•21•

4.5K 202 6
                                    

"Evet anlat bakayım" ağzım doluyken başımı ona çevirdim.
"Neyi anlatayım?"
"Babanla bu duruma nasıl geldiniz? Sadece bugünle kalmıyor değil mi olay"
"Evet" derken elimdeki ekmeği bıraktım.
"Bana anlatmak ister misin? Anlatmak iyi gelir, rahatlarsın belki"
"Şey, nasıl anlatacağım ki?"
"Yaşadığın gibi"
"Daha önce kimseye anlatmadım. Bilen ailem ve Hayal. Hayal de olayların içinde sayılırdı. Bu yüzden pek anlatmayı bilmiyorum"
"İçinden geldiği gibi anlat, lütfen. Emin ol senin için çok yararlı olacak"

"Offf" dedim ve bir süre cümlelerimi toparlamaya ve yaşadıklarımı anımsamaya çalıştım. Ona baktığımdaysa sabırla beni bekliyordu.
"Peki madem, o zaman anlatıyorum" kafasını evet anlamında salladı.
"Dinliyorum"

"Babam ben beş yaşlarımdayken bana 'seni yemin ederim ki bırakacağım' diyerek masanın üstüne yazar gibi yaptı ve 'buraya yazıyorum bak, görürsün' dedi, babam odadan çıktığı an elime silgimi alıp yazdığı yeri silmeye çalıştım fakat kaderimden silememiştim. Babam haklı çıktı ve ben o anı yazdığı yerden silemediğim gibi kafamdan da o anı silip atamıyorum"

"Seni nasıl bıraktı? O sıralarda annen neredeydi?"
"Annem mi? Annem şey, annem kanserdi. Hastanede kalıyordu. Annemin hiçbir şeyden haberi yoktu"
"Nasıl yoktu? Hiç mi seni sormamış"
"Annem hasta olduğunda beni babannemin yanına bıraktı ilk başta. Babannem de benden bıktı birkaç hafta içinde. Annem beni görmek istediğindeyse babam benden ona mikrop bulaşmasın diye görüştürmediğini söylemiş. Annem de her geçen gün kötüleşiyordu. Ameliyata gün sayıyordu. Bir gün babam beni babannemden alıp lunaparka götürdü. İlk önce atlıkarıncaya bindirdi. Atlıkarınca bana hep çok sıkıcı gelmiştir. O yüzden çabuk bıkıp indim ve sonrasında beni çarpışan arabaya bindirdi. Altı yaşında ilk defa biniyordum. Babama baktığımda uzaktan sigarasını içerek bana içtiğini gördüm. Gülümsedim ona. Sonra nasıl çalıştıracağıma ve nasıl süreceğimi öğrenmeye çalıştım. Bu sırada fazlasıyla eğlendim. Bir anlığına annemin bu durumu aklımdan çıkmıştı ve deli gibi eğleniyordum. Dakikasını doldurduğumda indim ve babamı en son gördüğümdeki yere gittim. Her yerde aradım ama babamı bulamadım. Koca lunaparkta tek kalmıştım. Her yeri koşarak gözyaşları içinde aradım ama yoktu. En son bir güvenlik beni fark etti. Yanıma geldiğinde babamı bulamadığımı söyledim. İlk önce anons geçildi fakat bulunamayınca polise gittik o adamla. Babamın numarasını ezbere biliyordum. Arattığımda o gün açmadı. Görevlinin yanında kaldım, çocukları da vardı. Diğer gün aradığımızda açtı ve beni istemediğini söyledi. Ne kadar uğraşsalar da babam beni kabul etmedi, beni yurda verdiler. İki yıl boyunca orada kaldım. Arada sırada görevli adam beni ziyarete geldi, yanında çocuklarını da getirmişti. Arkadaş olmuştum onlarla, bir de Hayal vardı. O doğduğu günlerde yurda verilmişti. Ben oraya alışamadığım için büyük zorbalıklar gördüm" gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum. Nereye gitsem fazlalık olarak görülmüştüm.

"Lütfen ağlamanı tutma, benim yanımda istediğin kadar ağla. Kendin gibi ol, rahatla" dedi. Kafamı sallayıp devam ettim.
"Her gün ailem gelecek diyerek oradaki çocuklara karşı çıktım, benimle daha çok dalga geçtiler. Annemi düşündüm her gün, ölüp ölmediğini bile bilmiyordum. Bir gün oldu, annem geldi... Beni oradan kurtardı. O da kurtulmuştu. Babam bana yıllarca nefretle baktı. Bir türlü beni sevmedi. Sevdiremedim kendimi"
"Kimseye kendini zorla sevdiremezsin ki. Babanın sevmemek için nedeni yoktu, ama yine de sevmemiş" güldüm.
"Beni o gün neden bırakmış biliyor musun?" dedim. Hayır anlamında kafa salladı.

"Annem o haldeyken ben lunaparkta çok eğlenmişim, gülmüşüm. Bunu öğrendiğimde 13 yaşındaydım ve yıllarca gülmedim, gülmemeye çalıştım, fakat senin yanındayken sürekli gülüyorum. Ben yanında rahat hissediyorum, babam gibi değilsin" dediğimde sandalyesini geriye çekti ve ayağa kalktı. Beni de kollarımdan tutup ayağa kaldırdı. Kollarını yavaşça boynuma sardı, ben de belinden sarıldım. Mesafeliydi fakat bir o kadar da rahattı. Huzurluydu.
"Teşekkür ederim, her şey için" dedim.
"Seve seve" diyerek kulağıma fısıldadı.

Her şeyi anlattıktan sonra içimde huzur hissettim.

Birlikte sofrayı topladık, o bulaşıkları makinaya atacağını ve benim oturmam gerektiğini söyledi. Oturma odasına götürdü.
"Gece çöktü, ev soğudu baya" diyip battaniye getirip dizlerime örttü.

Emin mutfaktaki işini bitirene kadar benim uykum fazlasıyla gelmişti, ama işi bitmeden uyumak istemediğim için gözlerimi zorla açık tuttum. İçeriye geldiğinde hemen benim yanıma oturdu.
"Sana neden teşekkür ediyorum biliyor musun?"
"Neden?" dediğinde ne dediğimin farkında bile değildim.
"Başlarda sadece teşekkür ediyordum ama bana seve seve demeni çok seviyorum. Bu yüzden bazen bilerek diyorum" yanımda gülüşünü hissettim. Battaniyeyi oturur vaziyette olan benim omuzlarıma kadar örttü.
"İyi geceler"
"Sana da"

hayalmiss; 🌚174beğeni, 61yorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

hayalmiss; 🌚
174beğeni, 61yorum.

ikrazzenan; 🌝

hasan.palas; sevgilim, herşeyim🤍

hayalmiss@hasan.palas; bebeğim benim

Görücü mü Geliyor?Where stories live. Discover now