Bölüm 18

6.3K 325 25
                                    

ERTESI GÜN ☯

Yeni açtığım sayfaya bir şeyler yazma vakti geldi! Yeni bir güne merhaba!
Sabah hiç olmadığım kadar enerjik uyandım. Umarım bu enerji bütün güne yeter. İçimden tek boynuzlu at çişinin satıldığı yere gitmek geldi ama orası bana Ethan'ı hatırlıyordu.

ADIM 1 : Sana Ethan'ı hatırlatan her şeyden uzak dur!
ADIM 2 : Ethan'dan uzak dur!
ADIM 3 : Ethan'ı unut!

İlk 3 adımım bundan ibaretti.

İlk olarak bana Ethan'ı hatırlatan yerleri not aldım:

Tek boynuzlu at çişi satılan kafe
Kaykay pisti
Çatlak kadının yaşadığı sokak
Ethan'ın yaşadığı sokak
Dere
Park

Her ne kadar oralara gidememek bana acı versede gitmemeliydim. Bu kötülüğü kendime yapamazdım. Bu da bir paradoks.

Ethan'ın telefon numarasını sildim. Birlikte çekildiğimiz fotoğrafları sildim. Bütün mesajlaşmalarımızı sildim. Artık Ethan yok! Sadece Amber var!

Sandviç arabasına gittim. "Her zamankinden." Adam beni 1 hafta içinde tanımış. Jambonlu sandviçimden büyük bir ısırık aldım. Ayısın Amber! Tam anlamıyla bir ayısın! Aldığım büyük lokma boğazıma takıldı ve öksürmeye başladım hem de ne öksürme! Bir elin sırtıma vurmaya başladığını hissettim. "İyi misin?" Ses oldukça tanıdıktı. Arkamı döndüm ve ukalaca sırıtan Ethan ile karşılaştım. Ya! Neden hep ben?! Tanrı'm?!

-Boğulacaksın, yavaş ye biraz.

(Ukalalığınızdan hiçbir şey eksilmemiş valla Bay Ethan.)

-Sanane be? İstersem boğulurum. Can benim, yaşam benim!

(Ve söylediği lafın ne kadar saçma olduğunun farkına varır zavallı Amber...)

-Peki, sakin ol, güzelim.
-Güzelim? Nereden senin güzelin oluyorum?
-Tamam, sen de galiba o agresif kızlardansın.
(Bu bana agresif mi dedi şimdi? Hafızasını kaybetmiş demem dalarım valla sana! Ayağını denk al Bay Ukala...)
-Sen istediğini de Bay Ukala...
-Bay Ukala, ha?
-Evet, beğenmedin mi?
-Beğendim, Bayan Agresif.
(Al işte! Bir "Bayan Agresif" olmadığımız kalmıştı.)
-Bana agresif demeyi kes!
-Sen de bana ukala demeyi kes!
...
-Peki.
-Peki.

(Ya! Bana "peki" demeyi bırak! Duygusallaşıyorum.)

-Sen dün hastanede olan kız değil misin?
-Yok, canım...
Dedim "ı"yı uzatarak.
-Evet, sen osun! Adın da... Amy!
-Amber.
-Pardon, karıştırdım, Amber. Ama en azından yaklaşmışım!
-Hıhı...
...
-Kendimi affettirmek için sizi şuradaki kafeye götürmek istiyorum. İtiraz yok!
-Ama be-

Sözümü kesti.

-Aması maması yok! Geliyorsun, Amber.

(Ne değişti şimdi? Her şey başa döndü!)

Ethan! Hayatımı mahvediyorsun! Ben o kadar plan yapıyım, hatta notlar alayım! Sen beni gitmemem gereken 1 numaralı yere götür! Üstelik seninle gidiyorum! Olmaz ki! Çok ayıp, Ethan.

Ama nedense onu görmek bana iyi hissettirmişti. Yine de bir şekilde olabildiğince kendimi ondan soğutmam lazımdı.

Kötü Kızlar ÖlmezTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon