26

133 21 12
                                    

Onsuz geçirdiğim yıllar...

Arkadaşlığı için çırpındığım yıllar...

Ve ardından gelen derin bir kabulleniş, unutma çabaları...

Hayatıma devam etmemi söyleyen reklam billboardları gibi ışıltılarla dolu tabelalardan oluşan bir silsile...

Ama en sonuna geldiğimde ve onu ilk kez gördüğümde tüm bu yıllar boyunca boşa kürek çektiğimi söyleyen kalbim, sadece üzerini toprakla üstünkörü kapattığım gerçeği yüzüme vurmuştu.

Çünkü içimdeki öfke hiç bitmemişti, aksine onu görünce daha da körüklenmiş beni zaman zaman alevlerinde boğdurmuştu.

Ancak şimdi onunla yüz yüze geldiğimde, ilk defa düzgünce konuştuğumda tüm bunların sadece kendi bakış açım olduğunu fark etmiştim.

Onun açısından düşünüp büyük resmi görememiştim.

Ve şimdi de büyük bir kayaya toslamış gibi hissediyordum.

Yaşadıklarının bahsettiği birkaç cümleden ibaret olmadığını biliyordum, eminim ki daha birçok acısı olmuştu, farkındaydım.

Onun aksine ben, sakin hayatımın durgun denizindeki fırtınalarla boğuşan bir tekneydim.

Vicdanıma saplanan kazıklar daha da derine battılar.

"Bunları sen bana acı diye anlatmadım, Sakura."

Az önce anlattıklarına kıyasla yeniden duygusuzluğuna bürünen sesi beni irkiltti.

"Sana acımıyorum."

Kollarını önünde birleştirip çenesini kaldırarak beni tarttı.

Ama ona acımadığımın bilincinde gözlerimi gözlerinden kaçırmadım, benim üzgün olduğum tek şey kendi problemlerim kadar onunkileri düşünememekti.

Fakat ne olursa olsun bakış açım doğru muydu?

Yoksa ben Sasuke konusunda yelkenleri suya indirecek kadar iyimser miydim?

"Ne olursa olsun bunların hiçbirinden haberim yoktu. Böyle şeyler yaşadığını düşünemedim."

"Biliyorum, düşünemezdin."

Ani cevabı karşısında gözleri çakmak çakmak oldu.

Anlatacağı şeylerin bitmediğini o zaman fark ettim.

Ona devam etmesi için izin vermek en iyisiydi çünkü boğazıma hafiften çökmeye başlamış olan yumruyla konuşabileceğimi pek de sanmıyordum.

"Seni bıraktığım gün amcamın geri döndüğü gündü."

Gözlerimi ondan kaçırıp soyulmuş tahta masaya diktim.

Sesim iyice kısılmıştı.

"Hayatının değiştiği gündü yani."

Beni onayladığını hissettim.

"Her şey çok ani olmuştu, amcam okula gelip hemen gitmemiz gerektiğini söylediğinde üç yıl boyunca onu görememenin kafa karışıklığı içinde onu onaylamıştım...Sana durumu anlatamayacağımı ve veda edemeyeceğimi bilmek beni çok üzmüştü...Ancak çaresizdim."

Elimi konuşmasını bitirince yeniden konuşmasını önlemek için havaya kaldırdım.

Boğazıma artık yerleşmiş olan o yumruyu yutkunarak geçiremediğim için gözlerim yaşlarla sulandılar.

Belki de o gün yaşananları ona söylememem gerekiyordu, çünkü daha önce hiç kimseye anlatmamıştım.

Ancak şimdi...

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONWhere stories live. Discover now