25

126 17 12
                                    

Kaçırdığı gözleri ve daha önce hiç şahit olmadığım o gergin vücut dili bana nereden başlaması gerektiğini bilemediğini söylüyordu.

Çünkü aramıza yıllar girmişti.

O değişmişti, ben değişmiştim.

Ancak çocukken yaşadığımız bu olay hiç değişmemişti benim için...

Hiçbir zaman önemini ya da şiddetini yitirmemişti.

Aksine hayatımda bir noktada beni insanlara karşı savunmasız yapmıştı.

Bunun bedelini ise arkamdan çevrilen ihanetle öğrenmiştim.

Canım çok acımıştı, yanmıştı...

Kalbimde bir şeyler kopup gitmişti, sanki eski neşesini kaybetmiş gibiydi.

Ama her şey geçip gittiğinde ve yalnız başıma kaldığımda, artık bir şey hissedememek Sai ve İno'nun yüzüne baktığımda beni rahatlatmıştı.

'Neden onların yaptığı bir pislik yüzünden ben üzüleyim ki?' diye düşünmüştüm.

Ve bu düşünceye tutunmak çıkış noktam olmuştu.

Geçmişe belki sünger çekemesem de izlerini zamanla silecektim.

Kalbim ise bir belirsizlik olarak kalacaktı benim için, ya düzelecekti ya da yola devam edecekti...

Buruk bir acı belli belirsiz içimi kapladı.

Babam bizi terk ettiğinden beri, Sasuke gittiğinden beri düzelemeyen kalbim Sai'nin aldatması ile mi toparlanacaktı?

Saçmalık...

Çöken geceyi aydınlatan ay ve etrafımızı berraklaştıran sokak lambalarının ışığında Sasuke'nin dillendiremediği çaresizliği büyürken ona bir zeytin dalı uzatmak istedim.

Sadece bu olayı konuşabilecek kadar cesaretli olduğumu göstermek istedim ona...

Bu konuda ondan üstün olduğumu...

"Beni o okul koridorunda terk edip gittiğinde, babamın gidişinden sonraki en büyük ihanetimi seninle yaşadım, biliyor musun?"

Hiç bir şekilde maskelemediğim yüzüm ve yıllardır baskılanmış duyguların yüküyle titreyen sesim aramızdaki boşlukta bir nabız gibi attı.

Bakışları bana çevrildi.

Ama sevmedim.

Gözlerindeki hayal kırıklığını, üzüntüyü sevmedim...

"İçten içe bu oyunun yürümeyeceğini biliyordum, çünkü hocalar ya da sınıftakiler fark edeceklerdi...Fakat buna rağmen bencilce davrandım, senin teklifini kabul ettim."

Bakışlarımı birbirine geçmiş parmaklarıma indirdim.

Sesimin titremesini artık engelleyemezdim, ama bunu söylerken suratına da bakamazdım.

"Çünkü babam gittiğinden beri ihtiyacım olan o korumacı sevgiyi sende bulurum zannettim."

Yaptığım itirafı anlamayabilirdi ama benim için ifade ettiği değer çok büyüktü.

Eksikliğini her an hissettiğim bir duyguydu.

"Sen asla bırakmak istemedim."

İlk defa konuşmasına rağmen benim aksime duygudan yoksun sesi bir tokat gibi bana çarptı.

Yanaklarıma düşmelerini engellediğim gözyaşlarım sanki tekrardan canlandılar.

Başımı kaldırdım.

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONWo Geschichten leben. Entdecke jetzt