9. Bölüm

1K 52 7
                                    

-İlahi bakış açısı-

Derya ve arkadaşları lunaparkta eğlenirken evdeki aile ise utançtan ağlıyordu.

Derya bugün ilk defa lunaparka gitmenin heyecanı ile her şeye binmişti. Arkadaşları ise ona eşlik etmiş ve mutluluğundan mutlu olmuşlardı. Sonunda pamuk şeker almışlar ve bitince de isimlerini üstlerine yazmışlardı.

Evdeki aile ise bugün Derya'nın söylediklerini dinliyorlardı. Utku ablasının arka masasında oturmuş ve onları dinlemişti. Dinlerken başından itibaren ses kaydına almış ve eve gelince herkese dinletmişti .

- Utku Demirhan-
Okulda öğle teneffüsüne girdiğimizde kantine indim ve bir masaya oturdum .Daha sonra Derya ve yanında bir kız önümdeki masaya oturdu . Derya beni görmesini kapatan çocukların yanına doğru oturmuştu. Hepsinin arkadaş olduğunu bilmek içimi rahatlatmışken Derya birden bizden bahsetmeye başladı. Hem yarı alaylı hem de hüzünlü bahsediyordu. İlk başını dinlediğim andan itibaren ses kaydına aldım . Doğruydu biz Derya'nın onca acısını unutup o gülünce devam etmiştik . Eğer bu Derya dışında birimizin başına gelseydi ona aşırı titreyip yanında kimse olmadan gezmesine izin verilmeyeceğini biliyorduk. Dışarıya çıktığımda bizim arabanın önünde Derya ve arkadaşları duruyordu . Bu sırada konuştuklarını duyunca gene canım yanmıştı. Hemen herkesi eve çağırdım ve ses kaydını açtım . Annem bir yandan ağlıyor bir yandan da yakınıyordu . Abilerimin gözündeki pişmanlık duygusunu görebiliyordum . Kim ne derse desin ben bundan sonra ona gerçekten prenses gibi davranacaktım . Zaten o da bana kötü davranmıyor ve ılımlı yaklaşıyordu.

-Derya Demirhan-

Lunaparktan çıkmış eve doğru gidiyordum. Birbirimize numaralarımızı vermiştik bile . Açıkçası bu ortamı o kadar sevmiştim ki ev yerine onların yanına bile gidebilirdim. Ev beni boğarken orası bana huzur veriyordu. Eve gittiğimde birkaç ağlama sesi duymuştum ama pek umurumda değildi . Eve girdim ve odama çıkıp üstümü değiştirdim en son da aşağı indim .

Derya: İyi akşamlar, bugün erkencisiniz

Meriç bey : Seninle biraz daha vakit geçirmek istedik

Derya: Ben de tam olarak onu diyecektim . Benim sınıftan çok yakın arkadaşlarım oldu izin verirseniz yarın onlarla buluşmak istiyorum. 

Meriç bey: Tabii kızım nasıl istersen ama yanında birileri olsun

Derya: Meriç bey bunca zamandır tek geziyorum zaten ayrıca beş kişi yanımda geziyorum bir şey olmaz

Karun : Kim onlar gel konuşalım biraz

Derya: İyi peki . İlk olarak deniz var onunla aşırı yakınız çok seviyorum sanki kardeşim gibi oldu ilk günden. Onun sevdiği bir çocuk var Emir kafa çocuk yani kavga falan olsa çağıracağım kişilerden.

Meriç bey : Sen kavga mı ediyorsun kızım ?

Derya: Hayır hayır bu bir tabir güveniyorum manasında.

Melike hanım: Hayatım bölme , neyse kızım devam et sen

Derya: Sonra Elif ve Görkem çifti var . Aşırı tatlılar böyle gören kişi imreniyor resmen. Emir Görkem'e göre daha kafa çocuk ama Görkem daha çok güven veriyor . Sanki bir abi gibi yani, Elif'te aynı bana abla , anne sevgisiyle yaklaşıyor. Bugün sırf burnum kapıya çarptı diye beni revire götürecekti resmen . Kağan var bir de o çocukta iyi ama biraz sessiz bir tip. Ama bir şeyler anlatırken insanları dikkatlice dinliyor ve  moral verici konuşmalar yapıyor . Hepimizi yönlendiriyor yani baba edası var onda . Bana dediklerine göre ben olgun ama onların yanında biraz daha çocuk oluyorum . Yani ailem gibiler bu yüzden içinizde şüphe kalmasın.

