BÖLÜM 5- "AŞIK DEĞİLİM!"

735 74 12
                                    

Canlarım nasılsınız bugün? :) İnşallah beğeniyorsunuz. Fazla uzatmadan iyi okumalar dilerim :* 

Not: Düzeltmeler yapılmıştır. Merak etmeyin bu yazıları sonuna kadar tutmayacağım. Sadece unutmamak gerekli. Siz de sadece düzeltme olduğundan genelde gecikme olduğunu bilin, bu yeterli ^^ ♥

ÖNCEKİ BÖLÜMDEN

"Senden asla korkmam. Neyinden korkuyorlar da anlamıyorum aslında. Sonuç, ben bu işte yo-kum." Yokum kelimesini hecelemiştim. Başını sağa doğru eğdi. Bir-iki saniye bekledi. Aniden bana dönüp ellerinin birini sağdan diğerini soldan duvara sertçe vurup beni arasına aldı.

Ani hareketiyle gerilmiştim. Gerilmem afallamış ifademi yüzüme yansıtıyordu. Yutkundum. Yüzüne baktığımda kaşlarını çatmıştı. Yutkundum. Sinirlenince...demek böyle oluyormuş. Kükredi."SEN ARTIK...BENİM KADINIMSIN! ANLADIN MI?"

~

Ben...ben onun kadını falan değilim, değilim. Gözlerim dolmuştu. Hayır, ağlamayacağım. Ağlayamam! Bundan nefret ediyorum. Kendimden nefret ediyorum. Niye hayır diyemiyorum ki? Başta hayır deseydim bunları yaşamazdım.

Başımı yere doğru eğdim. Boğuk çıkan sesimle;

"B-Ben senin kadının değilim, değilim."  diye tekrarladım. Lanet olsun, akıyor. Akma!

Burnumu çektim. Başımın üstüne başını değdirdiğini hissedince nefesimi tuttum. Sesi tiz çıkmıştı. 

"Şş...ağlama. Ağlayan kızları sevmiyorum." Tek derdin bu değil mi! Sevip sevmemen.

Başını çekti. "Kaldır başını." demesiyle ilk kaldırmadım. "Sana bir daha bağırmak istemiyorum, şu başını kaldır!" istemeye istemeye başımı onun yüzüne doğru kaldırdım. Sulu olan gözlerim ve çatık kaşlarım ile ona baktım, tebessüm etti. Farkında olmadan yumruk yaptığım elimi tuttu. "Titriyorsun. Kızgın olduğundan mı, yoksa benim cazibeme dayanamadığından mı?" diye ukala tavrıyla güldü.

Egoist hayvan! Senden tiksiniyorum Karan, tiksiniyorum!

"Beni burada zorla tutuyorsun ve kızgın olmama mı bekliyorsun?" kaşlarımı kaldırdım. Omuz silkti. "Evet." Gayet rahattı. Sanki az önce bana bağırmamış gibi...

Çenemi tutup beni belimden kendine doğru çekti. "İçinden geçenleri bana söyle." demesiyle güldüm. "Bundan emin misin?" dememle başıyla onayladı. "Hayır." dedim. Kendimi kollarından çekmeyi çalışmamla o daha çok beni kollarıyla sarıyordu. 

"Bırak!" diye bağırdım. "Bana istediğin zaman dokunamazsın!" Hala gülüyordu.

"Doğru ama burası benim evim ve benim kurallarım geçer. Aslında sen benle yapmaman gereken işi kabul ettin. Hayatının hatasını yaptın. Tekrar söylüyorum. Sen...benim...kadınımsın. Anladın mı, tekrar söylememe umarım gerek yoktur?"

Onun yüzüne tüküresim o kadar çok geliyor ki, ya da suratına bir yumruk atmak!

"İlk karşılaştığımız da benden gözlerini ayıramamıştın, hatırladın mı?"

"Cüzdanımı çalmıştın!" deyip kendimi savundum. Konuşurken naneli nefesi tenime değiyordu ve bu çok garip. İç gıdıklıyordu ve etkileniyordum. Bu elimde değil! Onun beni nazikçe belimi kavrayışı, dokunuşu midemde ki kıpırtıya neden oluyordu ve bu his, benim hiç hoşuma gitmiyor. Anneme 'Aşık olmak nasıl bir şeydir?' diye sorduğum sorunun cevabı aklıma geliyor da...hayır!

İMKAN:  Karanlık Aşk #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin