14. Bölüm ~ Göl ~

267 30 40
                                    

"Wattpad medya koymama izin vermiyor :( O yüzden fanartları bundan sonra böyle paylaşacağım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Wattpad medya koymama izin vermiyor :( O yüzden fanartları bundan sonra böyle paylaşacağım."

Keyifli Okumalar...

..........................................................................

"Neden bu kadar mutlusun?" 

"Gökyüzü masmavi, hava güneşli, yanımda sen... " Hange yanında oturan siyah saçlı adamın koluna girdi, başını boyun boşluğuna yasladı. "Neden mutlu olmayayım? Yoksa sen değil misin?"

Levi elini tutup hafifçe sıktı. Hange nin saçları tepesine güneş düştüğü sıcacıktı. Şampuanı vanilya kokuyordu. Suya soktukları ayakları yüzünden bunaltıcı hava onları etkilemiyordu. Göl suyu buz gibiydi. Daha önce ormanın bu tarafına gelmemişlerdi, Hange birkaç hafta önce keşfettiğini söylemişti. Eğer etrafta bir göl olduğunu bilseydi daha sık gelirdi. Levi başıyla ileriye işaret etti. "Mutluyum ama onları da çağırman şart mıydı?" 

Gölde babasının omuzlarında oturan Lucjan nın çıkardığı gürültü cırcır böceklerinin sesini bastırıyordu. Sadece köpeklerin duyabileceği bir frekansta gülüyordu. Öyle eğleniyordu ki yüzü keyiften şişmiş tüylü bir şeftaliyi andırıyordu. Eren de ondan farksız sayılmazdı. Yeniden on beşine dönmüş gibi oğluna şaklabanlık yapıyordu. Lucjan ı suya batırıyor, kucağında zıplatıyor, sırtının üzerinde yüzdürüyordu. Mikasa ise bir kenarda oturmuş yüzünde sevgi dolu gülümsemeyle onları seyrediyordu. Güneşten korunmak için bir şapka takıyordu. Oğlu ve çıplak kocasının aksine sadece şort ve tişört giyiyordu. 

"Ne zamandır ailece bir araya gelmiyorduk. Hep birlikte vakit geçirmek istedim. Fena mı oldu?"

"Ailece?" 

Hange başını omzundan kaldırıp yüzüne baktı. "Evli olmazsak da birlikte yaşadığımız için... " Levi ın verdiği şaşkın ifade yüzünden yanakları biraz kızardı. "Yani... aile sayılırız, değil mi?" 

Kenny öldükten sonra artık bir ailesi olmadığını düşünmüştü Levi. Ta ki Hange ye aşık olana kadar. Onu hak etmediği bir rüyanın içine sokmuştu ve bu rüyadan uyanmaktan deli gibi korkuyordu. "Sayılmayız." dedi Levi. "Öyleyiz." 

Hange ona ışıldadı. Bir çocuk gibi ayaklarını suda çırparken "On yıldır zaten evli gibi bir şey olduğumuz için senden hiç evlilik teklifi beklemedim." dedi. "Ama evlenseydik bana nasıl bir evlilik teklifi yapardın merak ediyorum. Önümde diz çöker miydin?"

O teklifi on sene önce kulübenin önüne gelerek cehennemini cennet yapan Hange ydi. Levi ile aynı acımasız hayatın zindanında mahkum olmak zorunda olmadığı halde onunla yaşamayı tercih etmişti. Evli değillerdi, yüzükleri yoktu, mihrapta edilmiş bir yemin yoktu ancak ortada birbirlerine verdikleri sessiz bir söz vardı. Ölene kadar ruhu Hange ye aitti, kalbi yalnız onun için atacak, varoluş sebebi hayatını sadece Hange ye adamaktı. Bir yüzük ona duyduğu sevgiyi ispat etmeye yetmezdi. Ancak zihninden gecenleri Hange ye itiraf edecek kadar cesur değildi.

ACKERMANS 2Where stories live. Discover now