Epilog

306 30 92
                                    

"Ackermanlar polis, polisler katil... Kitabın konsepti tersine dönse nasıl olurdu? "

Keyifli Okumalar...

......................................................................


"Mikasa, senin amcan polisti değil mi?"

Mikasa çikolatalı milkshakenin dibini hüpürdetmeyi bırakıp telefonuyla oynayan yeşil gözlü oğlana şaşkın bir bakış attı. "Evet de.. Öyleyse ne olmuş?"

"Zeke onu dün adamın tekini hastane otoparkında kelepçelerken görmüş. Her şey yolunda mı merak ettim." Eren ekrana bakmaya devam ederken omuz silkti. Ardından telefonun cebine kaldırıp ekledi. "Hastane tehlikede mi?"

"Hiçbir fikrim yok." dedi Mikasa. Olsa bile ailesinin aldığı gizli davaları Eren e anlatamazdı. Mikasa amcası Kenny ve kuzeni Levi gibi polis değildi ve böyle şeylerle hiç ilgilenmiyordu. "Fakat endişelenecek bir şey olduğunu sanmıyorum."

"Havalı bir iş olmalı. Keşke ben de polis olabilseydim." Eren huysuzca kaşlarını çattı. "Ailem doktor olmam için baskı yapmasaydı."

"Inan bana, polis olmanın hiçbir çekici yanı yok. Hatta düşündüğünden çok daha sıkıcı. Kenny nin gece ve gündüzü birbirine girmiş durumda. PPD de baş dedektif olduğundan beri bütün davaları onun üzerine yıkıyorlar. Levi desen eve bir kere uğradıgı yok. Tam bir asosyal ucube. Varsa yoksa işi. Yaptıkları tek şey katil peşinde koşmak, manasız kovalamacalar ve-"

"Heyecan verici kısım da o zaten!" itiraz etti Eren. "Kötü adamları yakalamak ve silah kullanmak çok havalı. Sıkıcı kelimesinin anlamını sözlükten kontrol et Mikasa."

Mikasa gözlerini devirdi. "Oraya buraya koşturup uykusuz kalmak mı istiyorsun? Maaşı da o kadar yüksek değil. Ne kadar tehlikeli olduğundan bahsetmiyorum bile. Yara bere içinde eve geldiğinde annenin yaşayacağı kalp krizini bir düşün." Cocukluğundan beri Kenny i kanlı ve yaralı görmeye alışkındı. Levi da onun izinden gitmişti. Hatta o kadar sık oluyordu ki artık Levi ve Kenny için endişelenip ağlamak yerine Mikasa kafalarına ecza çantasını fırlatıp odasına çıkıyordu. "Onu korkutmaya hakkın yok."

"Peki sen ne iş yapmak istiyorsun Miss Anti-Risk?"

Mikasa henüz seçmek istediği mesleği düşünmemişti fakat polis ya da kan içermeyen bir şey olmadığı kesindi. Içinde Eren nin olduğu kocaman bir ev, iki kedi ve iki çocuk istiyordu. Tabii hayalini gerçekleştirmek için önce Eren e onu sevdiğini itiraf etmesi gerekiyordu. "Ben, ee, şey-"

"Hey, velet."

Mikasa yanlarından geçmekte olan polis arabasının yavaşladığını fark edince yürümeyi bıraktı. Sürücü koltuğunda oturmakta olan Levi pencereyi indirip onlara baktı.

S*ktir.

"Siz iki aptalın okul vaktinde dışarıda ne işiniz var?"

Eren ona son dersi asıp birlikte sinemaya gitmeyi teklif ettinde bir dakika bile düşünmeden evet cevabını vermişti. Armin de bugüj okula gelmemişti. Okuldan sonra Eren ile başbaşa vakit geçirmenin harika olacağını düşünmüştü sadece.

"M-merhaba Mr. Ackerman." Eren ne zaman Levi yı görse şekil değiştirir ve ses tonu titreşirdi. Bu kez Mikasa yı okulu asmaya teşvik eden kendisi olduğu için alnında ter damlacıkları birikmişti. Mikasa iç çekti. "Bizim de ders erken bitmişti."

"Sinemaya uğrayacak kadar erken mi?" Levi ters ters Mikasa nın elindeki milkshake e işaret etti. Bardağın üzerinde gittikleri sinemanın logosu vardı.

ACKERMANS 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin