Cana Ten Değdi

3.3K 226 81
                                    

Bu bölümü yazarken çok ağladım arkadaşlar benim için özel bir bölüm oldu.
Umarım sizlerde beğenirsiniz 🥺

Bölüm şarkısı:Elif Buse Doğan: Nenni Bebek/
Gülay: Ayrılıklar sevdadandır
Gülay: Hasretinle yandı gönlüm

Beğeni ve yorum bekliyorum arkadaşlar ♥️

🖤🖤🖤

Mihrali girdiği konağın önce mutfağına geçmiş eline geçen ilk bıçak ile birlikte konağın en alt katına doğru yürüyordu.
Karanlık koridordan ufak pencereli odaya girdiğinde duvarda asılı duran gaz lambasını yanındaki kibrit ile tutuşturduğunda oda aydınlanmıştı.
Dolabın önüne geldiğinde dolaba takılan kilit hala aynı şekilde duruyordu.
Bıçağı kilidin içine yerleştirerek çevirmeye başladığında kilitten çıkan ses sessiz odada yankılanıyordu.
Kilit açıldığında Mihrali tuttuğu nefesini bırakmıştı.
Elindeki zincirleri birbirinden kopardığında arkasında hissettiği beden ile başını çevirdiği zaman Gazal ile göz göze gelmişti.
İkiside sessizce konuşuyordu dudakları değil ama gözleri biraz sonra görecekleri yüzünden hem umutlu hem hüzünlü idi.
Mihrali zinciri kapaktan çekip yere attığı zaman eli ile dolabın içini yoklayarak geçiş için yolunu bulmaya çalışıyordu.
En sonunda eline değen tahta parçası ile kulağına gelen birtakım sesler yüzünden elleri titremeye başlamıştı.
Parçayı kenara kaydırdığı gibi az evvel duyduğu sesler daha yakından gelmeye başlamıştı.

Lütfen şarkıyı açıp öyle okuyun arkadaşlar 🥺


Bebeğin beşiği çamdan
Yuvarlandı düştü damdan
Beybabası gelir şamdan
Nenni nenni nenni nenni
Nenni nenni, nenni bebek oy.

Nenni nenni... nenni nenni
Nenni nenni... nenni bebek oy....

Çamlıbel den çıktım yayan
Dayan ey dizlerim dayan
Kardeş atlı bacı yayan
Nenni nenni, nenni nenni
Nenni bebek oy.

Mihrali titreyen elleri ile merdivenlerden aşağıya doğru inmeyen başladığında Gazal da hemen ardından geliyordu.
Her adımında canı yansa bile Mihrali'yi yalnız bırakmak istemiyordu.
Merdiven basamaklarının tahtasından çıkan gıcırtı sesleri ile içeriden duyulan ninninin sesini bastıramıyordu.
Odanın her yerinde gaz lambalarının yanması ile odanın içi gündüz gibi aydınlıktı.
Gözlerini etrafta dolaştırdığında odanın bir kısmı gözükmüyordu.Odada bulunan  küçük pencerenin varlığı pencerenin hemen altında bulunan yatağı gözler önüne seriyordu.
Ama yatağın üzeri boştu... yatağın hemen yanında küçük bir elbise dolabı onun hemen önünde yerde büyük bir kilim vardı.
Mihrali adım attıkça içeriden gelen ses daha da yakından duyuluyordu.
Odanın gözükmeyen tarafına baktığında adımları durmuştu.
Ardı kendisine dönük kilimin en sonuna dizlerinin üzerine oturmuş zayıf bir kadın vardı.Uzun gece gibi siyah saçları belinden aşağıya doğru süzülüyor.
Kadın ninniyi söylerken ağlıyor gibiydi...sesi arada kısılan ve kaybolan sesi de bunun bir göstergesiydi.

Bebek beni deli eyledi..
Yaktı yıktı kül eyledi...

Mihrali kendisini bulduğu son güç ile konuşmayı başardığında dudakları titreyerek sesini duyurmayı umuyordu

"Alaca'm..."

Kadın duyduğu sesleniş ile ninni yi söylemeyi bırakmıştı.
Ardını dönmeden Mihrali'nin kalbine hançeri saplamayı başarmıştı.

Alageyik Where stories live. Discover now