri yazıyorum ben çoğunlukla." dediğin de kafasını salladı.

"Zaten bir blog öyle olması. Düşündüklerini yansıtmalı." dediğinde bu muhabbetin beni ne kadar sıktığını fark ettim ve abimlere döndüm. 

"Ee kardeşim Didem'le nasıl gidiyor?" dedi Gökhan Abim. Kafamdan kaynar sular, çaylar, kahveler falan döküldü. Tek bir kaynar suyla halledilemez bu. Dayanamam ben buna. 

"Bıraktı be kardeşim. Başkasını seviyorum dedi. O kadar yılın üstüne bıraktı gitti işte." dediğin de üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Ayrıldıklarına mı sevineyim yoksa Buğra'nın hala sevdiğine mi üzüleyim?

Bir şey demedim. Ne diyebilirim ki?

"Sende yok mu bir şeyler?" dedi Buğra gülerken Gökhan Abime.

"Ne demek sende yok mu bir şeyler? Yok tabii ki. Değil mi abi?" dediğim de Gökhan Abim gözlerini devirdi. Kardeşe göz devrilmez!

"Ov kıskanç kardeş ha, kolay gelsin kardeşim." dedi Buğra gülerken. Gözlerimi kısıp baktım.

"Aynısını bana da yaşatıyor. Asıl kolaylık bana gelsin." dediğim de Gökcan Abim kendine çekip sarıldı.

"Sen sus sarı civciv. Yasak sana. Sen evlenmeyeceksin bizimle kalacaksın." dediğinde gözlerimi devirdim. Daha sonra gülüşmeler falan işte.

"Eee o zaman en rahatınız Giray?" dedi Buğra tek kaşını kaldırıp. Güldüm. Tamam kahkaha atmışta olabilirim.

"Biz kuzeniz, yani Gece de bize benziyor doğal olarak. Giray Abime de çok rahat karışırım." dediğim de Buğra güldü. O sırada Berk saçımı çekti ve,

"Ah sarı çıyan ah! Kapatma şu çocukların kısmetini!" dedi. Gözlerimi devirdim. 

"Burada başka sarı çıyanlar da var bebeğim." dedim masada ki kızı işaret ederken. Daha sonra Berk'in kulağına eğildim ve,

"Bu kızın adı lanet olası?" dediğim de kıkırdadı.

"Berna." dediğinde yüzümde ki şeytani sırıtışa devam ettim. 

"Berna canım, senin sevgilin var mı?" dediğim de gülümsedi ama o ne yapmacıklıktır arkadaş! Daha sonra abilerimin hepsine baktı ve,

"Hayırlısı canım." dediğinde yüzümde ki sırıtışa devam ettim.

3GOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz