Buruk Müjde

3.1K 218 65
                                    


Bölüm şarkısı: Necdet Kaya:Yetmez mi gönül / Ender Balkır: Karşı bağda sıra sıra bademler.

Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum lütfen ♥️

Mihrali babamın sesi ile yavaş yavaş arkasını döndüğünde Yakup hala yerde kolunu tutarak kıvranıyordu.
Babam ise her ikisine de öldürecek gibi bakıyordu.
Babam Yakup 'un yüzünü görmüştü ama asıl merak ettiği diğer kişiydi çünkü Mihrali hala karanlık taraftaydı.
Pencerenin önünden hızlı geçerek dışarı çıktığımda aynı zamanda abimlerin odasının kapısı da açılmıştı.

Önde Nurbanu yengem ardından abim hızla yanıma doğru gelirken Nurbanu yengem korkuyla konuşuyordu.

"Ay ne oluyor ya...bir patırtı koptu.
Ayyy Yaman'ım hırsız mı var yoksa?"

Ben onlara cevap vermeden merdivenlerden hızlıca aşağıya indiğimde abimlerde peşimden geliyordu.
Ay ışığı ile önümü görerek evin arasına vardığımda babamın önünden geçerek karşısında durmuştum.
Babam öfkeli gözleri ile ardımdaki Mihrali ye bağırarak konuşmuştu.

"Az beri gel lan!...sensin demi lan Mihrali.Kapıdan çıkıp pencereden geri mi giriyordun lan her gece."

Yaman abim ile Nurbanu yengem de evin arkasına geldiğinde Yaman abim yerde yatan Yakup 'un ensesinden tutarak ayağa kaldırmıştı.
Yaman abim olayı anlamaya çalışırken Nurbanu yengemin ardından Kardelen in de geldiğini görmüştüm.
Mihrali nin bana doğru geldiğini yerdeki ezilen çalı seslerinden anlıyordum.
Babam en sonunda Mihrali yi görmüş olacak ki gözlerindeki öfke iki katına çıkmıştı.

"Lan amına koyduklarım sizin ne işiniz var lan burada!"

Yaman abim sinirleri söylenirken,babam ardımdaki gözlerini bana çevirdiğinde onun gözlerinde hayal kırıklığı görmüştüm.
Bana doğru bir adım daha attığında ben de ona doğru bir adım atmıştım.

"Çekil Gazal .... kenara geç!"

"Olmaz baba... yapmam,hadi indir elindeki silahı."

Yaman abim Yakup 'u Nurbanu yengemin önüne doğru iterek babamın yanına geldiğinde elini babamın elinin üzerine bırakarak konuşmuştu.

"Baba hadi indir de öyle konuşalım ."

Babam hala bana bakıyordu ama ben biliyordum o bakışı....beni kandırdın ,beni yıktın bakışıydı bu.
Nurbanu yengem Yakup 'un ağrıyan koluna bakarken Mihrali nin elini kolumun üzerinde hissetmiştim.

"Gazal hadi yavrum geç şöyle... bırak baban ne diyecekse desin.'

Olmazdı ki...ben önünden çekilirsem babam Mihrali yi vururdu.
Ben önünden çekilmeyince babam bu kez bağırarak konuşmuştu.

"Sana kenara çekil dedim ,Gazal!"

Babam bana ömrüm boyunca ilk kez bağırmıştı...onun yüksek sesi ile gözlerim dolduğunda onunda gözleri dolmuştu.

"Çekilmem...olmaz ."

Yaman abim birkez daha babama konuşacağı zaman babamın sesi hepimize ulaşmıştı.

"Yetmedi mi Gazal...ben sana sizden olmaz dedim de sende bana hak vermedin mi? Öyleyse bu ne şimdi!Bu adam yüzünden önce adın çıktı... ciğeri beş para etmez adamların diline düştük.Sen evden çıkmadın da duymadın Gazal ....sana neler dediklerini duymadın ,ben duydum hepsini.
Adın artığa çıkarken de eşkıyaların sofrasına meze olmuş dediklerinde de ben duydum da öldüm Gazal.
Ulan adım gavat a çıktı...sana evladıma sahip çıktım tekrardan evime aldım diye adamlığıma laf ettiler de ben yine sustum.Onlar babalık ne bilsin dedim...yavrusu sevda diye bir yalana kanmışta canı yanmış o insanlar babalık ne ,ne bilsin dedim .Duymadım kimseyi,benim kızımı daha da üzmesinler diye yuttum her bir lafı.
Olurda bunları duyupta daha üzülme diye.
Yıllarca saçının teline zarar gelmesin diye üstüne titrediğim yavrumun canı daha da yanmasın diye sustum ben.
Sen ne ettin Gazal onun iki güzel sözüne kadın mı?
Ne belli yine seni yarı yolda bırakıp gitmeyeceği...Ne belli Gazal!
Birkez daha senin için senden vazgeçtim demeyeceği ne belli de bana!"

Alageyik Where stories live. Discover now