I Dare You To Kiss Me, Oh Sehun!

21.Bölüm "Doğum Günü"

Müdire olacak orospu Sehun ile ambulansa binmeme izin vermemişti. Bu nedenle ben de motorumla onları takip etmiştim. Ambulans görevlisi şok yüzünden bayıldığını, yarasının mühim olmadığını söylemişti. Dinlenmesi için bir serum vereceklerdi.

Hastaneye varınca müdireye omuz atarak yanından geçtim ve Sehun'un yatağının yanına kuruldum. Hemen ellerini tuttum. Karman çorman olmuş duygularım Sehun'un boynundaki sargıyı görünce patladı ve gözyaşları yanaklarıma akmaya başladı.

"Sehunnie. Özür dilerim. Her şey benim suçumdu."

Sehun başını iki yana sallarken uzanıp yanaklarımı okşadı. "Şşt. Beni kurtardın."

"Ama yara aldın!" dedim titreyen dudaklarla iç çekerek.

"Evet, ama ölebilirdim. Senin sayende yaşıyorum ve iyiyim."

"Ben olmasaydım en başında böyle bir şey yaşamazdın..." Gözlerine bakamayıp kafamı eğdim.

"Haklısın. Senin gibi bir sürtük oğlumun aklını çelmeseydi hiçbir şey olmazdı!" Müdirenin sesiyle ikimiz de kapıya döndük.

"Ne dedin?" diye sordu Sehun.

"Dediğimi duydun. Hyun Ki gibi bir adamın bile vahşileşmesine neden oldu bu küçük kaşar."

Öfke derimin altına sızmaya başladı ama sesimi çıkaramadım. Sehun benim yerime yaptı bunu.

"Sen neden buradasın?"

"Ne?"

"Gidip kocana beni kötülesene, her zaman yaptığın gibi."

"Saçmalama. Artık onunla evli kalamayacağımı biliyorsun."

Sehun benim desteğimle doğrulurken güldü. Gözleri buz gibiydi. "Yanlış anladın sanırım. Sana siktir çekiyordum."

"Bunu yapamazsın, ben senin annenim!"

Sehun birden bana döndü. "Saat kaç?"

Konunun değişimini yakalayamamış olsam da bileğimdeki saate baktım. "12'ye 10 var."

"10 dakika kadar daha oğlunum. Sonrasındaysa yasal olarak reşit bir birey olacağım." Gözlerim büyürken yarının Sehun'un doğum günü olduğunu hatırladım.

"Bensiz ne yapacaksın?" diye sordu müdire kollarını göğsünün altında birleştirirken. "Paran yok, hala lisedesin. Hiçbir şeyin yok."

"Yanılıyorsunuz bayan." diyerek araya girdim. "Sehun bana sahip. Bu da benim olan tüm mülklerin onun da olduğu anlamına geliyor."

Müdire bir kahkaha attı. "Ne yapacaksın? Onunla evlenecek misin? Bunu yapamazsın! İkiniz de erkeksiniz!"

Kaşlarımı kaldırdım. "Öyle mi? Sayın başkanımız Obama yakın zamanda evliliğe eşitlik getirdi. Eh, ben de Amerikan vatandaşıyım. Yani, bir sorun göremiyorum."

Sehun'a baktım müdireyi umursamayarak. "Bir gün, neden olmasın?" diye sorduğumda kocaman gülümsedi. Dudaklarına bir öpücük kondurup son lafımı söylemek üzere müdireye döndüğümde öfkeden gerilmiş yüzü irkilmeme neden oldu. Tanrım, gördüğüm en çirkin şeydi ki ben kaldırımda tampon değiştiren bir evsiz görmüştüm.

Ben konuşamadan araya girdi. "Tamam, madem böyle günahkar, sefil bir hayat yaşamak istiyorsun, defol git 'sevgilin' olacak kadın/erkekle. Bir daha geri dönemeyeceğini unutma."