8. Bölüm ~ Barışmak ~

285 37 47
                                    

"Günaydın Mikasa."

Mikasa, onu görünce kocaman bir gülümsemeyle arabanın bagajından kafasını çıkaran sarışın adama çok da neşeli olmayan bir selam verdi. Morali bozuktu ve sabah uyanır uyanmaz cinayet mahalline gönderilmek sinirlerine dokunuyordu. "Günaydın Armin. Bugünkü kurban kim?"

"Bir kadın. Daha kimliği tespit edilmedi. Üzerinden yalnızca bir spor salonuna ait üyelik kartı çıktı." dedi Armin. Mavi eldivenleri kanlıydı. Mikasa uzaktan gördüğü kadarıyla kadının kafasının yarılmış olduğunu söyleyebilirdi, sarı saçları kan içindeydi. Onlarca insanı öldürmüş olmasına rağmen cesetlere bakmak her zaman rahatsız ediciydi, kafasını başka yöne çevirdi.

"Solgun görünüyorsun." Armin kısaca kadını süzdü. "Gerçekten hasta mıydın yoksa?"

"Ben ortada yokken arkamdan böyle mi söylüyordunuz?"

"Eh, kimseye evden kaçıp Eren nin arkasından iş çevirdiğini söyleyemezdik." Armin omuz silkti. Tekrar bagaja dönerken Mikasa nın imalı bulduğu bir bakış attı.

"Kimsenin arkasından iş çevirmiyorum." dedi Mikasa sakince. Belli ki Eren arkasından fazla yakınmıştı. "Ben yokken Eren Lucjanla senin ilgilendiğini söyledi, teşekkür etmeye fırsatım olmadı."

"Sorun değil, lafını etme bile." Armin önemsizce elini havaya salladı. "Sonuçta ona bakmak benim görevim."

"Öyleyse bu akşam da sende-"

"Orada birkaç dakika dur!" Armin kafasını hemen kadına çevirdi. Bakışları şaşkın görünüyordu fakat ses tonu son derece kızgındı. "Lucjan ı seviyorum, evim her zaman ona açık ama sen ve Eren biraz ayarı fazla kaçırmadınız mı? Çocuk PPD deki polisleri sizden daha fazla görüyor. Eren nerede?"

"Özel görevde." dedi Mikasa. Armin haklıydı ama Mikasa nın bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu. Lucjan ı evde yalnız bırakamazdı. Levi ya bırakmayı düşünmüştü ancak peşinde onu öldürmek isteyen bir manyak varken çocuğunu ona emanet edemezdi. Ayrıca zorunda kalmadıkça Lucjan ı Levi ya bırakmayı sevmiyordu. Ne zaman onun yanından dönse Lucjan yeni bir küfürle eve dönüyordu. Bunun hakkında Hange yle konuşmayı kendine not etti.

"Özel görev mi?" Armin şaşkınca gözlerini kırpıştırdı. "Bundan bana hiç bahsetmemişti."

"Çok ani oldu, iki gündür eve uğramıyor." dedi Mikasa bezgince. İlk başta onu uyuz etmek için Eren nin eve gelmediğini düşünmüştü ancak dedektif Mike doğrulamıştı. Mikasa görevin detayları hakkında bilgi almak isteyince - ki bu onun Eren nin karısı olarak en doğal hakkıydı - bu konu hakkında soru sormamasını söyleyip bir güzel azarlamıştı.

"Eren i tek başına göreve göndermeleri garip." Armin itiraf etti. "Bunun gerçek bir görev olduğuna emin misin?"

Armin nin ne için endişeli olduğunu anlayan Mikasa başını salladı. Eren nin kayboluşuyla ilgili araştırma yaptığını düşünmüş olmalıydı. "Mike ın haberi var, bizzat görevi Eren e o vermiş. Bir yerlerde başını belaya sokmuyor." Umarım.

Armin biraz rahatlamış göründü. "Öyleyse Lucjan kimde?"

"Connie nin yanında. Sabah Sasha nın dükkanına uğradığımda karşılaştık. Bugün izin günü olduğunu söyleyince itiraz etmek için bir neden göremedim." Armin nin attığı bakışı fark edince ekledi. "Merak etme, tüm günü PPD de geçirmesindense Connie ile kalmasını tercih ederim. İyi anlaşıyorlar." polislerin arasında olmasını sevmiyordu. Lucjan onun gibi silahların arasında büyümeyecekti. Olabildiğince sıradan ve güvenli bir hayatının olmasını istiyordu.

"Seni anlıyorum ama yerinde olsam her hafta evinin anahtarını kaybeden birine çocuk emanet ederken iki kez düşünürdüm." dedi Armin ciddiyetle.

ACKERMANS 2Where stories live. Discover now