•16•

4.8K 229 54
                                    

"Ee, pek soracak bir şey bulamıyorum. Nasıl tanıştınız desem, abim zaten anlattı. Ama çok kızdım, ben yokken nasıl olur da birisini istemeye giderdin" sinirli kalmaya çalışarak abisine baktı ama gülmeden de duramadı.
"O zaman ben sorayım, sizin hakkınızda pek bir şey bilmiyorum"
"Bir dakika" dedi sözümü keserek.
"Lütfen benle sizli bizli konuşma"
"Peki" gülümsedim.
"Emin Bey okuduğunuzu söyledi, hangi bölümü okudunuz, yani okudun. Sanırım alışmak zorundayım kusura bakmayın, bakma yani. Offf rezil oldum"diyerek yüzümü elimle kapattım, yaptığım şeyin farkına varıp hemen elimi geri çektim. Karşımda ikisi de gülüyordu. Ama Emin daha çok hayranlıkla bakıyor gibiydi.
"Çok tatlısın yaa. Ben de diyorum abim neden bir kızın peşinden koşuyor. Haklıymış, ben olsam ben de koşardım" dediklerinden daha fazla utanmıştım.
"Ben savcılık okudum. Bitirdim çok şükür. Şimdi de işte ülkeme geri döndüm. Orda okusam bile ülkemden başka bir yerde çalışamazdım. Orda okumamın sebebi de, orda okuyunca daha hızlı iş bulabilecek olmamdı"
"Anladım, çok güzel bir bölüm okumuşsun gerçekten de. Sana çok yakışır"
"Herkes öyle diyor biliyor musun? Tipime çok uygun olduğunu söylüyorlar"

Bu sırada gelen siparişlerimizi aldık. Ben yine Türk kahvesinden devam ediyordum. Emin çay içiyordu ve Eylem de havanın serin olmasına aldırmadan soğuk bir kahve istemişti.

"Peki sen ne okudun, ya da okudun mu?"
"Evet, üç yıl önce bitirdim ama üç yıldır işsizim maalesef"
"Ne okudun ki?"
"Anasınıfı öğretmenliği okudum. Bir türlü atanamayan öğretmenlerden birisiyim"
"Yaa gerçekten kötü olmuş"
"Öyle oldu"

Biz konuşurken Emin pek sohbete dahil olmuyor kardeşi ve beni gülümseyerek seyrediyordu. Halinden çok memnun duruyordu.

"Yaşın kaçtı bu arada İkra, abim onu söylemedi"
"26 yaşındayım, sen"
"Ben de 24 yaşındayım, abla dememe gerek yok o zaman değil mi?"
"Yok tabii ki"

Konuşma esnasında annem aradı.
"Efendim anne"
"Ne zaman geleceksin kızım"
"Birazdan kafeden çıkarız, gelirim bir saate falan"
"Tamam kızım çok geç kalma, babanın gelme saati yaklaşıyor"
"Tamam merak etme, hadi öptüm"
"Öptüm güzel kızım" diyip kapattı.

"Ben artık kalkayım" dedim.
"Tamam ama lütfen tekrar buluşalım olur mu? Abim gelmese de olur" diyerek güldü.
"Neden ya ben de geleceğim"
"Kız kıza takılacağız belki abi sanane"
"Tamam tek buluşursunuz, ama benimle de daha sonra buluşursunuz değil mi İkra hanım"
"Buluşuruz" diye gülümsedim.
"Ehehehehehe" diye imalı bir şekilde güldü Eylem.
"O zaman görüşürüz" dediğimde ikisi de ayağa kalktı.
"Görüşürüz" Eylem bana sıkıca sarıldığında kardeş duygusunu iliklerime kadar hissetmiştim. Emin Bey yine elini uzattığında elimi uzattım.

§§§§

Hayal'im: NASIL GEÇTİ

İkra: çok güzeldi, kız kardeşi de çok tatlı birisi

Hayal'im: ayyy çok şükür yaaa

Hayal'im: bu arada annen bana mesaj attı

İkra: ne yazdı

Hayal'im: ikraya mesaj attım ama dönmedi dedi

Hayal'im: ben de yanımda, telefonu çıkartmadı çantasından duymamıştır dedim

İkra: yaaa yerim seni

İkra: ben de annemin mesajını eve gelince gördüm

İkra: sonra da aradığında duydum zaten sıkıntı yok

Hayal'im: oh tamam o zaman sorun yok

Babamın eve girme sesini duyduğumda telefonu kapattım. Yanına gitmek için ayağa kalkarken babamın sesini duydum.

"Nerde o kız!" diye bağırdı.
"Başımıza, tövbe yarabbim söylemek bile istemiyorum. Nerde o kız dedim Meryem!"
"Sakin ol Mustafa, ne diyorsun öyle" diye annemin sesini de duymuştum. Neler oluyordu?




Kitaba yorum gelmezse bir süre bölüm atmam falan diyemiyorum çünkü zaten max 7-8 kişi okuyo ckdmösösçwldnfj

Lütfen okuyanlar yorum ve yıldız atarak bana destek olabilir mi :(

ÖpüldünüzZzZ<3

Görücü mü Geliyor?Where stories live. Discover now