•34•

3.2K 163 12
                                    

Yaptığı bu güzel jest için Emin'i arayıp teşekkür etmeyi kendime bir borç bildim. Kutuyu hemen yanıma bırakıp telefonu açtım.

İlk çalışta telefonu açmıştı.

"Alo, oğlum beş dakika beni yalnız bırakın geleceğim birazdan" dediğinden hemen sonra boğuk şekilde arkadan başkasının sesi geliyordu.
"Abi yeni gelecek olan arabaların fiyatlarını konuşacaktık ya"
"Tamam birazdan geliyorum bekleyin beni. İkra?" derken kapı kapanma sesi gelmişti.
"Müsait değilsen daha sonra arayım"
"Hayır müsaitim" Emin'in konuştuğu esnada çikolatadan bir ısırık aldım. Yerken telefonu biraz uzakta tutsam da duymuştu. Gülmesi bunu kanıtlıyordu.
"Afiyet olsun"
"Sağ ol" dedim çiğnerken çıkan boğuk sesimle.

"Ya ben şey için aramıştım. Bu verdiğin kutu için. İçindekileri çok beğendim de, teşekkür etmek istedim. Çok teşekkür ederim, hepsi birbirinden güzel"
"Seve seve güzelim. Beğenmene sevindim"
"Çok beğendim ama neden o kadar kapımın önüne gelip beni görmeden gittin ki?"
"Ben gelemedim maalesef, arkadaşlardan birine bıraktırdım. İşler çok yoğun biliyorsun, bırakmaya bile fırsat vermediler. Hem ben oraya kadar gelecek olsam seni görmeden nasıl gidebilirdim ki?" beni görmediğini fırsat bilerek kocaman sırıttım.

"Doğru, görmeden bırakmazdın"
"Bırakmazdım tabii ya. Çünkü" dediğinde kısa bir ara verdi.
"Çünkü sana aşığım" bunu demesini beklemediğim için şaşırıp kalmıştım. Yediğim çikolata boğazımda kaldığı için öksürmeden duramadım.
"Helal helal" dedi hem endişeli hem de mutlu sesiyle.

Birkaç öksürükten sonra kendime geldim.
"Eeeee"
"Ne eeee?"
"Sen beni sevmiyor musun?" yapmacık üzgün sesiyle çok tatlı gelse de durum ciddiydi.
"Şey ya"
"Ney?"
"Benim una ip serme işim vardı da"
"İpe un serme işi olmasın?"
"Hah evet evet, ondan işte. O işim vardı benim. Daha önce sen yapmadığın için anlayamazsın. Zor bir iştir bu, o yüzden benim gitmem gerek. Sonra konuşuruz"
"İyi hadi kaç bakalım" dedi kahkahaların arasından.
"Kaçmıyorum ya ne kaçması. Hadi kaçtım ben, ay gittim yani aman. Kafam karıştı" gülmesi daha gürleştiğinde ben de gülmeden edemedim.

"Neyse hadi ben aldım cevabımı. Görüşürüz yine"
"Görüşürüz, dikkat et kendine"
"Sen de dikkat et kendine güzelim" dediğinde telefonu elimden hızla bırakıp hızlı hızlı atan kalbimi elimle durdurabilecekmiş gibi tutuyordum.

Çok mu saçma bahane olmuştu? Neyse.

Bir hafta sonra

"Kızım, Emin'i kahvaltıya mı davet etsek?"
"Akşam yemeğine niye davet etmiyoruz anne?"
"Baban yine şimdi saçma sapan konuşur. Hem onu hem bizi üzer, hiç gerek yok. Biz bize oturalım. Olmadı annesi ve kardeşini de çağıralım"
"E sanki gün yapacakmışız da Emin'i de çağırıyormuşuz gibi olmaz mı öyle de"
"O da doğru. O zaman tek Emin'i çağıralım. Başka zaman tüm ailesini çağırırız"
"Tamam ama önce sormam lazım"
"Tamam kızım sor bakalım bir"

Konuşmadan sonra telefonu elime alıp Emin'e yazdım. İşi varsa rahatsız etmemek için ben aramıyordum. İşi olsa da bana cevap veriyordu, sıkıntıya sokmak istemiyordum.

İkra: Emin müsait misinn(14.09)

Emin Beyciğim: müsaitim güzelim yeni gördüm(14.48)

İkra: he tamam şey diyecektim

İkra: müsait olduğun bir gün bize kahvaltıya gelebilir misin?

Emin Beyciğim: bugün işleri yetiştirebilirsem yarın gelirim, senin için uygun olur mu

İkra: tabii ki ben her zaman müsaitim

Emin Beyciğim: tamam o zaman akşam haber veririm ben sana

İkra: tamamdırr

Emin Beyciğim: işleri bitirdim güzelim, yarın kahvaltıda sizinleyim(22.31)

İkra: ayy tamam ben anneme haber vereyim

Emin Beyciğim: tamam :)

Yazdığını görür görmez annemin yanına gidip babamın içeride olmamasını fırsat bilerek geleceğini söyledim.

🌚🌝

Bugün diğer günlere nazaran çok daha erken kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp annemin yanına gittiğimde şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.

"İkra, gözlerime inanamıyorum. Erken kalkmışsın" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Emin gelecek anne erken kalkmayım da ne yapayım"

"İyi de saat daha yeni yedi oldu. Baban gideli on dakika olmadı. Bu saatte ne yapacağız?"
"Bilmem, temizliğe mi girişsek?"
"Saçmalama İkra git biraz daha yat. Emin'in karşısına ruh gibi mi çıkacaksın?"
"E sen de yat o zaman anne niye ayaktasın iş yoksa"
"Yıllardır aynı saatte kalkıyorum ben, iş olmasa da hep aynı saatte kalkıyorum"
"Valla mı? Ben daha yeni öğreniyorum bu saatte kalktığını"
"Git yat hadi" dedi kafasını sallayarak.

İkra: günaayydııınnn(07.13)

Emin Beyciğim: günaydın güzelim(07.18)

Yattığım yatakta gözlerim yumulurken görüldü attığımı umursamadan telefonu kapatıp uykuya daldım.

emin

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.

emin.demir; cilett

311beğeni, 80yorum.

ahsenn; bu fotonun altına hiç cilett yazısı olmuş mu ya

salakmısıncemile; bu çocuk niye sürekli gözlük takıyo ki

ahmeet.boraq: bana☺️artık☺️kız☺️bul☺️

emin.demir@ahmeet.boraq; psikopat mısın çocuk

eyylem.dmr: yine yakıyorsun be abim

melisssssaa; evlencem ben senle

eyylem.dmr@melisssssaa; ay hoşt ulan nişanlısı olana da yürünülür


Biraz yarıda kesmiş gibi oldum ama uzatsaydım sizi daha uzun süre bekletmem gerekecekti. O yüzden mahzur görün beni :))

Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayınn

ÖpüldünüzZzZ<3

Görücü mü Geliyor?Där berättelser lever. Upptäck nu