Alageyik

Nikah

Merhaba arkadaşlar, normalde diğer hikayelerime sırasıyla bölüm yazıyorum ama Alageyik 'e bayağı bir ilgi olduğu için bölüm buna geldi.
Ben sözümü tuttum sizde beğeni ve yorum yapın lütfen 🥰

Bölüm türküsü:Erkan Oğur & Hüsnü Arkan:Fikrim yok
Bu türküyü çok seviyorum ya:)

"Ağam imamı getirdim."

Kulağıma gelen ses ile başımı mağaranın dışına doğru çevirdiğimde gözlerimde anlamayan ve şok olmuş bir ifade vardı.
Ne diyordu bu adam...ne imamı?

"Beklesin!"

Onun konuşması ile bakışlarım tekrar onu bulduğunda o hala bana bakıyordu.
Gözlerime farklı bakıyordu ama bu farkın ne olduğunu anlamamıştım.
Biran da benden uzaklaştığında bedenime soğuk bir yelin değmesi ile bedenim ürpermişti.
Ben kendime gelemeden karşımdaki adam gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Şu köşede ibrik ile leğen var, orada abdestini al imamı bekletmeyelim."

"Ne -ne diyorsun sen be ne imamı,ne abdesti?
Delirdin mi sen!".

"Bana zaten deli derler ,hadi acele et bütün gün seni bekleyemem.
Bugün bu nikah kıyılacak."

"Evlenmem ben seninle ,ben ben ...olmaz anla bunu ."

Dilime gelen ama dökülmeyen sözlerim vardı.Ben Halil 'i seviyorum ,ya da ben ona aitim gibi ama niye dökülmüyordu o sözler."

"İyi madem ben yalnızca benim kadınım olursun sanmıştım meğer sen buradaki herkesin kadını olmak istiyormuşsun."

"SENİ GEBERTİRİM PİSLİK,SEN NE DEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUN?"

Öfkem beni bile şaşırtmıştı ama bu iblisin sözleri içimdeki ateşi harlıyordu .
İki adım ona doğru yaklaşarak elimi kaldırıp ona tokat atacağım zaman elimi havada yakalayarak bedenimi kendine çekmişti.Direnmeye devam ediyordum diğer elim ile göğüsüne omuzuna neresine gelirse vurmaya devam ediyordum ki diğer eli ile iki elinide kıskacı altına almıştı.

"O küçük aklın almıyor belliki ama bu dağlarda işler senin bildiğin gibi yürümüyor küçük hanım, bu dağlarda ar namus aranmaz kadın dediğin zaman ağzlarının suyu akarak bakarlar.
Ama benim kadınım olursan sana değil dokunmak gözlerinin ucu bile değemez."

Dediği doğru muydu bilmiyorum ama o kadar iğrenç adamların bana dokunmasındansa ölmeyi tercih ederim.
Sabretmek istiyorum ,Halil ile babamı beklemem gerekiyordu.O yüzden bu karara karşı gelemeyecektim ama onunda burnundan getirmesini bilirdim ben.

"Tamam ama bana asla dokunmayacaksın ,eğer dokunmaya kalkarsan öleceğimi bilsem seni yaşatmam eşkıya!"

"Hadi hazırlığını yap biran önce."

Sonra arkasına bakmadan gitmişti.İbrik olduğu tarafa geçerek abdestimi alıp ayağa kalktığımda üzerimdeki kıyafetleri düzelterek az önce oturduğum yere geçerek gelmelerini bekledim.
Bekliyordum ama asla gelmesini istemiyordum,onu zorlamam gerekiyordu.
Kendimden nefret ettirmem canından bezdirmem gerekiyordu.Yapacaktım ne olursa olsun yapacaktım,ben babamın kızıydım bir eşkıya ya yenilcek değildim.
Az sonra içeriye girdiğinde üzerini değiştirmişti şimdi üzerinde beyaz temiz bir gömlek giymişti ama yüzü hala kapalıydı.O da abdest almış olmalı ki kollarının nemi bir parça gömleğine bulaşmıştı.
Yanıma geldiğinde beni baştan aşağıya süzerek baktı ama bu bakış normal bir bakıştı.

"Gel benimle ."

Dediği gibi onu takip ettiğimde mağaranın dışına çıktığımda gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım.Gözlerim güneşe alıştığında etrafıma bakmıştım.
Sıra sıra dağların olduğu bir yerdi,bizim olduğumuz yerde birsürü mağara vardı .Her mağaranın içinde en az iki adam ellerinde silahlar ile etraflarına bakıyorlardı.
Onun sesiyle bakışlarım onu bulduğunda bana eli ile yön gösteriyordu.