(14) Kaçak vergi

24 1 0
                                    


Bu şaka olmalıydı. Kim böyle bir şeye cesaret ederdi ki? Benim odamda masamın üzerine kim koya bilirdi bu zarfı? Hem bu not da ne? Birinin tuzağına düştüğümü sanmıyorum. Geldiğinde Jane'ye bunu kimin bıraktığını sormam gerek. Böyle bir şeyden haberi olduğunu sanmıyorum ama yine de soracağım. Bilmiyorsa da güvenlik kameralarına bakarak odama kimin girdiğini öğrenecektim. Bakalım bunun altından ne çıkacak?

Az sonra kapı tıklatıldı. Zarfın içinden çıkanları geri içerisine koyarak masaya bıraktım. "Gel." dediğimde kapıyı açarak Jane içeriye girdi. Elinde küçük bir tepsi ve içerisinde kahve tutarken altında not defterini tutuyordu. Jane her zamanki gib şık giyimli bebeksi yüzüyle karşımdaydı.

Koyu lacivert bir elbise giyinmişti ve ayağında olmazsa olmazı topuklu ayakkabıları vardı. Evet bebeksi yüzlüydü Jane, çünkü 20 yaşı olsa da, kızıl saçlı, buğday tenli, turkuaz renk gözlü, küçük burunlu ve kalp şekilli dudağıyla bu kıza en fazla 15 yaş vermek olurdu.

Etrafımda güzel insanların olması beni memnun ediyordu. Tıpkı Mehmet ve Jane gibi.

"Efendim, izninizle." diyerek masama yaklaştı ve tepsideki sade kahveyi masaya, önüme bıraktı. Doğrularak bir adım arkaya gitti ve not defterini açtı.

"Asel hanım, bu günkü programınızı hatırlatmamı mı istersiniz?" dediğinde onu neden çağırdığımı merak ederek sordu. Genelde güçlü bir zekaya sahip olduğun için aylar önce yazılmış her yemeği, her toplantıyı ve her görülecek işi bilirdim. O yüzden Jane'ye hiç programımı sormazdım. Tabi o sonradan değişiklik yapılırsa bana haber verirdi. Bu günkü programda bir değişiklik olmadığını sorusundan anlamıştım. Anlamaz gözlerle bana bakarak onu neden çağırdığımı sorguluyordu.

"Jane, bu zarfı sen mi bıraktın?" diye soru sorduğunda gözleri masaya kaydı ve kahve bırakırken dikkat etmediği zarfı gördü. Kaşlarını düz bir çizgi haline getirerek "Hayır, efendim." dedi.

"Peki, bırakanın kim olduğunu biliyor musun?" diye yeni bir soru sorduğumda yine aynı cevabı vermişti. "Hayır, efendim."

"Asel hanım, benim mesai saatlerin dışında olmuş olmalı çünkü geldiğimden beri odanıza kimse girmedi." dedi ve kendi de bir şeylerden şüphelenmeye başladı.

"Jane, toplantıya yalnız gireceğim. Toplantı bitene kadar güvenlik odasına in ve kameralara bakarak odama bu zarfı kimin bıraktığını öğren." dediğimde başını salladı.

"Tamam, efendim." dedi ve dönerek kapıya doğru yürüdü. Odadan çıkarak kapıyı kapattı.

Tamam, Jane görmediyse bu işte başka bir iş var demektir. Neyse küçük bir problem olduğu için henüz bunu düşünecek değilim. Önce toplantıya gitmeliydim.

Bu gün şirkette vergiyle ilgili sorun olduğu için kendim araştırmış ve kimseye belli etmeden vergi işlerine bakan tüm işçilerle toplantı ayarlanmıştır. Onlar sadece işlerin gidişi hakkında toplantı yapacağımı zannediyordu. Ama geçen gün kendime yeni bir kişilik kurarken, geç saatlerde oturup yeni küçük bir reklam şirketi yaratmıştım ve onun işlerinin hepsini düzenle kurarken bizim şirket gibi vergisini de düzenlemeye çalıştım. Ama ne göreyim? Bizim şirketin vergi sorunu varmış ve her ay vergi adıyla alınan para, vergiye yatırılmayarak kaçak bir kaç iş görülmüştü. Bu bizim işçilerin gözünden nasıl kaçmıştı bilmiyorum ama olan olmuştu ve bunu vergi kurumlarından önce öğrenmem büyük bir tesadüftü.

Şimdi zaten duygusuz bakan gözlerim, ifadesiz yüzüm daha da ciddileşmişti ve bu durum onlar için büyük bir problem oluşturuyordu.

Derin bir nefes alarak kahvemden bir kaç yudum aldım. Sudan da bir yudum aldıktan sonra toplantıya sadece 2 dakika kaldığını gördüm. Alt çekmeceye bıraktığım vergi kaçakçılık kanıtlarının bulunduğu dosyayı elime alarak ayağa kalktım. Odadan çıkarak kolidorda yürüdüm. Beni gören her kes yine büyük hayranlıkla beni süzüyor ve yanlarından geçtiğim her kes bana selam vererek geçiyordu. Bir kaç kişi de benim geldiğimi görerek yol veriyordu geçmem için.

YER ALTI AYDINLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin