5

190 20 23
                                    


"Oh be abi, geldin sonunda! Niye geciktin?" Kapıda yüzü soluk Chan'ı görünce kaslarını çattı. "Noldu? İyi misin sen?" Dedi yanına doğru adımlarken. Chan gözlerini kapatıp gülümsemek için zorladı kendini. "İyiyim iyi. Yok bir şeyim." Ona yaklaşmak isteyen Changbin'i es geçip masasına ilerledi. "Nasıl iyisin? Sen aynaya baktin mı gelirken abi?" Kafasını salladı. "Müthiş gözüküyordum." Diye dalgaya vurdu.

"Ya anlatsana ne olduğunu!" Karışsındaki sandalyelerden birine oturup masasına doğru eğildi. "Dün bir sürtüşme yaşandı. Sorun yok yani." Kaşlarını çattı kafasını hafifçe salladı. "Ee devamı?" Chan'ın ona boş boş baktığını görünce sabır diledi. "Yok abi, bana aklı başında insan göndermiyor ki hiç." Chan ofladı. Zaten sabaha kadar hastanede kalmak zorunda kalmıştı. Gerçekten daralmıştı. "Changbin, iyiyim. Sonuca bak?" Kafasını salladı daha fazla zorlamamak için.

"Sen neden beni bekliyordun?" Dediğinde Changbin aklına gelen şey ile "Heh, dur."

Bir çırpıda ayağa kalktı. "Bay Lee soruşturmanın seyrini değiştiren bir şey buldu." Dedi hevesle. Chan kaşlarını çattı. Daha dün bir bugün iki. Nasıl değiştiriyordu acaba seyri. "Neymiş?" Dikişini unuttuğu için kolunu aniden hareket ettirmişti. Bu da canını yaktı ama sadece yüzünü ekşitti. "Kurbanların hepsinin birbiri ile bağlantısı varmış."

Chan merakla hafif doğruldu. İlk başta sevgili Bay Lee konu olunca ön yargılı davranmıştı. "Baya derin bir mevzu sanırım. Biz de incelemiştik hepsini biliyorsun." Kafamı salladım. "İşte, görünürde hiçbir bağlantılarının olmadığı doğru ama gizli saklı işler döndürüyorlarmış. Ne ararsan var. Bildiğin örgüt gibi. Altından bir sürü şey çıkacak sanırım." Dudaklarını büzdü Chan düşünce ile. Çok fazla hareket edemiyordu şu an. Ayrıca hem yorgundu -çünkü yatağı dışında bir yerde uyuyamıyordu- hem de gerçekten fazla yorgundu. Yorgundu işte. Uykusuzluğa alışık birisi olsa da Kan kaybı vs. Eklenince gerçekten midesi bulanıp duruyordu. Dünden beri bir şey de yememişti.

"İyi de, nasıl ulaşmış bu bilgilere. Biz de çok derin bir araştırma yapmıştık." Kaşlarını kaldırdı Changbin. "Bay Lee'nin baya derin bağlantıları olduğunu duymuştum. Bizden daha kolay ulaşması normal geldi." Chan kafasını çevirerek kıkırdadı sinirle. Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı. "Çok güzel, ayrıcalıklı yani." Bir de övünüyor diye düşündü kendi kendine.

"Var öyle söylentiler." Diye onayladı Changbin onun düşüncelerini. Chan ise gözlerini devirip sol eli ile Changbin'in masasına bıraktığı dosyayı aldı. "Peki, en azından aralarında bir bağlantı varmış. Bu fotoğraf da kanıtlıyor." Gözlerini Changbin'e çevirdi. Daha çok eeee sonuç ne demek gibi bir şeydi bu söylediği.

"Bay Kim soruşturma kapsamında eş zamanlı baskın talimatı verdi. Muhtemelen öğlen hepsi sorguda olacak. Ayrıca, mekana da baskın yapilmasi gerekiyor normalde ama.." Chan kafasını salladı.  "Ama?"

"Bay Lee bu dosyayı verme karşılığında Bay Kim ile anlaşma yaptı. Yani mekana baskın yok." Chan'ın dudakları aralandı şaşkınca. "Changbin bu suç." Dedi. Gerçekten
Bay Kim'in bunu kabul etmesine çok şaşırmıştı.

"Bir memur olarak vermesi gereken bilgiyi resmen takasla vermiş." Saçlarını geriye taradı sinirle. "Gerçekten çıldıracağım." Kapının tıklaması ile önündeki dosyanın kapağını kapattı Chan. "Gir." Dediği anda içeride bir sarı kafa belirdi ve daha sonrasında bedeni girdi.

"Bay Lee sizinle görüşmek istiyor efendim." Kafasını salladı Chan.  Zaten konuşması gereken şeyler vardı. "Gelsin." Felix alt dudağını ısırıp konuşmaya girdi hemen. "Sizin gelmenizi istiyor. Dışarıda. Emniyete girmedi."

"Hay ya! Sabır sabır." Felix'e bir şey demeden ayağa kalkıp odadan çıktığında Changbin ile baş başa kalmıştı. "Bir şey istiyor musunuz?" Diye sorduğunda kafasını kaldırmadan iki yana salladı Changbin. "Çıkabilirsin." Felix gözlerini devirdi bakmamasını fırsat bilip. Yüzüne bakardı ya insan! "Kaba işte ne olacak." Diye geçirdi içinden. "Ha, dur bir saniye." Kapının kulbunda kalmıştı eli. Changbine döndü hızla. "Evet Bay Seo." Changbin onun parıldayan gözlerini gördü.             "Kapat kapıyı. Yanıma gel." Dedigni yapıp uslu uslu yanına gelen çocukla dudağının bir kenarı havalandı Changbin'in.

loveless | MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin