Burası benim silah koleksiyon odamdı ve icerisinde satmayacağım kadar silahım vardı. Her tarafta silah yerleştirmek için dolaplar vardı ve içleri silahlarla doluydu.
Oda büyük ve duvarlar tamamen raflarla kaplıydı. Ve raflarda benim muhteşem canavarlarım vardı;
- Colt 1873 Single Action Army
- S & W Military DA39 SPL
- Colt 911A1 . 45 ACP
- Ruger Single Six Convertible 22 / 22 Mag
- Blackhawk
- Walther P - 38
- Browning Hi - Power
- S&W Model 29
- Model 60 Chief ' s Special
- CZ 75
- Glock G 17
- T / C Conterder
- Colt Woodsman Second Issue
- S & W Model 41
- Winchester 1873
- Winchester 1 ı 86 45 / 70
- AK - 47
- AR - 15
- M - 14
- Mauser Model 98
-Springfield 1903
- Winchester Model 62 A
- Remington Model 700
- Winchester pre - 64 Model 70
- Marlin 336
- Browning Citori
- Beretta 391
- Beretta Silver Hawk S x S
- Beretta DT - 10 Trident
- P 1911
- R 1995 / R45
- S 12 K
- Tommy Gum
- Vector ( KRISS )
- M 416
- AUG A 3
- M 24
- UMP 45
- DBS
- Groza
- DP - 28
- SLR
- AWM
- FN FAL
- Rheinmetall MG 3
- Uzi
- 45 kalibre Glock G . A . P
- Kalashnikov AK - 47
- Heckler & Kock HK 416 Taarruz
- Desert Eagle Mark XIX
- Tracking Point
- AS 50
- M 4 Carbine
- Glock 17 , P 80
- Walther P 99 AS
- Taurus PT 92
- FN Herstal FNX - 9
- Beretta 92 FS 1978
- SIG Sauer P 226
- Baby Eagle II BE 9915 R
- Springfield XD m 4 . 5
- ESAS Witness Elite Match
- CZ 75 SP - 01 1944
ve bunun gibi o kadar fazla silah vardı ki, o yüzden şaşmaları normaldi.
"Her kes istediği kadar silah alabilir. Ama sadece 1 ay boyunca. Daha sonra kimseye vermem." dememle Hük kahkaha atarak bu silah cennetimdeki silahları ellemeye başlamıştı.
Her kes bir tarafa dağılarak kendilerine lazım olacak silahları bellerindeki kemerlere, botlarının içine, ayaklarındaki kemere yerleştiriyordu. Bir tane dolap vardı ki, Küçük bombalarla kaplı olsa da etkileri çok büyüktü.
O alana dikkat eden ise Eflah'tan başkası değildi. Dolaptan eline alarak incelemeye başladı.
"Doğru seçim. Küçük olsalar da bir insanın yarısını koparma gücüne sahipler. Her biri bir tane silah kadar etkilidir." dediğimde dudakları kıvrıldı ve alarak ceplerine yerleştirmeye başladı.
Hiç bir şey demedim. Bu görev onların hayatını kaybedecek kadar tehlikeli iken, benim bir kaç silahım olmasa da olurdu. Hem belki bir birimizi bundan sonra göremeyiz. O yüzden ne isterlerse yapabilirler.
"Hadi çabuk olsun her kes. Vaktimiz az ve Bay Saffan evine gelmek üzere." dediğimde her kes daha hızlı hareket etmeye başladı.
Nihayet silahları alıp odadan çıktığımızda ben de kendime silah seçtim. Yelek hiç bir zaman giyinmediğim için şimdi de giyinmedim ve bunu hiç kimseye hissettirmedim. Sanki yelek giyinmişim gibi kendimi göstererek silahlarla kuşandım ve deponun çıkışına doğru ilerledim. Hazır olan her kes benimle birlikte ilerledi ve çıktı.
Dışarıda her kesin kendi grubu vardı. Bundan başka 106 tane daha küçük gruplar vardı ki, küçük depoları ele geçirmek içindi. Şimdilik en önemlilerini ele geçirecektik. Her konsey üyesinin farklı ülkelerde de depoları, mülkleri, işleri vardı. Kimsenin haberi yoktu ama onları da araştırıp ben bulmuştum. Onları ele geçirmemde ise gizli iş birlikçim yardım ediyordu. Ben ona tabiydim, ona muhtaç. O nasıl isterse öyle hareket ediyordum.
Gücü bir devletin gücünden bile fazlaydı ve o benim yanımdaydı.
Mehmet en güvendiği adamları grup liderleri seçerek onlara eğitimi vermişti. Her grup bir depo için gidecekti. O yüzden her kes ayrı ayrı adamları ile yola çıkacaktı.
YOU ARE READING
YER ALTI AYDINLIĞI
Science Fiction"Son aldığım görev bir iş kadınını işini bitirmekti. Bana o kadının silah kaçakçılığı yaparak bir çok insana zarar verdiği ve yanında zorla insan tuttuğu söylenmişti. Daha bilinmeyen bir çok suçu olduğu anlatılmıştı uzun uzun. Ben de araştırmaya baş...
