(33) Kayıp suikastçi

11 1 0
                                    

Bilgisayara Kara Gölge ile iletişim nasıl kurulur yazdım.

Anında milyonlarca eposta adresi, sanal alem isimleri ve bunun gibi bir çok adres çıksa da, bunların 99.99 faizi yalandı. Şimdiki günlerde her kes bir suikatçiyi, gizli bir seri katili sanal alemle büyüterek hayran kitlesi oluşturuyorlardı ve bu yüzden o kadar çok fake hesap açılıyordu ki, insan doğru kişinin kim olduğunu bulamıyordu.

Şimdi ise filtre uygulamasından her şeyi geçirdim ve bir kaç dakika bekledim. Kolay olmayacak anlaşılan ona ulaşmak. Bende olan filtre programını kendim yaratmıştım. Fake olan her şeyi çözüyordu. Ama insanlar bunu yapamıyordu ve milyonlarca adresin arasından Kara Gölge'ye ulaşmak haftalar alabilirdi tabi ona kadar Kara Gölge çoktan adresini değişmiş oluyordu.

Bir kaç dakikanın ardından sadece 20 tane adres kaldı.

İki e-posta, 5 telefon ve bir kaç instagram adresi.

Şimdi her birine bakarsam zaman harcamış olurum. O yüzden 5 telefon numarasına baktım.

Ben suikastçi olsam her defa bir numara kullanırım. Ve diğer n++umaranı atarım. En yeni olan numarasına dokunarak açtım ve yandan bir yedek telefon seçerek elime aldım.

Numarayı tuşların üzerinde parmağımı gezdirerek yazdım ve arayarak usb ile başka bir bilgisayara telefonu bağladım. Onunla konuşurken bana yalnış adres verirse hemen sahte biri olduğunu anlardım.

Tabi, konuşmasından da anlardım onun Eflah olup olmadığını. Bir haftadan çok birlikte yaşamıştık ve benim bir insanı tanımam, analiz etmem sadece bir günümü alırken Eflah beni bayağı zorlamıştı. Çünkü kendim gibi bir dahi karşımda duruyordu.

Doğru sözcükler ile, doğruyu bulmalıyım.

"Alo," diyen bir kadın sesi duymakla afalladım.

" Merhaba." dedim ben de.

Kimsiniz? Ne istiyorsunuz?" dediğinde derin bir nefes aldım.

"Araba tamircisi arıyorum. Çırağının numarasını verdiler. Üniverite öğrencisi çırak lazım da. Bir iş var halledilmi. Ama ben Kara giymeyi de çok seviyorum. Gölegelere benziyorum tıpkı." dediğimde telefonun ardından derin bir nefes sesi geldi ve sonra bir hırıltı oldu.

"Ne istiyorsunuz?" dedi bu defa bir erkek sesi. Yani Eflah'ın sesiydi. Doğru analiz etmişim. Ben de telefondaki ses değiştirmeyi deaktiv ederek konuştum.

"Sizi bayım." dediğimde şaşkın ses tonu kulağıma geldi.

"Asel?" dedi afallamış bir ses tonuyla.

"Adresi ver." dediğimde artık benim bilgisayarımdan onun yeri çözülmüştü. İstanbul'un en lüks dairelerinin bulunduğu büyük gökdelenin başta kalan tek evinden geliyordu sinyal.

"Uyanmışsın." dedi bu defa.

"Bulunmam için tüm yolları açan birine haber gelmedi mi daha?" dedim dudaklarım kıvrılırken. Onu çözmüştüm. Hük, Mehmet ve Güneş için yoldaki tüm engelleri kaldıran Kara Gölge bunu onun yaptığını çözdüğüme şaşırmıştı.

"Bunu sadece benim gibi bir dahi çözer." dedi eğlenen bir ses tonuyla.

"Adresi ver." diye tekrar ettim yine. "Ya da sen verme. Gökdelene geliyorum." dediğimde yine şaşkınlık geçiren ses tonuyla konuştu.

"Bunu nasıl öğrendiğini sormuyorum artık. Beni şu koca dünyada bir tek sen şaşırtıyorsun, biliyor musun?" demesi ile benim de dudaklarım kıvrıldı.

"İnanıyor musun, aynı cümleyi kendime de söyledim. Tabi beni de bir sen, bir de senin asıl klon şaşırtıyor." dedim ben de.

"Klon?" dedi anlamayarak. Tabi anlamaz, onun ikizi olduğunu bir Ezlah, bir de ben biliyorum.

YER ALTI AYDINLIĞI Where stories live. Discover now