57. Bölüm

357K 11.1K 3.4K
                                    

Güneş ve Sidal'ın istemede giydiği elbiseler.

GÜNEŞ

Ne kadar uykumdan ayrılmak istemesem de annemin zoruyla uykuma veda ettim.

"Kızım, bugün Emir'le buluşacaksın. Kalk hadi. " Tek gözümü açtım.

"Benim sevgilim var anne. O çocukla görüşmek istemiyorum. "

"Ben de zaten görüş demiyorum ki... Sadece uygun bir dille bu işin olmayacağını söyleyeceksin. Lafımı ikiletme artık Güneş. " Oflayarak yataktan kalktım. Annem odamda çıktı.

Okullar tatil, artık istediğim saate kadar uyurum diye düşünüyordum ki şu olaylara bak ya... İşim gücüm yok milletin oğluna dert anlatacağım.

Dolabıma göz gezdirmeye başladım. Yüzüm asıldı. Ne şortum ne de eteğim vardı. Araf dün akşam hepsini topladı. Bana da pantolon ve uzun elbiseler almış. Öküz ya... Dün akşam zaten benim için sürpriz oldu. Mutfağa giderken Araf'ın o cümlesini duyunca hemen salona gitmiştim. Araf bana sırıtarak bakıyordu. Sabah evlilik konusunu kapatınca vazgeçtiğini düşünmeye başlamıştım. Ama öküzün aklında ne planlar varmış. Baktım elinde çiçek çikolata ne yapacağımı bilemedim. O sırada annem devreye girdi. Bu işlerin öyle aceleye gelmemesini ve bir aile büyüğüyle beni istemeye bu akşam gelmesi gerektiğini söyledi. Arada bana da sormayı akıl etmişlerdi tabi. Düşünüp taşınıp kabul etmiştim. Daha kızlara hiçbir şeyden bahsetmedim. Emir'i postaladıktan sonra onlara da her şeyden haber vereceğim. Bu arada beni kim isteyecek ki? Araf'ın anne ve babası yok. Başka bir akrabası var mı? Neredeler? Hiç bilmiyorum. Her neyse, Araf bir şeyler bulur artık.

Dolaptan pantolon tişört ikilisini çıkardım. Ardından giydim. Aynanın karşısına geçtim. Maşayı prize taktım. O ısınana kadar bende makyajımı yapayım. Dudağıma parlatıcı sürdüm. Gözüme de rimel sürdüm. Ardından saçlarımı yaptım. Çantamın içine gerekli eşyalarımı koyup evden çıktım.

Buluşacağımız yer bize yakın olduğu için yürümeye başladım. Araf öküzü bana daha evlenme teklifi etmedi bir de evlenmeyi düşünüyor. Bu adam beni çıldırtacak. Neyse, bugün bir evlenme teklifi ve tek taş istediğimi söylerim. Telefonum çaldı. Çantamdan çıkardım. Öküz arıyor. İti an çomağı hazırla mı desem yoksa iyi insan lafının üstüne mi bilemedim.

"Efendim canım? "

"Dışarı çıkacağız. Geliyorum. " Gözlerimi devirdim.

"Çok sağ ol ya. Bende iyiyim. "

"Geliyorum Güneş. "

"Bende seni özledim Araf. "

"Güneş! "

"Ne Güneş ya? Bu kadar odun olmak zorunda mısın? Bana inat mı yapıyorsun? Ben ilgi, sevgi istiyorum Araf. Daha bana ilgi gösteremiyorsun bir de evlilikten bahsediyorsun. İlk önce sevmeyi öğren. " Sinirle telefonu kapattım. Gerçekten beni çok üzüyor. Neden bana bu kadar ilgisiz davranıyor anlamıyorum. Beni sevdiğini söylüyor ama bana karşı davranışları da ortada.

Acaba çok mu ağır konuştum? Tabii ağır konuştum. Adama sevmeyi bilmiyorsun demeye getirdim. Kesin çok kızdı. Hemen Araf'ı aradım. Harika! Telefonu kapamış. Şimdi tüm gün içim içimi yiyecek.

Cafe'ye girdim. İçeriyi şöyle bir süzdükten sonra Emir'i görünce istemeye istemeye yanına gittim. Beni görünce gülümseyerek sandalyeden kalktı. Onu umursamadan karşısındaki sandalyeye oturdu. Sanırım biraz bozuldu. İyice Araf'a benzemeye başladım.

"Merhaba Güneş. " Sandalyeye oturdu.

"Merhaba Emir. "

"Nasılsın? " Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

ORMANTİK MAFYAWhere stories live. Discover now