Bunu dedikten sonra onlara baktığımda sevinmek yerine biraz daha hüzünlü olduklarını gördüm .

Derya: Bir şey diyeceğim birisi falan mı öldü? Neden bu kadar üzgünsünüz

Bunu dedikten sonra Melike hanım biraz daha ağlamaya başladı.

Melike hanım: Bizim seni teselli etmemiz gerekirken sen bizi teselli ediyorsun.

Bana acımışlar mıydı? Bu hayatta en sevmediğim şeylerden biriydi . Çok gururlu muydum ? Hayır yeteri kadardı yani teselli etseler hayır demezdim ama böyle acıdıkları cümleler kurmalarını sevmiyordum

Derya: Bir daha lütfen böyle konuşup bana acımayın . Bundan önce de mutluydum ve izin verirseniz bundan sonra da mutlu olacağım. Geçmişim hakkında konuşmayı sevmiyorum ve siz her zaman konusunu açıyorsunuz. Ben gün gelince güvendiğim birine hissettiğim duyguları bir kere anlatırım orada olur biter . Müsaadenizle ben odamdayım ve rahatsız etmezseniz sevinirim.

Odama geçip kendimi sakinleştirdim ve bugün verilen ödevleri yavaş yavaş yapmaya başladım . Daha sonra ödevler bitince bizim grup WhatsApptan grup kurdu ve görüntülü konuşmaya karar verdik. Daha sonra hepimiz konuşmaya başladık ve konu benim eski aileme geldi

- Utku Demirhan-

Ablamı kontrol etmek için odasına geldim ama telefonda birileri ile konuşuyordu çünkü gülme sesleri geliyordu . Sonra birden konu eski ailesine geldi .

Derya: Normalde böyle ailevi meseleleri konuşmayı pek sevmem ama siz bir iki günde ailem gibi oldunuz . Eski ailemde babam ve kardeşim Taha ile yaşıyorduk. Annem sekiz yaşında bizi terk ettiği için Taha biraz daha çocuksu davranıyor. Taha'yı çok seviyorum ve onu özlüyorum. O benim aslında hayata tutunma sebebim diyebiliriz

Deniz: Peki ya baban ?

Derya: Babamla aramda iyi şeyler geçmedi bu yüzden onu pek anmayı sevmiyorum . Yani anarsam da kulakları çınlar büyük ihtimalle.

Kağan: Peki eski ailem olsaydı belki de daha aksiyonsuz hayatım olur demiştin

Derya: Onu da sonraya saklayalım şimdi siz anlatın

Elif: Ben annemle iyi anlaşıyorum , babamla o kadar sohbet etmiyoruz ama gene de ilgili benim için . Ailemde en çok abimi seviyorum aşırı şekilde üstüme titriyor . Elim kesilse hastaneye götürebilecek bir kapasitede

Görkem: Benim ailem bana destek sağlar ama sevgi konusunda o kadar da göstermeyi bilmiyorlar.  Bu yüzden benim ailem Elif ve sizsiniz .

Emir: Açıkçası ben babamla daha iyi anlaşıyorum. Annem ise kız kardeşimle daha iyi anlaşıyor. Kız kardeşimi aşırı kıskanıyorum çünkü çok güzel. Daha geçen birini uyardım yaklaşma diye

Deniz: Ya Emir kız daha beş yaşında beş . Çok sık boğaz etme sonra bana şikayet ediyor

Emir: Tamam ya

Deniz: Valla ben tek çocuğum ve söylemek gerekirse biraz prenses olarak büyüdüm. Ama ders konusunda falan baskıcılar o kadar mükemmel olmamı bekliyorlar ki . Ben sanki istedim prenses gibi olmayı . Kendileri sanki soylu bir aile benim de prenses olmam gerekiyor.

Kağan: Benim de kardeşim yok ve ailemle iyi anlaşıyorum.

Derya: Valla iyiymiş bu az kardeşlik yani anlamadım ki aşiret miyiz neyiz . Ya üç kardeş , üç abi nedir ya az yavaş yapsaydınız bari çocukları bune kardeşim. Hepsi bir yandan laf sokuyor  valla hızlarına yetişemiyorum artık . En sonunda ne yaparsanız yapın lan Behlül kaçar falan diyeceğim ama olmayacak.

Onlar konuşurken hep beraber o kadar gülmüşlerdi ki ablamı kıskanmıştım . Bir kere de bize bu kadar fazla gülsün istemiştim

Mafyanın Kardeşi Olmak Where stories live. Discover now