Evet, Güneş, Güneş, bir daha Güneş. Başıma neler açtığının ve beni nasıl bir çıkmaza soktuğunun farkında bile değilsin.
Yalandan gülümsemeye çalışarak Güneş'in bu ilgili tavrlarına gua karşılık vermek istedim. Güneş konsey üyeleri içerisinde en çok prestije sahip olan üyeydi. Her şey 8 konsey üyesi tarafından ortak karar alınarak yapılsa da genellikle Güneş'in yönlendirmesiyle olurdu her şey.
Ama gülümsemeyi çok uzun zaman önce bıraktığım için dudaklarım sadece kıvrılıp geri haline döndü.
"Sizi buraya toplamamın sebebi," diyerek yarım bıraktı cümlesini. Her kesin üzerinde bakışlarını gezdirdi ve en sonunda yine benim üzerimde durdu.
"Konsey'in bu gün yıldönümü olması. Bir çoğunuz biliyordur ama eminim Kraliçe bilmiyor." dediğinde bunu gerçekten bilmediğimi gözlerimden okudu sanki ve doğru tespit. Ben bilmiyordum.
"Konsey'i ilk defa büyük babam kurmuştu ve sırayla babama, daha sonra da bana geçti. Tabii sizde de öyle. Kan bağı olmadan asla kimseye verilmeyen konsey anahtarı yıllar sonra farklı bir şey yaşadı ve Kraliçe'ye, yani bir kadına ve kan bağı olmayan bir kadına verildi." dediğinde bunları, yani Konsey'in kim tarafından kurulduğunu öğrendiğim için şaşırsam da profesyonelce gizledim bu durumumu.
"Şimdi konseyin 100. yılı ve bu gün Kurallar kitabında yazıldığına göre Konsey üyelerinin ortak kararı ile bazı kuralları değişme günü aynı zamanda." dedi ve yine gözlerini benden çekerek her kesin üzerinde bakışlarını gezdirdi. Ve beklenilen oldu ve benim üzerimde yeniden durdu.
"Şimdi benim değişmek istediğim kural var. O yüzden oylama yapacağız ve Kurallar gereği oylamayı sunan kişi oylamada oy kullanamaz. İsteğimi dile getirdim ve sizlerin de buna göre oylama yapacağınıza eminim." dedi.
Bu adam gizliden oylamanın olumlu çıkmadı için mi uyarıyordu?
"Peki diyelim ki oylama olumlu oldu ve kurallar değişimleri için oldu. O zaman sadece sizin istediğiniz kural mı değişecek? Bu diğer üyelere haksızlık olmaz mı?" dediğimde dudakları kıvrılan adam bunu düşünmüş gibi kendinden emin ve arkasına yaslandı.
"Eğer benim istediğim gibi oy sonucu olumlu olursa bu kuralı da değişeceğim ve her bir üyenin bir kuralı değişmesine izin verilecek." dedi.
Her şeyi önceden düşünmüş bu lanet akıllı adam.
"Peki oy vermeyenler olursa ve kurallar kitabının değişimini isteyenler daha çok oy verirse eğer, oy vermeyenlerin de hakkı olacak mı değişim için?" diye bir soru sorduğumda bir kaç kişiden beni destekler mırıltılar çıktı. Anlaşılan bunu düşünmemişlerdi ve ben söyleyince bunu merak ettikler ki, "Ah, evet." , "Kraliçe'nin sorusunu ben de merak ediyorum." diye konuşmayalar yapıldı.
"Akıllıca bir soru Kraliçe, bence kurallar kitabı değişirse oy vermeyenler de bir kuralı değişe bilir." dedi. Anlaşılan sadece takıldığı yer kitabın değiştirilmesi.
Bir şey fark ettim. Ben Konsey'e her defasında geldiğimde aklımı kullanmayı bırakıyorum ve mantığımla hareket ediyorum.
Ya da kendim bile isteğe böyle yapıyorum. Çünkü her kes bir maskenin ardına gizlenmişken ve kimsenin bir birini tanıması yasak olduğu için bu boş çaba olduğunu biliyorum.
"Tamam." dedim sadece ve olacakları beklemeye başladım. Ben de gözlerimi Konsey üyelerinin üzerinde gezdirdiğim de bazılarının düşünceler içerisinde dudakları kıvrılırken, ki, bu görüntüleri onların oylarının kuralları değişmek olduğunu anlamak için zeka gerekmiyor, bazıları kasları çatık bir şekilde masanın ortasına bakıyordu.
YOU ARE READING
YER ALTI AYDINLIĞI
Science Fiction"Son aldığım görev bir iş kadınını işini bitirmekti. Bana o kadının silah kaçakçılığı yaparak bir çok insana zarar verdiği ve yanında zorla insan tuttuğu söylenmişti. Daha bilinmeyen bir çok suçu olduğu anlatılmıştı uzun uzun. Ben de araştırmaya baş...
