•43•

2.1K 117 17
                                    

Emin'in ofisine üçümüz bir gittiğimizde bana kahve verdiler. İkisi de kafasını işe gömüp dikkatle tüm arabaların fiyatını biçtiler.

"Şu sonuncuyu da hallettik mi bitti demektir" dedi Ahmet Bora.
"Aynen öyle"

Masaya doğru yaklaşıp Emin'in yanında durdum. Ahmet Bora beni gördüğü anda sıçradı.
"Ay yenge seni unutmuşum valla ödüm koptu" parmağını dişine koyup kafasını kaldırdı.
"Çok sıkılmadın değil mi güzelim?"
"Yok sizi izliyordum, hiç sıkılmadım" aslında sadece onu izlemiştim ama bilmesine gerek yoktu.
"İyi o zaman sorun yok" diyip elimin üstüne küçük bir öpücük kondurdu.

"Ahmet siz kahvaltı yapabildiniz mi?"
"Yok yenge, daha sipariş veremeden kalkmak zorunda kaldık" üzüldüğü yüzünden anlaşılıyordu. Emin kafasını kaldırmadan yan bakış atıp geri işine döndü.
"O zaman siz de bizimle gelin"
"Siz derken?"
"Eylem ve sen işte. Nasıl fikir?"
"Kötü fikir" diyen Emin'e döndüm.
"Niyeymiş o?"
"Çünkü baş başa kahvaltı yapacağız" Ahmet'in gözü parlamıştı bu fikrimle.
"Başka zaman yine yaparız, bugün hep birlikte yapıyoruz. Konuşma bitmiştir" diyip ofisten çıktım.

Eylem'i arayıp müsait olup olmadığını soracaktım.
"Efendim yengecim"
"Napıyorsun Eylem, müsait misin?"
"Müsaitim, bir şey mi oldu?"
"Kahvaltı yaptın mı?"
"Yok daha yapmadım da niye ki?"
"Hah iyi. O zaman gel kahvaltı yapacağız"
"Kimle ve nerde?"
"Emin ben Ahmet ve sen, Ahmet sana konum atar. Olur mu?"
"Olur olur, hemen hazırlanıp çıkıyorum"
"Tamamdır, bir de şey diyecektim"
"Söyle yengecim"
"Üç gün sonra Emin'in doğum günü ya. Onun için sürpriz yapmak istiyorum. Yardım eder misin?"
"Ederim tabii ki, ne yapmamız gerekiyor?"
"Onları sonra konuşuruz"
"Tamam Ahmet'e de haber veriyim o da yardım etsin"
"Tamam güzelim, hadi görüşürüz"
"Görüşürüz yenge"

Tekrar ofise döndüğümde ikisi de ayaklanmıştı.
"Nerde kaldın güzelim, bitirdik işleri"
"Eylem'e haber verdim de geldim"
"Kabul etti mi?"
"Etti" dediğimde yüzü düştü.
"Asma suratını yine beraberiz ne fark eder"
"Bir tek senle olmak var, bir de şunla beraber yemek yemek var"
"Ayıp ediyorsun Emin, benim neyim varmış?" ceketini giyip gözlerini devirdi.
"Yürüyün hadi yürüyün, çok acıktım"
"Ben de çok acıktım valla acele edelim"

Adımlarına yetişmeye çalışarak arkalarından arabaya kadar yürüdüm. Emin benim için kapıyı açtığında gülümseyerek karşılık verdim.

Güzel bir restoranda geldiğimizde ben Emin'in karşısına geçtim, Ahmet de Emin'in yanına oturdu. Çok geçmeden Eylem de yanımıza geldiğinde Emin ve bana sarılıp Ahmet'e sadece gülümseyerek yanıma oturdu.

Serpme kahvaltı ve yanında da çay içerek güzel bir kahvaltı yapıyorduk. O sırada hepimize aynı anda mesaj geldi. Meraklanıp telefona baktık. Yeni kurulan bir gruba eklenmiştim. Adı da "Emin'e doğum günü hazırlığı" konulmuştu. Grupta dört kişi olduğunu görünce kimler olduğunu baktığımda Emin'in de olduğunu görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Ahmet sen salak mısın? Abimi niye aldın gruba?"
"Onun doğum günü değil mi? Niye almayayım?" Emin yüzünü kapatıp kahkaha attığında Eylem sinirle Ahmet'e bakıyordu.
"Ne olur doğum günümü bu çocuğun eline vermeyin" diyerek gülmeye devam ediyordu.
"Kötü bir şey mi yaptım ya? Niye gülüyorsunuz? Eylem sen niye kızıyorsun ki? Almamalı mıydım?"
"Almamalıydın tabii ki. Off Allah'ım sabır"

