29

120 16 9
                                    

Sorum aramızda asılı kalırken zaman bir anlığına durmuş gibiydi.

Önce bana ardından elimdeki dolu poşete baktı.

Düşünüyor gibiydi.

Davetimin doğru olup olmadığını kafamda tartsam da yanlış anlaşılacak bir durum yoktu.

Hem dün olanları konuşabilmek için hem de en azından buraya kadar zahmet etmişken ona yemek hazırlamayı kendime ufak bir borç bildiğim için davet etmiştim.

'Yalnız olmak istemiyorsun, yanında olmasını istiyorsun...'

Zihnimin Sai gittiğinden beri yalnız olan o karanlık köşesinden çıkan ses beni şaşırttı.

Gerçekten Sasuke'yi yanımda istiyor muydum?

Yaşanan onca şeyden sonra onu affedebileceğime inanıyor muydum?

Ama onun yardımı için ona körü körüne bağlanan benken aptallığım cesaretsiz olmamdan kaynaklanıyordu.

İşte benim dillendiremediğim gerçeğim buydu.

"Peki."

Sasuke'nin kararsız sesiyle beraber düşünce balonum patladı ve başımı kaldırdım.

Geri çekilip eşikten geçmesi için ona yer açtım.

Tereddüt etse de ayakkabılarını çıkardı ve deri ceketinin fermuarını açıp vestiyere astı.

"Tekrardan teşekkür ederim."

Aramızdaki gergin duvarı yıkmak için söylediğim bu boş cümle pek bir işe yaramasa da başını sallayıp teşekkürünü kabul etti.

Gerginliği gidermenin tek yolu onunla dün anlattıklarımız hakkında konuşmaktı.

İkimiz de bunun farkındaydık ama cesaretlenip bir türlü konuşamıyorduk.

Yani en azından benim için durum böyleydi.

Onu ufak girişten geçirip mini mutfağıma aldığımda poşeti tezgaha koydum ve içindekilere bakındım.

Çayları bir kenara ayırdım ve iki tane noodle çıkardım.

Sasuke bu süreçte bar taburesine oturmuş ve beni izlemekle yetinmişti.

Yine de bana olan bakışlarının ağırlığı altında bozuntuya vermedim ve su ısıtıcısını fişe takmadan önce su doldurdum.

Konuya nereden gireceğimi, ne söylemek istediğimi tam olarak bilmiyordum.

Yine de bazı şeyleri değiştirme içgüdüsü ağırlığını hissettiriyordu.

"Ben-"

"Aslında-"

İkimiz de farkında olmadan aynı anda konuşunca duraksadık.

Karşısındaki tabureyi çektim.

"Üzgünüm, sen söyle."

Sasuke anlayamadığım bir şekilde bana baktı.

"Ben üzgünüm gerçekten."

Kaşlarımı çattım.

Yapabileceği hiçbir şey yokken neden özür dileyen kendisiydi ki?

"Ne yaşadıysam sana körü körüne bağlandığım için, kendimi koruyamadığım için oldu, Sasuke. Seninle ilgili değildi."

Başını hafifçe salladı ve elini çenesinin altında düşünceli bir şekilde koydu.

"O gün sana veda edemeden öylece çekip gittim. En azından bunu yapabilirdim ve seni tam da o sırada o kızlar tuvaletinde bulabilirdim."

Artık bir anlamı yoktu.

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONWhere stories live. Discover now