23 : Üçümüz

4.5K 352 56
                                    

Aşk..

Gerçek olup olmadığı sürekli sorgulanan şey..

Bazen yanlış insanlara yanlış zamanda verilmesi üzere hiç olmadığı iddia edilen duygu.

Bence duygunun en zirve olan noktasına aşk denir..

En sevdiğine olan yoğun duygudur aşk..

Çok güçlü bir duygu olduğu için seveni kadar sevmeyeni var bu duygunun.

Çünkü, ne kadar güçlü olursan o kadar savaşmak zorunda olduğun şey olur..

Neye göre aşık olduğun değişebilir.

Bazen bir harekete.

Bazen bir söze.

Bazen de sadece kahvelerden akan merhamete.. 

" Hadi."

Elimi tuttu Ali ihsan. Heyecanını tırnak uçlarına kadar yaşıyordu. Daha önce onu bu denli heyecanlı görmemiştim.

Doktor bizi tebrik ettikten sonra hamilelik hakkında bilgiler verdi kısaca. Ali ihsan pür dikkat doktoru dinledi ben ise onu izledim.

" Görelim o halde bebeğimizi."

Duyduğum şey ile bende heycanlandım bu sefer. Doktorun gösterdiği yere uzanıp verdiği direktifleri gerçekleştirdim.

Karnıma sıktığı jel soğuktu bu yüzden irkilmiştim. Ali ihsan ise tetikte beklediği için " Canı yanacak bir işlem mi? " diye sormuştu hemen.

" Canı yanacak bir işlem değil." dedi gülerek doktor.

Merhametini yerdim.

Ultrason cihazını karnıma koydu ve gezdirmeye başladı. İçsel bir endişe kapladı içimi. İyi olup olmadığını merak ettim.

" İşte." dedi e harfini uzatarak. Ekranda parmağını koyduğu yere bakıyorduk ama ikimizin de birşey anlayabilidğinden şüpheliydim.

Küçük bir noktaya koydu işaret parmağını. " Bakın burada. Şuanlık bir sorun yok gibi gözüküyor. Çok küçük zaten ama keseye yerleşmiş ve yaklaşık 4 haftalık. O kadar ufakki haşhaş tanesi kadar diyebiliriz." dedi ve güldü.

Tuttuğum nefesi verdim. İyiydi..

Ve haşhaş tanesi kadardı.

Ali ihsan sesini çıkarmadan dinliyordu. Bir süre bu duruma alışabileceğini sanmıyordum.

Karnımı silip yerimden kalktım Ali ihsanın da yardımı ile.

Yaşayacağım değişimleri, bu sürecin nasıl geçeceğini, gelmemiz gereken kontrol zamanı arlıkları hakkında bilgi vermişti doktor. Ali ihsanın hepsini harfiyen ezberlediğine emindim bende en önemlilerini aklımda tutmaya özen göstermiştim.

Doktorun yanından ayrıldıktan sonra yürüyüş yapmak için sahile gelmiştik.

Denizin taşa vurarak çıkarttığı ses ruhu dinlendiriyordu. Bir diğer ruhumu dinlendiren sesi duymam ile gülümseyerek kocama döndüm.

" Annemleri de çağırıp akşam yemeği mi yesek? Hem onlara da haberi vermiş oluruz." dedi.. Sesindeki çocuksu heyecan beni de heycanlanmaya sürüklüyordu.

" Olur. Akşam eve döndüğümüz de de Hacer annemleri ararız.." dedim.

Başıyla onayladı.

" Osman dayı mı olacak şimdi.. " dedi.

Bir anda dayı kelimesi ve abimin ismi aynı cümlede geçtiği için garipsemiştim.

" Hep dayım olmadığı için üzülmüştüm.. Bizim kızımız şanslı olacak." dedim.

İmam Bey Where stories live. Discover now