20 : Kuyu

5.4K 454 222
                                    

Ali ihsan 'dan

Eve gidemiyordum.

En önemlisi evim'e, sevdiğime gidemiyordum..

Aklımdan bile geçiremiyorum Hilal'i.

Adının, kokusunun, kendisinin geçtiği herşey beni ben olmayan birisi yapıyordu. Ve kendimde olmadığım o halde iken Hilal' e zarar vermekten korkuyordum.

Bu gece nöbetim vardı ama hastaneyi arayıp acil bir durum olduğunu bildirmiş ve nöbet değişikliği yapmıştım.

Hilal ile sorun bile olmayan bu şeyi çözmemiz gerekiyordu.

Ben hastanedeki görevli ile konuşurken aramıştı beni. Telefonu kapatır kapatmaz dönecektim Hilal'e, bana çarpan kişi yüzünden telefonum yola düşmese idi..

" Kardeşim kusura bakma! Gözlerim görmüyor değneğim kırıldığı için önümde birisi var mı yok mu bilemedim. Var mı bir ziyan?"

Orta yaşlı bir adam telaşla sormuştu.

Dişlerimi sıktım.

" Estağfurullah, bende birşey yok. Var mı sizin için yapabileceğim birşey?" dedim.

Elini göğsüne kalbinin üstüne koyup " Allah razı olsun, Evim çok yakın zaten ulaştım sayılır. Hakkını helal et. " dedi.

" Helal olsun. "

Sakinleşmek için geldiğim yerde bile rahat yoktu bana. Telefonumu yerden aldığımda çoktan kapanmıştı, arabaya binip açmak için uğraştım bir süre, ama açılmıyordu. Yakınlarda bir telefoncu biliyordum. Sabır çekerek yola koyuldum. Herşey üst üste geliyordu.

Telefoncunun önüne park edip içeriye girdim.

" Selamünaleyküm."

" Aleykümselam Ali abi. Hoşgeldin."

Yiğit'i severim. Aynı mahallede oturmuştuk birkaç sene.

" Hoşbuldum Yiğit'im. Nasılsın."

" İyi elhamdülillah abi sağolasın. Sen nasılsın.. Başın sağ olsun kayınpeder vefat etmiş."

Yüzüm düştü bir parça. Sonra da yüreğimden bir parça koptu konuşurken. Sadece vefat etmiş demeleri eksik kalıyordu benim için. Onlar herkes gibi vefat etmemişti ki..

" Şehit oldu babam. " dedim.

Yiğit'in çehresi de hüzünle karıştı.

Ölüm geldiği her yeri hüzne boğuyordu..

" Başınız sağ olsun. Allah şehadetlerini kabul etsin.. "

İki babamdan da bahs etmişti bu sefer..

Ömer ve Fatih..

İki arkadaş.

İki baba.

İki şehit.

Ve sayısız hüzünle geçen gün.

Elhamdülillah mertebelerini biliyorduk ki bu hüzün yerini hızla sevince bırakabiliyordu.

" Vatan sağ olsun kardeşim. Allah hepimize nasip etsin bu mertebeyi.".

" Amin abim. Amin."

" Benim telefon yere düştü. Bi baksan hızlı halledebilir misin? Hanıma haber vermedim. Meraklanmasın."

" 2 saate çıkarırım abi. Uygun mu?"

" Mecbur olacak artık. Ben buralarda olurum kardeşim. 2 saat sonra gelir alırım. "

İmam Bey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin