8

172 22 8
                                    

Ne yapacağımı bilemeyerek yürüdüm.

Sadece yürüdüm...

Nerede hata yaptığımı bulmaya çalışarak yürüdüm.

Bunları neden yaşadığımı bilemeyerek yürüdüm.

En sonunda bacaklarımın ağrısından durduğumda karşımda denize kıyısına yakın yükselen tek bir bina vardı.

Gökyüzü Sunağı.

Öğleden sonra mutlulukla çıktığım bu yere şimdi bitik bir halde dönüyordum.

Yüzümü buruşturdum ve elimi kalbimin üzerine getirdim.

Canım yanıyordu...

En yakınlarım olduğunu düşündüğüm insanlar bana bunu nasıl yapabilirdi?

Kaldırıma çöktüm ve arkamı Gökyüzü Sunağı'na döndüm.

Yaşlı gözlerle ileride batmakta olan güneşe ve dalgalarla ışıldayan denize baktım.

Bu saatten sonra iş işten geçmişti biliyordum.

Bir daha ne İno'nun, ne de Sai'nin yüzünü görebileceğimi sanmıyordum.

İçimde bir şeyler kırılmış parçalanmıştı.

Artık geri dönüşü yoktu.

Ama en kötüsü bu duyguyu en son babamın evi terk edişinde yaşamış olduğumdu. Artık bir daha yaşamayacak olduğumu düşünmeme inanamıyordum.

Özellikle de babamın veremediği ilgiyi Sai de bulduğumu düşündüğüme inanamıyordum.

Onun sevgisini olmayan babamın sevgisine duyduğum açlıkla değiştiğim için nefret ediyordum.

Ellerimin tersiyle gözyaşlarımı sildim ve burnumu çektim.

Bu durumun hayatımı etkilemesine izin veremezdim.

3 senedir peşinden it gibi koştuğum işi kapmıştım.

Böyle bir durum beni yıldırmamalıydı.

Düzelecektim.

Telefonumu çıkardım ve İno ile Sai'nin tüm mesajlarını sildim.

Numaralarını hem WhatsApp dan hem de rehberden engelledim.

Evet, artık kısmen de olsa derin bir nefes alabilirdim.

"Ah, siz..."

Arkamdan usulca bir ses geldiğinde irkildim ve aniden arkamı döndüm.

Öğlenden sonra jüri değerlendirmesinde gördüğüm Uzui Tengen'e benzeyen çocuk bana bakıyordu.

Yüz ifademden korktuğumu düşünmüş olmalı ki özür dilercesine başını eğdi.

"Kusura bakmayın eğer korkut-"

Elimi olumsuzca salladım.

"Ah hayır hayır, şaşırdım sadece."

Bakışlarıyla beni onayladı.

Kaşlarımı çattım, nedense bu çocuk bana tanıdık gibi geliyordu ama Uzui Tengen'e benzeyen birini her şeye rağmen unutmam imkansızdı.

"Güneşin batışını izliyorsun galiba, katılabilir miyim?"

Düz bir surat ifadesiyle bana baktığında başımı sallamakla yetindim.

Şu anda berbat göründüğüme emindim ama o bunu sormak yerine yanıma oturmayı seçmişti.

Yanıma belli bir mesafe koyarak oturdu.

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONWhere stories live. Discover now