Biraz dinlendikten sonra sabah olmaya yaklaştığı için ilk önce Deha ile Kerim'i kontrol ettim ve sonra odama geçip Karun'a bahsettiğim ilacı aldım . Tekrar aşağı indiğimde biraz daha dinlenme kararı aldım . Saat yedi buçuk olduğunda yavaş yavaş kahvaltı hazırlanırken ben de yardıma gittim .
Müzeyyen abla : Kızım ne oldu bir şeye mı ihtiyacın var
Derya: Yok Müzeyyen abla sağol ben kahvaltı için çorba yapmaya geldim .Malum herkes hasta oluyor
Müzeyyen abla: Kemik suyu çorbası yapmayı biliyor musun ?
Derya: Evet abla küçüklüğümden beri kardeşime yapardım
Müzeyyen abla: Çok iyi bir kardeş ve ablasın gerçekten çok iyisin kızım
Derya: Sağol abla
Kemik suyunu mercimek çorbasıyla birleştirip herkesin kasesine koydum . Deha ve Kerim iyi olduğu için onları da masaya getirecektim
Çorbalar bitince herkes içsin diye nane limon kaynattım ama Deha ve Kerim'in bardağına zencefil de koydum . Herkes yavaş yavaş gelirken ben de Kerim'in odasına girdim .
Derya: Kerim hadi kalk yemek yiyeceğiz
Kerim: Ben yemek istemiyorum
Derya: Sağlığın için lazım ama hadi gel
Kerim: Soğuk
Derya: Tamam üstüne bir şeyler alacağız şimdi
Kerim'in üstüne Polarlı bir kaban alıp aşağı indirmeye çalıştım ama fazlasıyla yorgun gibiydi. Kolunun altına girip belinden de tutarak zar zor aşağı indirdim . Masaya gidip onu oturttum ve kimsenin bir şey demesine izin vermeden koşarak Deha'nın odasına girdim . Ona da polarlı şeyler verdikten sonra aşırı zor ve yavaş bir şekilde aşağı indirip onu da oturttum ve aralarına ben oturdum
Meriç bey: bu ne çorbası
Derya: Mercimek ile kemik suyu çorbası hastalıklara aşırı iyi gelir ve bağışıklığı güçlendirir.
Serdar: Ben yemek istemiyorum
Derya: Eve gelince hasta olursan görürüm seni
Serdar: Ne güzel işte bakarsın sen bana
Derya: Bilerek hasta olursan elimi bile sürmem sana
Bunu dedikten sonra Serdar'da çorbayı içmeye başladı
Melike hanım: Bu baya güzelmiş , hiç Müzeyyen'in böyle şeyler yaptığını görmedim.
Karun: O yapmadı zaten Derya yaptı
Meriç bey: Ne ! Nasıl yani
Melike hanım: Kızım sen yemek yapmayı biliyor musun ?
Derya: Bamya hariç hemen hemen her yemeği yapabiliyorum
Meriç bey : Vay be evimizde aşçı varmış haberimiz yok
Egemen: Akşama bir tavuk sote yapar mısın? Aşırı canım çekiyor bu aralar
Karun: Müzeyyen ablaya söyle o zaman Egemen
Derya: Müzeyyen ablanın bir sürü işi var zaten vakit bulursam yaparım. Kerim çorbanı bitir
Kerim: Tamam içiyorum
Derya: Ekmek de ye yoksa kusarsın
Deha: Benim canım çorba istemiyor
Derya: İstemen gerekmiyor zaten içmen gerekiyor
Deha: Utku oradan suyu ver
Derya: Olmaz ! O su soğuk , sen gene hasta olmak istiyorsun herhalde .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kardeşi Olmak
RandomAile sadece kan bağıyla mı oluşurdu yoksa kan bağı gereksiz miydi? Kan bağı olduğu için onlara minnettar olmak gerekir miydi? Onlar en büyük acıları çektirirken kendilerinin acı çekmesini istemek nankörlük müydü? Aile kavramını öğrenmek isterken...