13

165 21 12
                                    

"Pekala Sakura. Asıl sınavın şimdi başlıyor."

Kaşlarımı çattım.

Sınav mı?

Yoksa bir kez daha üç yıldır yaşadığım şeyi mi yaşayacaktım?

Tanrım...

Gerçekten başım dertten, stresten kurtulmuyordu, bu yüzden saçlarım erken beyazlaşsa şaşırmazdım.

Jiraira-sama yüzümdeki değişikliği fark etmiş olmaydı ki hemen beni telkin etti.

"Burada çalışmak için yaptığımız sınavdan bahsetmiyorum, Sakura. Endişelenme, aksine heyecanlanmalısın çünkü bizim işletmemizi ayakta tutan temel unsur bu aslında."

Jiraira-sama'nın samimiyetle söyledikleri karşısında cevap verebilmek zordu.

Eğer heyecanlanacağım bir şeyse tabii ki de elimden geleni yapardım.

Ellerimi kucağımda birleştirip Jiraira-sama'nın konuya açıklık getirmesini beklerken bakışları benden ileriye doğru kaydı.

"İşte Sasuke'de geliyor..."

İleride tek eliyle tepsini taşırken diğer eliyle telefonuyla uğraşan Sasuke bize doğru ilerliyordu.

Kabul etmeliydim ki gözlerime ziyafet çekeceğim bir görüntüydü.

Ama içimdeki tereddütlü bir yanım ondan uzak durmam için uyarıyordu, geçmişi hatırlatıyordu bana...

'Eğer başka şartlar altında tanışmış olsaydık ona gerçekten bir şeyler hissedebilirdim.'

Bu düşünce içimde kavruk bir ateş gibi yandı.

Ancak Sai ile olanları düşününce içime buz gibi bir his yayıldı.

Her ne kadar Uzui Tengen'e benzeyen vücudu ağzımın sularını akıtacak cinste olsa da gerçeklikle sahteliği ayırt edecek yaştaydım.

Bu yüzden gözlerimi onun üstünden çekmek için kendimi zorladım ve kucağımdaki ellerime dikkatimi verdim.

Bize yaklaştığını hissettiğimde kahve kupamı uzatmış bana bakıyordu.

Göz teması kurmamaya çalışarak beyaz kupayı kavradım ve kendime doğru çektim.

Sasuke ardından Jiraira-sama'ya kahve kupasını uzattı.

"Sağol Sasuke."

Ona teşekkür etmem gerektiği Jiraira-sama böyle söyleyince aklıma geldi ama ağzımı açsam da kelimeler dudaklarımdan dökülemedi bir türlü...

"Sorun olmazsa size katılabilir miyim?"

"Tabii."

Pekala, Jiraira-sama bana hiç yardımcı olmuyordu.

Sasuke karşımdaki koltuğa oturdu ve otururken beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine katladığı için kaslarının gerilmesini izledim.

Tanrım, bu çocuk üstüne üstlük bir de gömleğinin baştan ilk iki düğmesini açmıştı ve hafiften ortaya çıkan boynu ile köprücük kemikleri bana hiç yardımcı olmuyordu.

Ya da ben gittikçe sapıklaşıyordum.

Düşüncelerim yüzünden kızardığına emin olduğum yanaklarımı saklamak için kahvemi tepeme diktim.

Off...

Bakışlarımı Jiraira-sama'ya odaklayıp bu yüz kızartıcı düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.

"Biliyorsun ki burası sadece Japonya'nın yerli halkı için değil yurt dışından gelen turistler için de farklı tatlar denebilecekleri ünlü bir mekan, bizi bu kadar ünlü yapan şey ise çalışanlarımıza tanıdığımız özgürlük."

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONWhere stories live. Discover now