9.Bölüm "Cennet"

Start from the beginning
                                    

"Gerçekten sevgilim değil." Luhan'ın yanı başındaki sandalyeye oturdum.

"Olsun istiyor musun?"

"O istiyor." diyip iç geçirdim. Luhan'ın hırpalanmış yüzüne baktım.

"Sorum onun ne istediği değildi." Beni duyamayacağını biliyordum ve sanırım birine itiraf etmek istemiştim.

"Sanırım. Ama önümüzde engeller var."

"Aşk kolay değildir yavrum. Kusursuz olmasını bekleyemezsin."

Haklıydı. Başımı sallayıp onu onayladım ve cevap vermek istemediğim için bir kez daha şarkıyı söylemeye başladım. Luhan'ın yanımda olduğunu, olacağını bilsem kabuslarım, krizlerim bile bu kadar kötü olmazdı. Ama hayatım boyunca hiç kimseyle çıkmamıştım. Aşık olmadan biriyle birlikte olmak bana tersti. Aşka da inanmazdım üstelik.

Hayatım boyunca yalnız olacağım fikrine o kadar alışmıştım ki farkında bile olmadan beni rahatlatan, gülümseten biriyle ne yapacağımı bilemiyordum.


**


LUHAN


Üşüme hissi, acı o kadar yoğundu ki çıldıracak gibi hissediyordum. İtiraz etmeye çalıştığım her seferde tenime iğneler gibi batan torbaların sayısı artıyordu. Artık dayanamayacağımı düşündüğüm bir anda, etrafıma toplanmış kara bulutları aşıp gelen güçlü bir ışık gibi, Sehun'un sesini duymuştum. Bir şarkı söylüyordu. Daha önce hiç duymadığım bir şarkıydı.

Saçlarımın arasında ellerimi hissettiğimde tüm düşüncelerim karmakarışık hale geldi. Acı hala oradaydı. Hala çok yoğundu. Hala ölecekmişim gibi hissediyordum ve üşümekten zar zor nefes alıyordum. Ama elini tenimde hissederken, o bana her şeyin iyi olacağını anlatan bir şarkı söylerken o kadar da katlanılamaz görünmüyordu bunlar.

Sesi hala kulaklarımda yankılanırken acıya rağmen uyuyakaldım.


**


Üşüme hissi bilinçaltıma işlemiş olmalı uyanır uyanmaz yaptığım ilk şey titremek oldu. Sonra fark ettim ki, vücut ısımda bir sorun yoktu. Ağırlaşmış göz kapaklarımı açınca tanıdık olmayan bir tavanla karşılaştım. Boynumu çevirmeye çalışınca omurgam boyunca bir ağrı yayıldı vücuduma. İnledim.

"Luhan?" Uykulu ve tanıdık sese dönmek istedim bu defa ama boynum gerçekten acıyordu.

Bir kafa görüş alanıma girdi. Bu Sehun'du. Yüzü bembeyazdı. "Uyandın mı?" Elini alnıma koydu sonra derin bir nefes verdi.

"Neler oluyor?" demek istedim ama boğazım o kadar kurumuştu ki sesimi çıkaramadım. Bana bir bardan uzatıp ensemden destekleyerek suyu içmeme yardım etti.

Sormaya çalıştığım soruyu bu defa kelimelere dökebildim.

"Sen. Bir. Aptalsın." dedi üstüne basa basa. "Olan bu." Kendini yanımdaki sandalyeye atınca biraz zorla da olsa ona döndüm.

"Ne?"

"Neredeyse havale geçiriyordun! Zamanında gelmesem neler olurdu düşünmek bile istemiyorum."

Kaşlarımı kaldırdım. Yüzüm acımıştı. Sonra olanları bölük pörçük hatırlamaya başladım. Uykunun sisi birden dağılmıştı. Fight Club'dan sonra doğruca eve gelmiş duşa girip uyumuştum. Sonrasına dair hatırladığım iki şey vardı. Üşümek ve rahatlatıcı bir şarkı.

I Dare You To Kiss Me, Oh Sehun!Where stories live. Discover now