ACKERMANS 2

26. Bölüm ~ Psikolog ~

"Merak etme, o iyi olacak."

Hange nin tavsiyesine üzerine Mikasa Lucjan ı bir çocuk psikoloğuna gotürmeye karar verdi. Eren nin yokluğu sadece onu değil Lucjan ı da etkilemeye başlamıştı. Çeşitli bahanelerle oğlanı oyalamaya çalışıyordu ancak Lucjan gibi zeki bir çocuk etrafında olan bitenler ve annesinin yaydığı gergin enerji yüzünden babasının özel göreve gönderilmediğini hissediyordu.

Mikasa onun gitgide suskunlaştığını, odasında daha çok vakit geçirdiğini ve babasının yokluğunda Buddy nin üzerine daha fazla düştüğünü fark edince destek almanın şart olduğuna karar verdi.

Söyledigine göre Doktor Onyankopon, Hange nin de doktoruydu ancak çocuk psikolojisi üzerinde de çalışmaları olduğundan Mikasa denemekte bir sakınca görmedi.

Şimdi ise Mikasa ile Hange hastane koridorunda oğlunu doktor Onyankopon nun odasından çıkmasını bekliyordu. Neredeyse bir saat dolmak üzere olduğundan Mikasa iyice endişelenmeye başlamıştı. Dört buçuk yaşındaki bir çocukla bir saat ne konuşuyor olabilirdi ki?

"Korkuyorum Hange..." Mikasa yorgun hisediyordu. Eren i düşünüp durmaktan Lucjan ı ihmal etmişti ve bu suçluluk duygusu onu öldürüyordu. "Lucjan nın normal bir cocukluk geçirmesi için elimden gelen her şeyi yapiyorum ama beceremiyorum. Berbat bir anneyim..."

"Hayır, kendine böyle yüklenmeyi bırak tatlım." Hange cesaret verircesine elini tuttu. "Anne olmak nasıl bir şey ya da nasıl hissettiriyor bilemem ancak Lucjan ı ne kadar sevdigini ve titizlendiğini görebiliyorum. Ikinizin de. Ne senin ne Eren nin bir kabahati yok."

Mikasa öyle düşünmüyordu. Kendini tutamadan gözlerinden yaşlar dokülmeye başladı. "Geçmişte işledigim günahların bedelini ödüyorum... Ne Eren ne Lucjan bu kadere ortak olmamalıydı. Ceza cekmesi gereken biri varsa o kişi benim. Oglumun benim yüzümden acı çekmesine dayanamıyorum..."

Hange ne söylese Mikasa yı teselli edemeyeceğini bildiginden biraz ağlamasına izin verdi. "Sen istesen de istemesen de Lucjan nın diğerleri gibi normal bir çocuklugu olamaz Mikasa. Simdi değilse bile okula başladığında ailesi hakkindaki gerçekleri oğrenecek. Lucjan için yapabileceğin tek şey yanında olmak. Gerisi ise kadere kalmış... Bırak hangi yolu izlemek istediğine Lucjan karar versin. Dogru yolu sececeğinden kuşkum yok çünkü onu sen yetiştiriyorsun. Ne Kenny, ne Levi."

Mikasa daha çok ağlamaya başlayınca Hange iyice paniğe kapıldı. Ona göre etkili bir konuşma yapmıştı. "S-seni uzecek bir sey mi söyledim?"

"Hayır... Hayır çok güzeldi." Mikasa burnunu çekti. "Iyi ki PPD ye geri döndün. Sen varken kendimi daha güvende hissediyorum. Her zaman bana bir abla gibi davrandın. Seni öldürmeye çalışmış olsam da..."

Hange kıkırdadı. "O günler çok eskide kaldı. Beni her öldürmeye çalışana düşman kesilseydim Levi ile aynı yatağa giriyor olmazdım. Bunları düşünme şimdi. Lucjan a- ah bak, kapı açıldı sonunda."

Onyankopon nun Lucjan ile birlikte dışarı çıktığını fark edince Mikasa ayağa kalktı.

"Anne bak, lolipop um var." Lucjan elindeki kocama renkli bir şekeri havaya salladı. "Uslu oldugum için verdi."

"Şeker konusunda bir sorun yoktur umarım." dedi doktor.

"Hayır, yok." dedi Mikasa. Merakla neler konuştukların anlamak için Onyankopon nun yüzüne baktı. Adamın Lucjan nin yanında konuşmak istemediğini fark eden Hange "Gel Lucjan, aşagıda sana çok ilginç bir şey göstereceğim." çocuğu elinden tutup merdivenlerden aşağı indi.

"Bir sorun mu var doktor?"

"Hayır, telaşlanacak bir şey yok. Hatta yaşadığı şeylere göre oldukça güçlü bir çocuk. Sadece o da her çocuk gibi anne ve babasını bir arada görmek istiyor. Anladığım kadarıyla oglunuzla işiniz yüzünden pek ilgilenemiyorsunuz."