"Tamam tamam görmemiş gibi yapıyorum çıkart beni gruptan" Ahmet dudaklarını büzüp çocuk gibi üzülmüştü. Emin'i gruptan çıkarttı.
"Çıkarttım" dedi Eylem'e hüzünle bakarak.
"Neyse tamam yaşamamış gibi davranıyoruz, üzülme" dediğinde Ahmet rahatladı. Emin'in onlara dik dik baktığını görünce ayağımla bacağına vurdum.
"Ah kızım ne vuruyorsun ya?" diyerek bacağını tuttu.
"Abartma yavaş vurdum" elini bacağından çekip güldü.
"Oyunculukta bir numarasın abi"
"Sen sus kız, ne güzel baş başa oturacaktık zaten"
"Senin suçun bi kere abi. Ahmet'i hemen çağırmasaydın kahvaltımızı yapardık biz, siz baş başa yerdiniz" Ahmet alttan alttan gülüyordu, kendi söyleyemediğini Eylem söylemesi hoşuna gitmişti anlaşılan.
"Benim bir suçum yok, işi bırakıp gelmeseydi Ahmet kızmazdım, yani en azından belli etmezdim. Aman öf, alışmam lazım bu duruma" sessizce güldüğümde Emin bakıp göz kırptı.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Emin yediklerimizi ödedikten sonra tekrar yanımıza geldi.
"Hadi bakalım herkes işinin başına gitsin, gel güzelim ben de seni eve bırakayım"
"Tamam" biz önden giderken Ahmet ve Eylem de arkamızdan sohbet ederek geliyordu, onlar kendi arabalarına binerek ayrdıldılar. Emin de beni eve bıraktı.

"Hadi içeri geç, seni bekliyorum" arabaya yaslanmış eve girmemi bekliyordu.
"Tamam" diyip el salladıktan sonra binanın kapısını açıp içeri girdim. Asansörle kendi katımıza çıktığımda kapının önünde babamın ayakkabılarını gördüm. Kendi anahtarımla kapıyı açıp içeri girdiğimde annem ve babamın oturma odasında oturduğunu gördüm. Dün olanlar onlardan pek bir şey çalmamış gibiydi, benim tam tersine.

"Nerdeydin kızım?"
"Kahvaltı yaptım anne"
"Kimleydin?" göz devirip babama baktığımda bana bakmadığını gördüm.
"Emingilleydim, şimdi odama geçebilir miyim?"
"Geç kızım"

Odama geçtiğimde mesajlar gelince telefonu elime alıp yatağıma oturdum. Mesajlar yeni açılan gruptandı.

Ahmet Bora: iş dağılımını nasıl yapacağız

Eylem: yengem gelsin o halleder, biz karışmayalım yoksa batırırız

İkra: Ahmet sen mekanı ayarlayabilir misin?

Ahmet Bora: nasıl bir mekan yenge

İkra: tatlı küçük bir kafe olsa çok güzel olur

Ahmet Bora: tamamdır, halloldu bil

İkra: Eylem sen de süslemeyi yapabilir misin

Eylem: elbetteee

İkra: ben de pasta ve birkaç çeşit kurabiye yaparım, siz süslemelerle ilgilenirken ben de Emin'i oyalarım

Ahmet Bora: çok güzel fikir yenge de eksikler var

Ahmet Bora: içecekler ve tabak bıçak vs kaldı

Ahmet Bora: onları da ben alırım

İkra: çok teşekkür ederim çocuklar

Eylem: ne demek yengecim :)

Eylem: ne demek yengecim :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

ahmeet.boraq; sevgi iyileştir

682beğeni, 79 yorum.

eyylem.demir; sevgi gözlere ışıltı bile ekler:))
ahmeet.boraq@eyylem.demir; ışıltılı gözlere bakarken sakin kalamazdım

ireminizzz; bunu da mı kaybettik ya of

eylülke; hayallerimin prensi..

emin.dmr; kardeşimin yorumunu görmemiş gibi hayatıma devam ediyorum

Görücü mü Geliyor?Where stories live. Discover now